Peru hapishanesinde Risale-i Nur dersi yaptık

Peru'dan gelen hizmet mektubu

 

Ahmed Hasan'ın haberi:
 
RİSALEHABER-Esselamu Aleykum Aziz, Fedakar ve Vefakar Abilerim
 
Geçen sene Mustafa Sungur ağabeyimizin işaret ve teşvik etmesiyle  gittigimiz Peru’ya ilk ziyaretimiz çok bereketli geçmişti. Peru Devleti  hapishanelere Risale-i Nurların konulacağına dair bize teminat vermişti. Bunun üzerine oradaki nur talebelerinden  davetlerine binaen, hem de hizmetin gidişatını yerinde görmek için bir dua manasında Peru'ya tekrar gitmek nasip oldu.
 
Gidişimiz diğer gidişlerimizde olduğu gibi ilk başta sıkıntılı bir şekılde başladı ve ulaşmak istediğimiz insanlara bir türlü ulaşamadık. İlk iki günümüz bu şekilde devam ettı… Sonrasında cuma sabahı Abdullah Yeğın Ağabeyimizi arayıp Peru'da olduğumuzdan bahsettik ve hizmetlerin inkişafı için dua istedık. Aynı gün Ağabeyimizin duasının neticesınde düğümlenen düğümler bir bir çözülmeye başladı. Bir inşirah hasıl oldu  elhamdulillah… Peru'nun başkenti Lima'da  ikindinden sonra onbeş-yirmi kişilik bir gruba camide Risale-i Nur tanıtımıyla hizmetler  başlamış oldu... İlk defa Peru'da geçen sene  Risale-i Nurları  tanıyan bir kardeşimiz de  23. Sözün baş kısımlarını okudu ve  İspanyolca kendi anladığı manaları ifade etti. Hukuk son sınıf talebesi olan bu kardeşimiz; dersten sonra  o gün çok şevklendiğini, günden güne hizmet etme şevkinin arttığını ve bazen düşünüp; ‘Benim vazifem Risale-i Nurları insanlara anlatmak… Sanki dünyaya bunun için gelmişim’ dedi ve bu  manayı müteaddid defalar hissettiğini  söyledi. Peru'da  Elhamdulillah her geçen gün Risale-i Nurları okuyan ve tanıyan talebeler artmış olduğunu müşahede ediyorduk…
 
(Foto galeri için TIKLAYINIZ)
 
İkinci gün ise bu sefer başkent Lima’nin en büyük camisinde daha kalabalık yaklaşık 30 kişilik bir grupla dersimiz oldu..Risale-i Nur nedir?  Nasıl bir tefsirdir? diye dersimiz başladı.  Her hafta Lima’da kendi evlerinde Risale-i Nurlardan dersler yapan bir grup da eserlerden farkli yerlerden okumaya başladılar; Meyve Risalesinden, 23. Sözden, Küçük Sözlerden. Cemaatin içinde bulunan bir Hıristiyan söz alarak ‘Bu toplumun   içinde bulunmaktan şeref duyarım. Ben katolik bir insanım. İslamiyet dinini  tanımak, öğrenmek istiyorum…Onun için bugün buradayım… Bana İslamın ne olduğunu anlatır mısınız?’ dedi. İslamın kısaca ne olduğunu anlattık ve dersten sonra Yaratıcısını daha iyi tanıması için 33. Sözü  verdik. Dersin sonunda dinleyiciler arasında 21 yaşında Frances adlı bir üniversıte öğrencisi Müslüman olmak istediğini ve kararını verdiğini ifade etti. Ve şehadet getirerek Muhammed Enhar oldu. Biz de bu şehadetlik anına şahitlik ettik Elhamdulillah. Rabbim bu ikramı bu nasibi daha bir çok Peruluya ve Latin Amerika insanlarına da nasip etsin. Ders bitiminde yanımızdaki Risale-i Nurları adeta kapışmak istercesine  bizden talep eden cemaate elimizde olan miktarı verebildik.
 
Bu arada  camide yeni tanıştığımiz Luis ismindeki sonradan Müslüman olan Perulu  bir genç de hapishanelere gidip  ders yapmış olduğumuzu duyunca, bazı uzak hapishanelerde Müslümanların olduğunu ve kendisinin arada bir ziyaret ettiğini söyledi. Şayet biz istersek beraberce onlari ziyaret edebilecegimizi söyledi. Biz memnuniyetle kabul ettik. Ertesi gün  pazar olması dolayısiyle yani ziyaret günü olduğu için devlet kanalının verdiği izinle giremiyorduk. Artık dönmemize de çok az kaldığı için  bu sefer ziyaretçi olarak gidecektik. Hapishaneye  ilk defa ziyaretimiz bu şekilde olacaktı. Ertesi gün sabah saat sekizde buluşup ilk gideceğimiz hapishane için yola koyulduk. Gide gide Ancon diye bir  bölgede  çölün ortasında yapılmış çok büyük bir hapishaneye geldik. Sıcakta ve dışarda oluşan uzun kuyrukta bekledikten sonra içeriye girme sırası gelmişti. Ama bu kez her seferinden farklı olarak her kapıdan geçişimizde kolumuza değişik hayvan figürlerinden oluşan damgalar vuruyorlardı. Kolumuz dirseğimize kadar her yeri hayvan figürlerinden mühürlerle doldu. Belki on  tane kapıdan geçtik. İkinci sınıf insan muamelesi de farklı bir konu. Ta mahkumların kaldığı koğuşlara kadar girmiştik Luis’le. Bir Müslüman için ne kadar zor bir yaşamdı burdaki hayat… Ama bir insan için de özgürlüğün alınması gibi ruha ızdırap veren bir şey yoktu. Bizi gören mahkumlar adeta bayram havasına bürünmüş gibi bize sarılıyorladı. Hatta bir tanesi; ‘Sizi görünce içim açıldı gerçekten, ruhumdaki sıkıntılar gitti.’ dedi.
 
