Bugünkü Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü'nde kayıtlı kültür varlığı koleksiyoncusu olan Y.E.S, 1990'da kendisi de koleksiyoncu olan Y.D'den kültür varlığı niteliğinde içindeki yedi parça kültür varlığıyla birlikte bir taşınmaz satın aldı ve burada koleksiyonculuk yapmaya başladı.
Hem Türk hem de ABD vatandaşı olan Y.E.S'nin ölümünden sonra yabancı ülke vatandaşları olan varisleri, Steiner Gayrimenkul Yatırım ve Danışmanlık Limited Şirketini kurdu. Şirket 19 Şubat 2014'te koleksiyon izin belgesi alarak müdürlük gözetiminde koleksiyonculuğa başladı. Y.E.S'nin koleksiyonuna kayıtlı kültür varlıkları şirketin koleksiyonuna aktarıldı.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nda yapılan değişikliğin ardından Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü, 20 Ağustos 2010 tarihli işlemle Y.E.S'nin koleksiyonuna kayıtlı eserlerin veraset davası sonuçlanıncaya kadar yediemin olarak müze müdürlüğüne teslim edilmesini gerçek kişi başvuruculara ihtar etti.
Y.E.S'nin varisi olan başvurucular, bu işleme karşı Muğla 1. İdare Mahkemesine iptal davası açtı. Mahkeme 23 Aralık 2011 tarihli kararla davayı reddetti. Kararın gerekçesinde, murisin ABD, mirasçıların ise 3 farklı ülke vatandaşı olması sebebiyle veraset ilamı alınmasının gecikebileceği belirtildi ve bu nedenle devlet malı niteliğindeki taşınır kültür varlıklarının yediemin olarak müdürlüğe tesliminin hukuka uygun olduğu ifade edildi. Karar, Danıştay On Dördüncü Dairesinin 18 Mart 2014 tarihli kararıyla onandı. Karar düzeltme istemi de Dairece reddedildi.
"15 gün içinde getirilsin"
Bunun üzerine Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü, 6 Nisan 2011'de Y.E.S'nin Y.D'den satın aldığı yedi kültür varlığının 15 gün içinde bulunduğu yerden sökülerek müdürlüğe getirilmesini ihtar etti.
Y.E.S'nin varisleri de bu işleme karşı Muğla 2. İdare Mahkemesinde İptal davası açtı. Muğla 2. İdare Mahkemesi 13 Aralık 2011 tarihli kararıyla davayı incelemeksizin reddetti. Kararın gerekçesinde, dava konusu işlemin Muğla 1. İdare Mahkemesinde dava konusu işlemin uygulanması mahiyetinde olduğu belirtildi. Karar, dairenin 18 Mart 2014 tarihli kararıyla onanırken, düzeltme istemi de reddedildi.
Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü, 7 Aralık 2011'de Y.E.S'nin satın aldığı evin duvarlarında yer alan taşınmaz kültür varlığı niteliğindeki 7 eserin bulunduğu yerden alınarak müdürlüğe getirilmesi için söz konusu adreste çalışmalara başlanacağını, ayrıca müteveffanın koleksiyonuna kayıtlı diğer eserlerin de mirasçıların koleksiyoner belgesi alma işlemleri sonuçlanıncaya kadar müdürlüğe yediemin olarak teslim edilmesini ihtar etti.
Başvurucular bu işleme karşı mahkemede dava açtı. 21 Eylül 2012'de davayı reddeden mahkeme, davanın kapsamının müteveffanın koleksiyonuna kayıtlı diğer eserlerin müdürlüğe yediemin olarak teslim edilmesiyle sınırlı olduğunu ise kabul etti.
Mahkeme, başvurucuların vatandaşlık durumuna atıf yaparak, mirasçılık belgesi alınmasının uzaması ihtimali nedeniyle koleksiyonculuk belgesinin alınmasının da uzayabileceğini, bu sebeple devlet malı niteliğindeki taşınır kültür varlıklarının yediemin olarak müdürlüğe tesliminin hukuka uygun olduğunu ifade etti.
