Peygamber Efendimiz (asv) ve dört halife zamanında ibadet edilen yerlerin adı mescid mi cami midir?

Arapçada "mescid" kelimesi, secde etmek, seccade ve secdeye varıldığı mekân manasına gelir.

Onun için namazın kılındığı, secdenin yapıldığı mabet olan camilere daha çok "mescid" adı verilmiştir. Kur’an’da Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa, Mescid-i Nebevî (takva üzerine kurulan mescid)ler “MESCİD” adıyla zikredilmiştir.

Cami kelimesi, toplayıcı, kalabalık bir grubu barındırıcı mekân manasına gelir.  Fakat, Kur’an’da ibadet yerine "cami" sözcüğü kullanılmamıştır.

Kaynaklarda “Mescidu’l-cami” ifadesi, “mescidu’l-yevmi’l-cami” şeklinde açıklanmıştır. (bk. Lisan). Yani buradaki cami bizim bildiğimiz cami manasında değil, cuma günü için kullanılmıştır. Yani, “Mescidu’l-cami” cuma mescidi anlamındadır.

Öyle anlaşılıyor ki, Türkçede "mescid" kelimesi -küçük büyük fark etmeden- namazın kılındığı her mabet için kullanılırken, "cami" kelimesi “toplayıcı”, cemaati kalabalık cuma ve cemaati olan mescitler için kullanılmıştır. Bildiğimiz kadarıyla şu andaki teamüle göre, "mescit" küçük cami için, "cami" ise büyük mescit için kullanılmaktadır.

Peygamber Efendimiz (asv)'in Medine'deki Mescid-i Seadetinde Ashab-ı kirama hitap ettikleri zaman, uzun müddet ayakta durduklarını gören Ashab oraya bir hurma ağacı dikerek, Peygamberimiz (asv)'in ona dayanmasını rica etmişlerdi. Sonradan bir köle tarafından, ılgın ağacından üç kademeli olarak, her kademesi birer fasılalı ve iki karış kadar enli bir minber yapılmış ve Peygamberimiz (asv), hitabelerini bu yüksekçe mevkiden, herkesi görerek irad etmişti.

Bu minber üç veya dört ayaklı olup, arkasında dayanmak için üç sütunu olduğu ve Peygamberimiz (asv)'in üçüncü kademede oturup ayaklarını ikinci kademeye dayadıkları rivayet edilir.

O vakitten beri camilerde hutbe için daha çok kademeli, taştan veya tahtadan minberler yapılmıştır.

Hazret-i Ebu Bekir (ra), Peygamberimiz (asv)'e hürmeten minberin ikinci, Hazret-i Ömer (ra) ise her ikisine de hürmetinden dolayı birinci basamağında konuşmalarını ve nasihatlerini yapmışlar.

Hazret-i Osman (ra) minberin kapısına ilk olarak bir perde astırmış, üçüncü basamağı kullanmıştır.

Sorularla İslamiyet

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

İslam Haberleri