”Devlet okuluna çocuğunu gönderen ailelere göre özel okula gönderen aileler çocuklarının başarılı olması için çok daha baskıcı.”
Özel okulda okumalı. Kesinlikle özel okulda okumalı. Tüm derslerden ve sınavlardan yüzde yüz başarılı olmalı. 90 yetmez 100 almalı. Tenis yaparken piyano da çalabilmeli. Her zaman her koşulda birinci gelmeli. Neden? Çünkü en harika çocuk sizin çocuğunuz olmalı.
Evet, anne babalar artık çocuklarını başarıları oranında önemsiyor. Bütün emeklerini, varlarını yoklarını onun eğitimi için harcıyorlar. Onların diyemiyoruz. Çünkü artık evler tek çocuklu. O ayrı bir konu, bugünkü meselemiz çocuğunuzun içindeki yeteneği ortaya çıkarmakla ilgili. Onu tüm hayatı boyunca bir bilgisayar oyunu gibi programlamadan önce Yetenek Avcısı Tülay Demir Oktay'ın sözlerine kulak verseniz iyi olur.
EN ETKİLİ TÜRK
Bu hafta eğitimini Hollanda Marnix Akademi Pedagojik Bilimler bölümünde tamamlamış, çoklu yetenekler ve öz yetenekler alanları üzerinde çalışmalar ile çoklu zeka yetenek analizi ve çeşitli ülkelerin eğitim sistemleri üzerinde çalışmalar ve analizler yapan, Hollanda'nın en etkili 50 Türk'ü arasında gösterilen Tülay Demir Oktay ile bir araya geldik. Oktay, doğma büyüme Hollandalı. İki senedir de Türkiye'de yaşıyor. Evli ve üç çocuk annesi. Çocuklarının ikisi Hollanda'da yaşıyor. İki ülke arasında mekik dokuyor. Hollanda'da Yetenek Avcısı adında kurduğu bir şirket var. Öğretmenlere, şirketlere, çocuklara, gençlere eğitim ve terapi yapıyorlar.
İŞİMDE MUTLU MUYUM
Oktay, gençlerin veya çocukların çizdiği resimleri analiz ediyor ve daha bir sürü test yapıyor. Kişinin içindeki yeteneği çıkarmada bir engelle karşılaştığında ise ekip devreye giriyor. 21 yıldır bu işi yapan Oktay'a sadece çocuklar ve gençler değil orta yaşlı insanlar da geliyor. O yaştan sonra hangi yeteneklerimi ortaya çıkaracağım ki demeyin. Bu yaş grubundaki insanlar yaptıkları işin kendilerine gerçekten uygun olup olmadığını, aldıkları terfinin kendisi için hayırlı olup olmayacağını, hangi vasıflarının daha baskın olduğunu öğrenmek için geliyorlar. İşini değiştirmek için bile gelenler oluyormuş. İçinizden "İşte risk budur" dediğinizi duyar gibiyiz.
STANDART MESLEKLER
Oktay, üniversiteye kadar özel okula karşı. Devlet okullarının iyileştirilmesi gerektiği konusunda hassas. Türkiye'de özel okulların kemikleşmiş olduğunu düşünüyor ve "Verilen paraların karşılığını kimse almıyor. Öyle paraya öyle bir eğitim olmaz" diyor. On yıl sonra hangi mesleklerin popüler olacağını bir gencin bilmesi gerektiğini söyleyen Oktay, aileler ve öğretmenlerin de bu konuda eksikleri olduğunun altını çiziyor. Oktay, çok konuşandan avukat, empati yapan çocuktan psikolog olmayacağını söylüyor ve "Bunun bir tekniği, matematiği var. Avrupa'dakiler o yüzden şanslı. Orada da insanlar fabrikalarda çalışıyor ama bu kendi tercihleri oluyor" diyor.
800 çocukla görüştüm
Türkiye'de daha önce hep özel okullarla çalışan Oktay, çevresinden eleştiri aldıktan sonra Fatih Belediyesi'yle bir proje yapmış. Beş tane bilgi evinde yaklaşık 800 çocukla bir araya gelen Oktay, şu tespiti yapıyor: "Devlet okullarında okuyan çocukların üzerinde aile baskısı yok. Özel okullardaki aileler çocuklarına hiç karışmıyoruz diyorlar ama çocuğa sorduğumuzda anne ve babasının baskı uyguladıklarını söylüyor. Çocuklarını bir proje gibi görüyorlar. Devlet okullarında anne baba "Bir şey ol da ne olursan ol" diyor. Bu bir avantaj, en azından çocuğun önü kapalı değil. Ama orada da eğitim sistemiyle ilgili sorunlar var."
Agresif ve saldırgan bir toplumuz
Geçtiğimiz günlerde TUİK verilerine bakan Oktay'ın hesaplarına göre Türkiye'de 20 milyona yakın insan depresyon hastası. Bu neredeyse bütün yetişkinleri kapsıyor. Normalde depresyon işin içinden çıkamadığımızda ortaya çıkar. Demek ki insanlar fena halde çıkmazda. Oktay, "Bu kadar agresif, bu kadar saldırgan bir toplum olmaz. Bu kadar nefret dolu bir millet görmedim daha önce. Bir yerde ülke çıkarları söz konusu olunca insanlar hemen birleşiyor. Ama burada o yok. Düşmanın bile yapamayacağını Türkler birbirine yapıyor" diyor.
Yeni Şafak