Karar, dairenin 26 Kasım 2015 tarihli kararıyla işlemin Y.E.S'nin evinin duvarlarında yer alan 7 taşınmaz kültür varlığı eserin bulunduğu yerden alınacağı ihtarıyla ilgili kısmı yönünden karar verilmediği gerekçesiyle bozuldu.
Bozma kararma uyan mahkeme 30 Aralık 2016'da davayı reddetti. Kararın gerekçesinde, taşınmaz kültür varlığı niteliğindeki eserlerin koleksiyonlara kaydedilmesinin mümkün olmadığına vurgu yapılarak, bunların yediemin olarak müdürlüğe teslim edilmesi yolunda işlem tesis edilmesinin hukuka uygun olduğu belirtildi.
Kararda, ayrıca 7 taşınmaz kültür varlığının Y.E.S'nin koleksiyonuna kayıtlı olmadığına da işaret edildi.
"Kanuni dayanak yok"
Y.E.S'nin varisleri Avusturya vatandaşı Alexandra Liana, ABD vatandaşları Benjamin Schaller Steiner, Eric Irving Steiner ve Fransa vatandaşı Natalia Steiner Hercot ile bu kişilerce kurulan şirketin bireysel başvurusunu değerlendiren Anayasa Mahkemesi, teslimi istenen eserlerin taşınmaz kültür varlığı niteliğinde olduğunun ne şekilde belirlendiğinin izah edilmediği belirtildi.
Yüksek Mahkemenin kararında şu ifadelere yer verildi:
"Bilirkişi incelemesi yaptırılması halinde bunların taşınmaz niteliğinde olmadığı anlaşılacaktır. Eserler taşınmaz nitelikte olsa bile bunların iadesinin kanuni dayanağı bulunmamaktadır. Müdürlük 23 Mart 2010 tarihli yönetmelik hükmüne dayanmış ise de murislerinin anılan eserleri edindiği 1990'lı yıllarda taşınmaz kültür varlıklarının envantere kaydedilemeyeceğine ilişkin bir hüküm mevcut değildir.
Taşınmaz kültür varlıklarının bir parçası mahiyetindeki kültür varlıklarının bedelsiz olarak müzeye alınmasının bunların korunması amacının sağlanması için elverişli bir araç olduğu görülmektedir.
Özel mülkiyette bulunan kültür varlıklarının bedelsiz olarak müzelere teslim edilmek suretiyle özel mülkiyetin ortadan kaldırılması oldukça ağır bir müdahaledir. Bu şekildeki ağır bir müdahalenin müstahak görülebilmesi için son derece zorlayıcı nedenlerin bulunması gerekir."
Salt kültür varlıklarının korunması ihtiyacı özel mülkiyetteki bir kültür varlığının tazminatsız olarak kamu mülkiyetine geçirilmesini haklı hale getiremeyeceği ifade edilen karar da ayrıca şu hususlara işaret edildi:
"Önceki mevzuatın aslında bunların mülk edinilmesine müsaade etmediği ancak memurların bilgi eksikliği sebebiyle bunların sehven özel koleksiyonların envanterlerine kaydedildiği düşüncesi de tazminatsız nakli haklılaştırmamaktadır.
Bu koşullarda şirketin koleksiyonuna dahil olan taşınmaz kültür varlıklarının tazminatsız olarak müzeye teslim edilmesi biçiminde başvurucuya ağır külfet yükleyen bir aracın kültür varlığının korunması amacına ulaşılması için en hafif müdahale teşkil eden araç olduğu sonucuna ulaşılamamıştır. Bu durumda başvurucunun mülkiyet hakkına yapılar müdahalenin gereklilik kriterini karşılamadığı değerlendirilmiştir."
Karar
Koleksiyona kayıtlı 7 eser yönünden mülkiyet hakkının İhlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna hükmeden Anayasa Mahkemesi, şirketin koleksiyonuna kayıtlı olan eserler yönünden mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiayı başvurucu şirket açısından kabul edilebilir buldu.
Başvurucu şirketin koleksiyonuna kayıtlı olan eserler yönünden Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine oy birliğiyle hükmeden mahkeme, kararın bir örneğini ihlalin sonuçlarının ortadan kalkması için yeniden yargılama yapmak üzere Muğla 1. İdare Mahkemesine gönderdi.
aa