Harf inkılabı üzerinden neredeyse doksan yıl geçti. Osmanlı'nın son dönemi ve Osmanlı mirası üzerine bina edilen Türkiye Cumhuriyeti, coğrafik olarak ne kadar taarruza maruz kaldıysa bundan daha fazla tahribat ve tahrifat maalesef dil üzerinde olmuştur. Osmanlı döneminde mevzu bahis olmayan meseleler bazı müsteşrıkların da desteğiyle sanki bir hakikati varmışçasına tartışma sebebi oldu ve olmaya devam ediyor.
Bu mesele de bunlardan biridir. Bakınız, eğer ehl-i insaf ve hakikat taraftarıysanız Osmanlı Devleti hengamında tab edilen eserler bize tartışmaya mahall bırakmayacak şekilde gerekli cevabı veriyor.
Altı asırdan ziyade üç kıtaya ve dahi dünyaya hüküm süren Osmanlı'nın kendine has bir dil ile ifade edilmesi normal değil midir? Ki Osmanlı zamanda basılan bir çok esere Osmanlıca ismi verilmiştir. Ahmed Cevdet'in, rumi 1313'te yani 1896'da İlaveli Osmanlıca Cep Lügati, yine Ahmed Mithat'ın 1911'de yayınladığı Osmanlıca Kıraat Kitabı 1, Osmanlıca Kıraat Kitabı 2 kitapları cevap olarak yetmez mi?
Elbette Osmanlı Türkçesi de doğru ifadedir. Ama Osmanlıca tabiri ondan daha doğru ifadedir.
Keza yine o dönemlerde çıkan Mehmed Hulusi'nin, Selim Sabit'in ve Hafız Mehmed Vehbi'nin aynı ismi taşıyan Elifba-yı Osmânî kitapları aynı kapıya çıkan kitap isimleridir.
Osmânî'den murad Osmanlı Devletine ait lisan demektir, yani Osmanlıca. Ali Nazima'nın Lisân-ı Osmânî ve Fransızca'dan Osmanlıca'ya Lügat kitapları da bize Osmânî'den Osmanlıca anlaşılması gerektiğini ifade eder.
Mart başında yayınladığım Osmanlıca Eğitim android uygulaması çok büyük rağbet gördü ve görüyor elhamdulillah. Yalnız bazı kişiler, sadece uygulamanın isminden dolayı şahsıma hakarete varan yorum ve paylaşımda bulundular. Sanki Osmanlıca denilince neyi ifade ettiği belli değilmişçesine, Osmanlıca değilmiş de Osmanlı Türkçesiymiş. Bir ifadeyi yanlış bulmak hakarete sebep olamaz. Kaldı ki günümüzde kısmen popüler olan Osmanlı Türkçesi ifadesi, aslında kendi yazımıza ne kadar yabancılaştığımızın göstergesidir.
Arşivlerde yukarıda zikrettiğim eserler haricinde "Osmanlıca" veya "Osmânî" kelimesinin geçtiği onlarca kitap ismi var. Osmânî-i Türkî ifadesini Osmanlı Türkçesi olarak anlamdırabiliriz. Çocukluğumdan beri Osmanlıca ve Osmanlı arşivleriyle içiçeyim. Osman-i Türki ibaresinin geçtiği sadece bir kitap ismiyle karşılaştım sadece. Ne oldu da Osmanlıca tabiri kabul edilemez oldu bazı güruhlarca.
Size yukarıda kitap isimleri verdim, zor değil mutlaka internette vardır. En azından İBB arşivinde çoğunu bulabilirsiniz.
Elbette, Osmanlıca bir yazı dilidir. Lisân-ı Osmânî denilince de, Osmanlıca denilince buradaki ifade yazı dili olması hasebiyle kullanılır.
Bu konudaki tartışmalar yersizdir. Adı ne olursa olsun bin yıllık bir mirasımız var ve ciddi ciddi sarılıp öğrenmemiz gerekiyor. Bunun adı Osmanlıca veya Osmanlı Türkçesi olmuş mühim değil.