Onlarla ders yaptıktan sonra İspanyolca Kur'an-ı Kerim, Meyve risalesinden ve diğer İspanyolca eserlerden verdik… Adeta şeker bulmuş çocuklar gibi seviniyorlardı. Öğle namazını koğuşta cemaatle kıldıktan sonra tekrar takrar bize sarılarak vedalaştılar. İkinci durağımız bir huzur eviydi. Bir yaşlı amcayı ziyaret ettik. Kafasından dört kere ameliyat olan Müslüman bir amca. Buradaki  görevli arkadaşa Hastalar risalesini bırakarak ayrıldık. ’Meger  gençlik neymiş, özgürlük neymiş?..’ diye iç geçiriyordum .’Fesubhanallah’ dedim..’ Bu nimetlerin güzelliklerin hiç farkında olmadan yaşıyormuşum’ diyerek kendimce hayıflandım.
 
Bir de sabah ziyaret ettiğimiz hapishanenin girişinde dikkatimi çeken ellerinde incillerle misyonerler olmasıydı. İkili gruplar halinde bazı da tek kişi olarak belki on beş kişiye yakın misyonerler, mahkumları ziyarete gelmişlerdi. Luis’e; ‘Adamlar hiç boş durmadan bu uzak hapishaneye ellerinde kitaplarla davalarını anlatmaya geliyorlar, biz uyuyoruz be kardeşim!.. Şunlara bak!’ diye bir hayıflanma da sabah yaşamıştım.
 
Üçüncü durağımız başka bir hapishaneydi. Yine Müslümanları ziyaret etmiştik. Onlarla ders yapıp ve ikindi namazı kılıp ayrıldık. O gün yorucu ama güzel ve meyvedar  bir gün oldu. Ertesi gün sabah ise geçen sene gittiğimiz Castro Castro hapishanesine erkenden gittik. Bugün ne kuyruk vardı ne de kollarımıza mühür. Müdür en dış kapıda ‘hoşgeldiniz’ diyerek karşıladı. Bizi yukarıya çalışma odasına aldıktan sonra kendisi derse mahkumları bizzat çağırdı. Çok nazik ve içten biriydi. Elhamdulillah ders başladi ve bu kez Latin Amerikadaki en kalabalık hapishane dersimizi yapmak nasip oldu elhamdulillah. En az 70 kişinin bulunduğu degişimli bir şekilde derse katılan ve sadece içlerinde tek Müslüman olan mahkumlar; bazıları bir saat ayakta, bazıları salon küçük olduğu için dışarda demir parmaklardan dinlediler. Ellerinde kağıt kalemle yazarak dinleyen mahkumlara 13. Sözdeki ve Üstadımızın mahkumlara yazdığı mektuplardan okuduk. Bir ara müdüre ’Nasıl gidiyor mahkumlar için?’ diye sorduğumda  bana derin ve samimi bir ifadeyle  “muy bien” yani ‘çok güzel, devam’  dedi. Ders bittiğinde ise iki üç kez alkışlayarak sorulara başladılar. "İslamiyetle Hıristiyanlığın ne farkı var? Kur'an'la, Peygamber Efendimizle alakali sorulardan tutun da  Müslüman ülkelerin başında diktatör, kötü yöneticilere kadar bir çok soru sordular. Soruların ardı arkası kesilmedi. Bize ve müdüre 'bu ders tekrar ne zaman olacak?’ diye heyecanlı ifadelerle soruyorlardı. ’Merak etmeyin bu eserleri kütüphanenize koyacağız…Buradan alıp okuyabilirsiniz…’ dedikten sonra,  müdür ve mahkumlar bize tekrar tekrar teşekkür ettiler. Rabbim kalplerine iman nasip etsin inşaallah.
 
Peru'da evinde  Risale-i Nur dersleri olan yaşlı Sussy teyzemizin de başından şöyle bir hadise geçiyor. Bir rahatsızlığından dolayı doktara gidiyor. Doktor ise kanser hastalığı teşhis ediyor. Ve diyor; ‘sizdeki bu kanserin tedavisi yok.’ Hastaneden çıkıyor ailesinin yanına… Üzülmesinler diye onlara  bahsetmiyor. Cenab-ı Hakk’a tevekkül ediyor ve duayla  Hastalar Risalesini okumaya başlıyor, iki kez bitirdikten sonra tekrar kontrola  giden Sussy Teyzemiz, başı da örtülü olduğu için Doktor: ’Senin Tanrın sana yardim ediyor  deyince Susy teyze de ‘O tanrı dediğin seni de beni de yaratan aynı Yaratıcı yani Allahtır!...diyerek Hastalar Risalesini gösteriyor. Doktorun çok dikkatini çekiyor, tek tek sayfaları atlamadan okumaya başlıyor. Dışarda muayene olmak için bir sürü insan sıra beklerken; O, Hastalar Risalesini okumaya devam ediyor. Bir sonraki kontrolde ise bu sefer Küçük Sözlerden okuyorlar…Şimdi ise ‘şifası yok’ dediği  hastalığı yüzde seksenine Rabbim şifa vermiş durumda. Dua edin  Rabbim, teyzemize maddi şifa; doktora da manevi şifa versin.Amin..
 
Peru'daki tüm Nur talebeleri sizlere selam ediyorlar ve sizleri buralara davet ediyorlar dualarınızı bekliyorlar..
 
Peru ve  Şili Nur Talebeleri 
 
(Foto galeri için TIKLAYINIZ)

Nur Talebeleri Haberleri