Olumsuzlukları biriktirmek, karamsarlığı arttırmak, kötümserliği çoğaltmak değil ve yine de sadece iyi yönü, doğru yönü, güzel yönü görmek de değil derdimiz. Dengeyi bulmak, ahengi yakalamak ve sıratta yürümek derdimiz; bunun için de agah olmak gayretimiz.
Hamaset, şikayet, geçmişe özlem; gerçeklikten uzaklaştırmadıkça zaman zaman olabilir pekala… Mekanik olmadığımız gibi sabitlikte duran da değiliz; duran zerre, dönmeyen ay, akmayan güneş; değişmeyen duygu, farklılaşmayan fikir, değişmeyen açı var mı?
Pergeli üç altmış derece açmak ve döndürmek; adına aydın deyin, münevver deyin, bütüncül bakan deyin; dünyayı görmek, zamanı okumak, hayatı şahitlik etmek; böylesi pergel sahipleri yapar.
Nefsini bilen, Rabbini tanıyan; o tanımışlık ve bilmişlikle yaşayan ariflerin Suriye meselesine bakışı, Ortadoğu problemlerine değerlendirişi, İslam aleminin dertlerine çözüm arayışı, dahildeki sığ tartışmalara yakınlığı ve uzaklığı, sünnete karşı saldırılara cevabı…
Ev komşusu ile geçimi, trafikte kurallara uyuşu, sıra beklerken ki tutumu, camiye gidiş ve gelişi, namazı huşu ve hudu ile kılışı, alış verişteki helal haram dikkat edişi…
Bütün bunları birlikte yaşama, küçük kareleri aynı merkezde toplama, büyük fotoğrafı görme ve çözüm adına gerçekçi adımlar atma ve yürüme…
İslamı zamana şahit kılmak, evet büyük mesele bu değil mi?
Marjinal kafaların ürettiği marjinal fikirleri cevapla vakit geçirmek asıl gündeme gitmeye engeller. Onların yaptığı kısa devre ile uğraşmak sigortayı attırır; his dünyası, kalp dünyası, zihin dünyasını ahengini kaybeder, agahlık uzaklaşır.
Nefis gibi düşman, şeytan gibi hırsız varken küçük şeylerle gereğinden fazla ilgilenmek orduyu iyi sevk edememe durumuna düşürür.
Yol hem uzun, hem kısa! Uzunluğunda kısalık, kısalığında uzunluk var.
Sınırda nöbet bekleyen asker için bir saat bile önemlidir, bir dakika, bir an da öyle. Kalp yurduna hırsızlama dalıverirler, sonrasında onu çıkarmak zor olur.
Kalp ve ruhun emrine girmiş nefis, evet vatan selamettedir; şeytan hırsızına tabi olan nefis; dışta zafer kazanmak zordur; fitne orduları az bir şeyle büyük zayiat verdirir.
Günlük hayatta görünür adım atmak, hal ile tebliğ etmek; dünyanın problemleri hakkında fikir yürütme, çözüm üretme, sonuçlar bildirme; pergeli alabildiğinde açmak ve kapatmak…
Hiç olmazsa küçük adımlar atmak ve tebessümle yürümek…
Her birimizin, hepimizin yapabileceği bir şeyler var vesselam.