İbrahim Mert'in haberi:
RİSALEHABER-ÖZEL
Katolik dünyasının dini lideri Papa Françesko ile Almanya Başbakanı Angela Merkel arasında çocuk doğuramayan kısır Avrupa tartışması yaşandı. İkili arasındaki tartışma Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin yıllar önce müjdelediği "Avrupa İslâmiyetle hamiledir; günün birinde bir İslâmî devlet doğuracak" sözlerini akla getirdi.
"ÇOCUK DOĞURAMAYAN KISIR BİR KADIN"
Papa Françesko, Corriere della Sera Gazetesi'ne verdiği röportajda Avrupa'yı 'kısır bir kadına' benzettiği için Almanya Başbakanı Angela Merkel'in kendisini telefonla aradığını, sesinin de biraz öfkeli geldiğini söyledi.
Papa, Kasım 2014'te Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada 'yorgun Avrupa'nın artık doğurganlığını ve enerjisini kaybetmiş yaşlı bir büyükanneye benzediği' minvalindeki sözleri için Merkel'in kendisini telefonla aradığını belirtti. Papa telefon görüşmesiyle ilgili şunları söyledi:
"Merkel, biraz öfkeliydi. Çünkü Avrupa'yı çocuk doğuramayan kısır bir kadına benzetmiştim. Avrupa'nın gerçekten çocuk doğuramayacak bir kadın olduğunu mu düşündüğümü sordu. Ben de 'Evet yapabilir, Avrupa'nın güçlü ve derin kökleri var" dedim. Çünkü en karanlık anlarında bile, kendisine beklenmedik kaynaklarını göstermiştir."
SAİD NURSİ: AVRUPA İSLAMİYETE HAMİLE, İSLAM DEVLETİ DOĞURACAK
Bediüzzaman Said Nursi'nin geleceğe dair en çok bilinen işaretlerinden biri Avrupa ve Osmanlının geleceği hakkında söylediği sözlerdi. Bir çok yoruma yol açan sözler Risale-i Nur külliyatında şöyle geçmektedir:
"Mısır Câmiü’l-Ezher Üniversitesi reislerinden meşhur Şeyh Bahît Efendi İstanbul’a bir seyahat için geldiğinde, Kürdistan’ın sarp, yalçın kayaları arasından gelerek İstanbul’da bulunan Bediüzzaman Said Nursî’yi ilzam edemeyen İstanbul uleması, Şeyh Bahît’ten bu genç hocanın ilzam edilmesini isterler. Şeyh Bahîd de bu teklifi kabul ederek bir münazara zemini arar. Ve bir namaz vakti Ayasofya Camiinden çıkıp çayhaneye oturulduğunda bunu fırsat telâkki eden Şeyh Bahît Efendi, yanında ulema hazır bulunduğu halde Bediüzzaman’a hitaben, مَا تُقُولُ فِى حَقِّ اْلاَوْرُبَائِيَّةِ وَالْعُثْمَانِيَّة ِyani, “Avrupa ve Osmanlılar hakkında ne diyorsunuz, fikriniz nedir?” der.
Şeyh Bahît Efendinin bu sualden maksadı, Bediüzzaman’ın şek olmayan bir bahr-ı umman gibi ilmini ve ateşpâre-i zekâsını tecrübe etmek değil, belki, zaman-ı istikbale ait şiddet-i ihatasını ve idare-i âlemdeki siyasetini anlamak idi.
Buna karşı Bediüzzaman’ın verdiği cevap şu oldu:
اِنَ اْلاَوْرُوبَا حَامِلَةٌ بِاْلاِسْلاَمِيَّةِ فَسَتَلِدُ يَوْماً مَا وَاِنَّ الْعُثْمَانِيَّةَ حَامِلَةٌ بِاْلاَوْرُوبَائِيَّةِ فَسَتَلِدُ يَوْمًا مَا
Yani, “Avrupa bir İslâm devletine hâmiledir, günün birinde onu doğuracak. Osmanlılar da Avrupa ile hâmiledir; o da onu doğuracak.”
Bu cevaba karşı Şeyh Bahît Hazretleri, “Bu gençle münazara edilmez. Ben de aynı kanaatteyim. Fakat bu kadar veciz ve beliğâne bir tarzda ifade etmek, ancak Bediüzzaman’a hastır” (1) demiştir.
1) Nitekim Bediüzzaman’ın dediği gibi, ihbaratın iki kutbu da tahakkuk etmiş; bir iki sene sonra Meşrutiyet devrinde şeâir-i İslâmiyeye muhalif çok âdât-ı ecnebiyeyi ahzetmek ve gittikçe Türkiye’de yerleştirmek; ve şimdi Avrupa’da Kur’ân’a ve İslâmiyete karşı gösterilen hüsn-ü alâka ve bilhassa bahtiyar Alman milletinde fevc fevc İslâmiyeti kabul etmek gibi hâdiseler, o ihbarı tamamıyla tasdik etmişlerdir. (Tarihçe-i Hayat)
BÜTÜN KANAATİMLE DERİM Kİ
Amerika ve Avrupa’nın zekâ tarlaları, Mister Carlyle ve Bismarck gibi böyle dâhi muhakkikleri mahsulât vermesine istinaden, ben de bütün kanaatimle derim ki: Avrupa ve Amerika İslâmiyetle hamiledir; günün birinde bir İslâmî devlet doğuracak. Nasıl ki Osmanlılar avrupa ile hamile olup bir avrupa devleti doğurdu. (Hutbe-i Şâmiye)