İçinde yaşadığımız evrenden tamamen farklı paralel bir evren veya evrenlerin olup olmadığı, uzun bir süredir sadece bilimin değil, edebiyat ve sinema dünyasının da en sık tartıştığı konuların başında geliyor.
Paralel evren teorisi, yani içinde yaşadığımız evrenin dışında çoklu evrenlerin de var olduğu hipotezi, bir kez daha gündemde.
Zira “yerçekimi dalgalarının bazı bölgelerde ekstra bir boyuta geçtiği” iddiasında bulunan Max Planck Institute for Gravitational Physics’te görev alan bilim insanları, bunun paralel evren teorisini kanıtlayabileceği görüşünde.
Bu iddia ile ilgili New Scientist’e konuşan araştırma ekibinin başındaki isim Gustavo Lucena Gomez, içinde yaşadığımız evrende ekstra boyutlar olduğunun kanıtlanmasının uzay-zaman anlayışımızı kökünden değiştireceği görüşünde.
Paralel evren teorisini tek dile getiren isim Gustavo Lucena Gomez değil. İngiliz Teorik fizikçi Stephen Hawking, geçtiğimiz yıl kara deliklerin paralel evrene açılan kapılar olabileceğini belirtmişti.
Kara deliklerin bilim kurgu yazarlarının hayal edebileceğinin ötesinde bir gizemi barındırdığının altını çizen Hawking, “Kara deliklerin nasıl bu kadar büyük bilgiyi bünyesinde barındırdığı sorusu çözmek için son derece sıkı bir biçimde çalıştığımız konulardan biri” demişti.
Avrupa Uzay Ajansı (ESA) çalışanı Chary ise, Big Bang’den (Büyük Patlama) 100 bin yıl sonrasını incelediğinde parlak noktalar saptadığını, bu noktaların bizim evrenimiz ile çarpışan paralel evrenler olabileceğini iddia etmişti. Teknolog