Oyun, fiziksel ve zihinsel gelişimi artırır

Çocuklar, anne ve babalarına Allah'ın imtihan vesilesi kılarak verdiği emanetlerdir.

Hiçbir çocuğun 'sahibi' anne-babası olmadığı gibi yetiştirilmesi ve sorumluluğu da anne-babasıyla sınırlı değildir. İslam fıtratı üzerine yaratılıp, hiçbir şekle girmemiş tertemiz kalplere sahip çocuklara, anne babaları şekil vermektedir. Temiz bir toprak gibidir çocuklar, o temiz toprağa hangi tohum ekilirse onun mahsulü alınacaktır.

Oyuna izin verilmiştir

Kız çocuklarının oyunu ile erkek çocuklarının oyunlarının birbirinden farklı olduğu yönünde görüşler vardır. İslam âlimleri şu hadise dayanarak kız çocuklarının müceasem, yani üç boyutlu oyuncaklarla oynamalarını caiz görmüştür.

Hz. Aişe Validemiz anlatıyor: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Tebuk veya Hayber gazvesinden dönmüştü. Aişe'nin sofasında bir perde vardı. Rüzgâr esince, perdenin bir tarafını oyuncak kız bebekleri görünecek şekilde açtı. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimiz: "Ey Aişe! Bu nedir?" diye sordu. Aişe validemiz: "Bunlar benim kızlarımdır" dedi. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem, onlar arasında bezden yapılmış iki kanatlı bir at gördü ve:

*  'Oyuncakların ortasında gördüğüm şu nedir?' dedi. Aişe:

*  'O attır' deyince Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem:

*  'Onun üzerindeki nedir?' diye sordu. Aişe Validemiz:

*   'İki kanattır' dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem:

*   'İki kanatlı at, öyle mi?' Bunun üzerine Aişe Validemiz:

*   'Süleyman peygamberin kanatlı atının olduğunu işitmedin mi?' dedi.

Aişe (ra) diyor ki: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem öyle güldü ki, azı dişlerini bile gördüm."

Yine Hz. Aişe diyor ki: Ben Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'in yanında oyuncak bebeklerle oynardım. Arkadaşlarım bana gelirler fakat Resûlullah'tan utanarak saklanırlardı. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, onları bana gönderir, benimle beraber oynarlardı. [Buhari, Müslim, İbn Mace]

Akşam çöktüğünde çocuklar evde olmalıdır!

Akşamın çökmesinden biraz önce çocuklar dışarıdaki oyunlarını bitirerek eve girmelidirler. Karanlık bastırdıktan sonra sokak ve caddelere şeytanların dağıldığını haber veren hadisler bulunmaktadır. Emrin Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'den geldiğini bilmeleri için çocuklar bu ve benzeri hadisleri ezberlemelidir.

Allah ondan razı olsun, Cabir'den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi vesellem efendimiz şöyle buyurmuştur: "Gece karanlığı bastığı zaman çocuklarınızın dışarı çıkmalarına engel olun. Çünkü şeytanlar o zaman dağılır. Gecenin bir bölümü (akşamla yatsı arası) geçtiğinde onları bırakın!" [Buhari, Müslim]

Yine Cabir'den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: "Gecenin ilk saatleri geçinceye kadar çocuklarınızı dışarı çıkmaktan men edin çünkü o vakitte şeytanlar dağılır." [Ahmed bin Hanbel]

Oyun, çocuğun zihnini geliştirir

Oyun oynayan bir çocuk, fiziksel yapısıyla birlikte düşünme ve muhakeme yeteneğini de geliştirir, problemlerin çözümünde, kişisel ve sosyal görevlerde belli bir olgunluk ve pratiklik kazanır. Ailenin ve sosyal çevrenin büyük rol oynadığı okul öncesi dönem, çocuğun ruh ve zekâ gelişimi için gerçekten çok önemlidir. Bu dönemde çocuğun içinde bulunduğu oyun ortamı, onun ideal olgunluk derecesine ulaşmasına zemin hazırlayacaktır.

Oyun oynama, çocukların tecrübe ve birikimini arttırarak gelecek için olgun ve şahsiyetli bir yapı kazanmalarını sağlar. Bu yüzden oyun bir zaman kaybı/israfı şeklinde değil, çocuğun gelişimi için kaçınılmaz bir esas olarak değerlendirilmelidir. Çocuklarını evde veya komşu çocuklarıyla beraber oyun oynamaktan mahrum eden ana babalar, onları, sadece gelişebilmeleri için şart olan temel ihtiyaçlarından mahrum etmiş olmaktadırlar!

