Toplumun mahrem yaralarının üzerini örtmenin o yaraları daha da derinleştireceğini söyleyen Paksu, "Asıl mahcubiyet konuşulması ve çözülmesi gereken meselelerimizi ayıp kabul edip anlatamamaktır" yorumunu yaptı.
Gazetemiz yazarı Prof. Dr. Mehmet Paksu, Nesil Yayınları'ndan çıkan 'Yusuflar Züleyhalar', 'Mutsuz Evlilikler, Boşanmalar,' ve 'İhanetler, Cinsel Sorunlar' adında 3 kitapla 'Mahremiyet Okulu'nun kapılarını araladı.
Yıllarca aile üzerine araştırmalar yapan, kitaplar yazan, programlar hazırlayan Paksu ilk kitapta; evlilik öncesinde aşk, nişan, nikah, flört meseleleri ve evlilik korkularını, ikinci kitapta; evlilikte kavgalar, boşanma meseleleri, aile içi problemlerini ve üçüncü kitapta ise, aldatmalar, cinsel sorunlar, ikinci evlilikler, internet ilişkileri, eşcinsellik gibi konuları işliyor.
ŞEFKATLE ARANAN ÇÖZÜMLER
Özellikle toplumun anlatmaktan mahcup olduğu fakat öğrenilmesi şart olan yüzlerce mahrem soruya Kur'an ve hadisler ışığında cevaplayan Paksu, "Neticede bunlar Adem ve Havva'dan beri yaşanıyor. Kimseye de çok uzak ihtimal olarak görünen sorunlar değil herkesin başına gelebilecek şeylerdir. Önemli olan bu sorunlara şefkat, merhametle çözüm yolu aramaktır" dedi.
ÜSTÜ ÖRTÜLMEMELİ
Paksu'ya göre, mahremiyet her ne kadar tesettür altında tutulması gereken, insanların ulu orta konuşmaktan 'mahcubiyet' duyduğu bir kavram olsa da, aynı şeyi mahrem yaralarımız için söylenemez.
"Toplumun mahrem yaralarının üzerini ne kadar örtersek, yaralar o kadar derinleşir" diyen Paksu, asıl 'mahcubiyet'in konuşulması, çözülmesi gereken meseleleri ayıp kabul edip anlatamamak olduğunu savundu.
EKSİK VEYA YANLIŞ ANLATILIYOR
Paksu şöyle devam etti: "Mahcup olunan birçok meselede yanlış bilinenler, eksik anlatılanlar var. Bu temel sorunun en büyük nedeni de çekinerek, mahcup olarak soru sorulamaması, yeterli cevaplar alınamaması, doğrusunun öğrenilememesi. Mahremiyet Okulu'nun temel gayesi, toplumda 'mahcubiyet' sebebi kabul edilen meselelerimizin, açıkça, rahatlıkla konuşulabileceği, bilmemekten değil asıl öğrenmemekten mahcup olunan bir zemin hazırlamak."
Kur'an kirli işlerin açığına da, gizlisine de yaklaşmayın' derken insanın namusunu ve hassasiyetini korumak için uyanık olması gerektiğini tavsiye ettiğini anlatan Paksu, Genç kızlığa ve delikanlılığa adım atmış bir insan hislerini değil, aklını ve vicdanını dinlemesi ve özellikle Hz. Yusuf'un iffetini öğrenmesi gerektiğine vurgu yaptı.
“HER GENÇ YUSUF VEYA ZÜLEYHA'DIR”
Mehmet Paksu, bu zamanda her gencin bir Yusuf veya bir Züleyha olduğunu, günaha çağrıldığını belirtti ve ekledi: "Bunun için kişi nerede olursa olsun Allah'ın kendisiyle birlikte olduğunu bilmeli ve öyle davranmalı."
CAN YOLDAŞINIZ OLACAK
Her sıkıntının üstesinden gelinmesi için kişinin başına geldiğini söyleyen Paksu, "Bu kitaplar sorulmuş sorulara, Kur'an'ın ışığında cevaplar verilerek çareler sunuyor ya da yol gösteriyor. Bir problemin çözümü benzer çok sayıda problemin çözümüne yardımcı oluyor. Bu açıdan kitaplar herkese can yoldaşı olacak, dertlerini paylaşacak ve bir kılavuzluk yapacak ve rehber olacak" şeklinde konuştu.
Bugün