Prof. Dr. Bengi Semerci'nin yazısı
Öfke, bizi bir davranışı yapmaya yönelten diğer duygularımızdan biridir. Engellendiğimizde, hayal kırıklığına uğradımızda, fiziksel zarar gördüğümüzde, haksızlık yapıldığında, tehdit edildiğimizde öfkeleniriz. Öfke içsel ve dışsal faktörlerden meydana gelebilir. Belli bir kişiye ya da bir duruma öfkelenebilirsiniz. Ya da öfke kişisel problemleriniz nedeniyle meydana gelebilir. Sıcaklık, açlık ve susuzluk gibi nedenler de daha kolay öfkelenmeye yol açabilir. Ramazan'dayız. Üstelik sıcaklar çok arttı. Bu durumda yukarda saydığımız faktörlerin hepsi geçerli hale gelir ve öfkemizi kontrol etmek için özel bir gayret gerekir. Öfke vücutta bazı fizyolojik ve biyolojik değişikliklere neden olur: Kalp atışı ve kan basıncı artar, adrenalin ve noradrenalinde artış olur. Öfke, duygusal ve fiziksel değişikliklerin bir karışımıdır. Öfkelendiğinizde vücudunuzdan büyük bir enerji dışarıya çıkar. Bu enerji, kimi zaman bir kişiden, kimi zaman eşten, kimi zaman da bir objeden çıkartılabilir. Son seçenek, kişinin kendisine zarar verdiği durumdur.
ÖFKEYİ ANLAMAK VE İFADE ETMEK
Öfke ilişkilerin bozulmasına neden olur. Ayrıca tansiyon yükselmesi, bedenimizde olan fizyolojik değişiklikler başka etmenlerle birleşince bazı hastalıklara da zemin hazırlayabilir. Öfke, tüm duygular gibi ifade edilmesi gereken bir duygudur. Sorun nasıl ifade ettiğimizdir. Bir duyguyu doğru ifade edebilmenin temel şartı, öncelikle o duyguyu anlamaktır. Bizi nelerin öfkelendirdiğini fark ederek başlayabiliriz. Öncelikle kendimize şu soruları sorarak başlayabiliriz: "Bu durum gerçekten şu an gördüğümü sandığım gibi mi?", "Başka nasıl düşünülebilir?", "Olayın gözden kaçırdığım yönleri olabilir mi?" Bu sonular hemen olmasa da bir süre sonra yarar sağlayabilir. Sonra o duygu ile başa çıkmak gerekir. Başa çıkmak için kullandığımız bazı yollar vardır. En doğrusu, öfkemizi sözel olarak aktarmaktır. Bazen öfkemizi bastırmaya çalışırız. Bazen de sakinleşmek için bazı yöntemleri deneriz. Öfkeyi doğru ifade etme becerisini kazanmaya 'öfke kontrolü' denir. Öfke yönetimi tekniklerinin amacı, kızgınlığın ve öfkenin yol açtığı duygusal ve bedensel tepkileri azaltabilmektir. Öfke kontrolünde ilk müdahale, sizi öfkelendiren kişi ve/veya ortamdan uzaklaşmaktır. Sizi öfkelendiren şeylere maruz kalmaktan kendinizi alıkoyun ve sakinleşmek için kendinize zaman tanıyın. Öfke kontrolünde ikinci adım, öfkelendiğinizde yaşadığınız fiziksel uyarılmanın oluşturduğu enerjiyi boşaltmaktır. Bunun için aşağıda belirttiğimiz egzersizleri gerekli görüldüğü hallerde uygulamak işinizi kolaylaştırabilir.
Gevşeme egzersizleri
Nefes egzersizi: Öfkelendiğimiz zamanlarda nefes alırken düzensizlikler olur.
Heyecandan kalbimiz daha hızlı çarpar ve kesik kesik solumaya başlarız bu nedenle önce nefesimizi kontrol etmeliyiz. Nefes alıp verirken ağır ve derinden olmalı ve göğsünüz değil karnınız inip kalkmalıdır. Bir elinizi göğsünüze, diğerini karnınıza koyun. Kas gevşetme egzersizi: Öfkelendiğimiz zamanlarda vücudumuzdaki kaslar gerilir ve titreme, terleme, ağrı gibi sıkıntılar yaşarız.
Bunların önüne geçmek için kas kontrolünü sağlamamız gerekmektedir.
Öfkeli iken ''Eyvah, her şey mahvoldu!" gibi bir şeyler söylemek yerine, "Dünyanın sonu değil ve buna şimdi öfkeleniyor olmam, bu olayı olmamış hale getirmeyecek,'' diyebilirsiniz. Negatif düşünceler zihnimizde oluşmaya başladığında, pozitif ifadeler kullanın.
Örneğin: ''Ben güçlü ve olumlu bir insanım, zihnimin öfkelenmesine izin vermemin bana hiçbir faydası yok!'' Bu ifadeler duygularınızın değişimine yardım eder.
Bazen öfke duygularımız yaşamımızdaki gerçek ve kaçınılmaz sorunlardan kaynaklanıyor olabilir. Kızgınlık duyguları böyle zamanlarda bu zorluklar karşısında yaşanan doğal ve sağlıklı duygulardır. Böyle durumlardaki en yararlı tutum; önce durumu değiştirip değiştiremeyeceğimizi araştırmaktır. Değiştirebileceğimiz bir şeyse çözüm yolları araştırılabilir.
Değiştirilemeyecek bir durumsa, çözüm için uğraşmak yerine, yapılacak en iyi şey sorunla yüzleşmektir.
Sabah