Çocuk gelişiminde 'oyun'un 5 faydası

Sonuç itibariyle oyunun faydalarını beş madde halinde şu şekilde sıralamak mümkündür.

1- Fiziksel ve ruhsal fayda: Canlı ve hareketli bir oyun, vücudun gelişimi için gereklidir. Oyun vasıtasıyla çocuk, çeşitli baskılar sonucu doğan stres ve gerilimi üzerinden atar. Bu yüzden birtakım baskı ve yaptırımların fazlasıyla uygulandığı evlerden gelen çocuklar, diğer çocuklara nispetle daha çok oyun oynarlar. Ayrıca bir çok otoriteye göre oyun, kin ve düşmanlığı bertaraf etmek için en güzel yoldur.

2- Pedagojik fayda: Oyun, çocuğun birçok araç ve gereci öğrenmesine yol açar. Oyun esnasında çocuk çeşitli şekiller, renkler, hacimler ve giysiler tanır. Diğer kaynaklardan elde edemediği birçok bilgiyi çok defa o sırada görerek öğrenir.

3- Sosyal fayda: Oyun esnasında çocuk, diğer çocuklarla nasıl sosyal ilişkiler kuracağını, yardımlaşma ve dayanışma esaslarını ve yetişkinlerle nasıl hareket edeceğini öğrenir.

4- Ahlâki fayda: Oyun esnasında çocuk, ilk aşamada doğru ve yanlış kavramlarını, adalet, doğruluk, dürüstlük, emanet ve centilmenlik gibi temel değerleri öğrenir.

5- Kişisel fayda: Oyun vasıtasıyla çocuk, üretici gücünü ortaya koyabilir ve aldığı fikirleri deneyebilir. Birçok yeni tecrübede bulunabilir. Oyun esnasında çocuk kendisiyle ilgili birçok şeyi keşfedebilir. Arkadaşlarıyla olan münasebetlerinde kendisinin güç ve yeteneğini tanır, kendisini onlarla karşılaştırır. Ayrıca problemlerini ve bunların üstesinden nasıl gelebileceğini öğrenir.

Uygun oyun için çocuğunuzu yönlendirin!

*  Çocuğun oyun oynamasını sağlayacak ortamlar düzenleyin!

*  Çocuğu açık havada ve yaşıtları ile oynamasını desteklemek için parklara götürün, arkadaşları ile oynayabileceği ortamlar hazırlayın! Çocuk sokağa çıksın, süs eşyası gibi yalnızca evde oturmasın.

*  Oyun oynarken çocuğun rahat hareket etmesi için uygun kıyafetler giydirin.

*  Çocuğun oynadığı oyunun süreci hakkında konuşarak üretkenliğini, dil gelişimini, kendini ifade etme becerisini destekleyin!

*  Çocuğun oynadığı oyunu olumlu pekiştirerek, sorular sorarak onu destekleyin!

*  Çocuğunuz oyun oynarken negatif bir davranış sergilediğinde görmezden gelin!

*  Çocuğa  hayal gücünü ve üretkenliği zenginleştiren oyuncaklar almayı ihmal etmeyin.

*  Her gün düzenli olarak (15-20 dakika) çocuğunuzla sadece oyun oynayın. Ancak, oyunun kurallarını onun koymasına izin verin!

*  Oynadığı oyunlara, çocuğu olumsuz anlamda eleştirmeden katılın!

*  Çocuğunuz oyun oynarken ortaya koyduğu ürüne değil, neler yaşadığı, nasıl zaman geçirdiği ve neler öğrendiğine bakın!

*  Çocuğunuzun yaptıklarını gördüğünüzü ve bunlarla ilgilendiğinizi ona belirtin. 'Arabanı çok dikkatli kullanıyorsun' gibi.

*  Onun yaptıklarından ya da söylediklerinden hoşunuza gidenleri sözel olarak ödüllendirin. 'Yaptığın kuleler çok hoşuma gitti' ya da sadece 'Aferin!' diyerek ödüllendirebilirsiniz.

Milli Gazete

Aile Haberleri