'Osmanlı' kimliğini gelişigüzel kullanmamalıyız

Emre AKÖZ

Araştırma şirketi Andy-Ar, yine ilginç bir çalışmaya imza attı. 'Türkiye Siyasal Gündem Araştırması' kapsamında 21 ilde 2 bin 975 kişiyle görüşülmüş. 
Sonuç: Halkın yüzde 70'e yakını, Türkiye'nin Osmanlı'dan kalan miras nedeniyle bölgenin doğal lideri olduğuna inanıyor. 
* Yüz kişiden 66'sı Hükümetin Ortadoğu'ya ilişkin politikalarını destekliyor.
* Baskıcı yönetimlere karşı Ortadoğu ve Kuzey Afrika halklarının isyanını ise yüzde80 oranında olumlu buluyor. 
* Vatandaşlar demokratikleşen Türkiye'nin özgürlük ve adalet isteyen bu kitlelere model oluşturduğuna inanıyor. (Oran: Yüzde 70) Özetle halk, Hükümetin bölgeye yönelik dış politikasını destekliyor. 

***

Andy-Ar'ın araştırmasındaki önemli veriler bundan ibaret değil. Ancak şimdilik bu kadarla yetinelim.
Benim özellikle üzerinde durmak istediğim veri "Osmanlılıkla" ilgili.
Belki hatırlarsınız: Bir yazımda, "Osmanlı'nın torunları mıyız yoksa Atatürk'ün çocukları mı" diye sormuştum.
Halkın büyük çoğunluğu kendini "Osmanlı'nın torunu" olarak görüyor. Çünkü Cumhuriyetin, "Türkleştirme" politikaları, belli bir yere kadar başarılı oldu.
Sadece Kürt sorununun varlığı bile "Kemalist ulus devlet" dayatmasının başarısızlığına işaret ediyor.
Herkes komşusunu ya da iş arkadaşını biliyor: Çevremiz Kürt, Çerkes, Abaza,Gürcü, Boşnak, Arnavut, vb. kökenlilerle dolu.
Bu insanlar kendilerine "Türk" deseler de, geçmişlerini unutmuş değiller. Çoğu geleneklerini, göreneklerini yaşatmaya çalışıyor. 
"Peki, onları bir arada tutan ne" diye sorduğunuzda... "Din" en kuvvetli birleştirici faktör olarak beliriyor. Elbette ortak tarih ve ortak kültür de çok önemli.
Böylece Osmanlı'ya uzanmış oluyoruz... Yanlış anlaşılmasın: İnsanların cumhuriyet rejimi ile bir dertleri yok. Bir hanedan tarafından değil, kendi seçtikleri yöneticiler tarafından yönetilmek istiyorlar.
Buna karşılık halkın çoğunluğu kendini "Osmanlının torunu" olarak görüyor. Kökenini unutmamış milyonları, Türklük fikrinden daha fazla, Osmanlı imajı bir arada tutuyor. 

***

Ancak bir nokta çok önemli:
Türkiye'de milliyetçilik nasıl güçlü bir ideoloji ise... Arap âleminde de öyle... Bilhassa okumuş kesim milliyetçiliğe önem veriyor.
Arap milliyetçiliği açısından da "Osmanlı" maalesef iyi bir imaja sahip değil. Osmanlı kelimesini duydukları anda, örneğin aydınlarını doğrayan Cemal Paşa'yı hatırlıyorlar. 

***

İslam ile Arap milliyetçiliğini harmanlamış bir aydın olan Mısırlı gazeteci Fehmi Huveydi'nin bir konuşmasını dinlemiştim. 
"İstanbul Şehir Üniversitesi" öğrencileri, birleştirici faktör olarak Osmanlı'ya göndermede bulunduğunda... Huveydi net bir tavır alarak onlara şöyle demişti:

"Bizim karşımıza Osmanlı olarak çıkmayın. Osmanlı, Arap âlemi açısından olumlu bir imaj değil. Bize Türkiye olarak gelin... O zaman her türlü işbirliğini yapabiliriz." 


***

Muhakkak ki Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da "Osmanlı dönsün" diyen gruplar da var... Ancak milliyetçi ideolojinin güçlü olduğu yerlere, "Biz Osmanlı'nın torunlarıyız" diyerek gidemeyiz.
Yukarıda da anlatmaya çalıştığım gibi, Osmanlının torunu olmak, Türkiye içindeki ilişkilerde güçlü bir imaj. Yurtdışında ise bu imajı dikkatli kullanmak gerek.
Ne bileyim... Mesela Amerikalı turistleri "Osmanlı imajı" ile çekebilirsiniz. Ama iş Araplara gelince, "Mohannad" dedikleriKıvanç Tatlıtuğ gönülleri fethediyor.
İstanbul'a, Osmanlı sultanlarının başkenti olduğu için değil... Sevdikleri dizilerin "serin", "modern" ve mekânı olduğu için geliyorlar. 

 

Sabah

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.