Risale Haber-Haber Merkezi
Diyanet İşleri Başkanlığı Kutlu Doğum Haftası nedeniyle ünlülerle söyleşi yaptı.
NURİYE AKMAN (GAZETECİ-YAZAR)
- Merhamet duygusu sizin için nedir? Neye tekabül eder?
- Önce ne olmadığını anlatmaya çalışayım. Genellikle merhametin tanımı bir acıma duygusu olarak anlatılıyor. Muhtaç olan ıstırap çeken birine yardım etme duygusu olarak anılıyor. Ama bu resmin çok çok küçük bir parçası. Sistemin nasıl işlediği pek düşünülmüyor. Göz ardı ediliyor. Aslında merhamet kelimesinin kaynağı bildiğiniz gibi Rahman sözcüğü ve bütün dünya Rahman tecellisiyle görünür oluyor, işliyor. O yüzden Allah’ın kendi eserini koruma sistemi olarak merhameti algılamak lazım. İnsan kendini aradan çekmedikçe, o benlik duygusunu ortadan kaldırmadıkça gerçek anlamda merhametten bahsedemez. İnsan hiç kimseye hiçbir şeye bir şey veremez, çünkü kendisine ait olan bir şey yok. Onun için Türkçede merhametten maraz doğar lafı var. Neden maraz doğuyor, çünkü ben yaptım ben verdim, diyorsun. İçini sahte bir huzur duygusu kaplıyor. Bundan kurtulmak lazım. Sen her şeyinle O’na aitsin, sana ait hiçbir şey yok O lütfetti seni vesile kıldı ve sen dediğim gibi veren hiçbir zaman olamazsın. Bu sadece kişiler bazında değil. Bakın yardım dernekleri, siyasi partiler şirketler açısından da düşünmek lazım. Kendini aradan çıkartacaksın. Bende uyanan bir de şu; biz bir anahtarız. Üzerimizde, sistemde bir elektrik akımı olmazsa bir ampul bile yakamayız.
- Peygamber Efendimiz…
- Peygamber Efendimizden merhamet örneği, hayatından kesitler söylemek çok kolay. Mesela namaz kılarken bir kediyi bile incitmemesi… Yani o bizim sistemin nasıl işlediğini anlamamıza yetmiyor. Hiçbir zaman ben verdim demiyordu. Tamamen kendini ortadan çıkardığı için merhamet otamatik olarak onda parlıyordu. Yani bu nasıl içselleştirilir? İmanın şartını altı, İslâm’ın şartını beşle sınırlamakla olmaz bu iş. Eğer adil olmayı hayatımızın merkezine koymuyorsak ve bunu olmazsa olmaz bir şart olarak görmüyor, kalbimiz titremiyorsa batak içindeyiz. Bundan merhamet zuhur etmez. Selâm verip selâm almıyorsan senden merhamet parlamaz. Kuran-ı Kerim o gözle okunabilse her bir ayetin içerisinden bizim beş altı belki otuz iki ile sınırladığımız o şartların sonsuz olduğunu görürsün. Görünür rahman tecellisinin en görünürü Peygamber Efendimiz. O her an senin yanındaymış gibi düşünmediğin sürece senden yine hiçbir şey zuhur etmez kendini kandırmış olursun. Bunu hissetsen sen çocuğuna tokat atabilir misin? Küfürlü kelime kullanabilir misin? Kendi hakkın için şahin kesilirken başkasının hakkı için bir şey yapabilir misin? Yapamazsın. Ancak Peygamber Efendimiz gözlerini dikmiş sana bakıyor diye düşünürsen bir şeyler yapabilirsin.
***
AYŞE KARA (YAZAR)
- Peygamberimiz bugün yanı başımızda olsa ne hissederdiniz?
- Önce çok sevinir şaşırırdım. Sevinçten tutulurdum. Sonra ona söylemek istediklerimi sıralardım zembereğinden boşalmış bir saat gibi. Onu on dört asır öteden hiç mesafe yokmuş gibi sevdiğimi anlatırdım. Onun tebessümünü çok sevdiğimi. Onun başkalarını kendisine tercih etmesini çok sevdiğimi. Çocuklar sırtındayken secdeye gitmesini çok sevdiğimi. Torunlarına iyilik ve güzellik ismini verişini çok sevdiğimi. Onun cenneti anaların ayağına sermesini çok sevdiğimi söylerdim. Kadını güzel kokuyla miraçla anmasını, yağmurun altında gömleğini açıp yürümesini çok sevdiğimi söylerdim. Çok şeyler söylemek isterdim. Özleminden kesildiğimi. Kalbimin kesik kesik olduğunu.. Ne zaman dağılsam, gerçeklik duygusunu yitirsem onunla hayata tutunduğumu, yeniden onunla vücut bulduğumu söylerdim. Onun insan üstü yönünden çok insani yönünü çok sevdiğimi söylerdim. Çok şeyler söylemek isterdim…
- Peygamber rahmeti sizi kuşatmış gibi.
- O olmasa, onun erdemlerini güzelliklerini tanımasak herhalde tutunamazdık. O biz tekrar tekrar yaşama sevinci veriyor ve bize ümit yolluyor. Evet kendimi şanslı sayıyorum onu birazcık tanıyabildiğim ve onun ümmeti olduğum için.
- Efendimizin merhamet sıfatıyla alakalı ne düşünürsünüz? Ne söylemek istersiniz?
- Benim aklıma peygamber deyince ilk gelen âlemlere rahmet olarak gönderilişi geliyor. Onu tanımla, yolunu tanımla denilse bana önce merhamet kavramı gelir aklıma … Merhameti, emniyet, zarafet ve nezaket ve adaleti. Bunların hepsinin merhametle ilgili olduklarını, merhametin bu kelimelerin hepsini kuşattığını düşünüyorum. Temelde aklımıza ilk gelen onun âlemlere rahmet oluşu. Sen olmasaydın âlemleri yaratmazdım.
PROF. DR. NEVZAT TARHAN (PSİKİYATR, ÜSKÜDAR ÜNİV. REKTÖRÜ)
- Sizce merhamet nedir?
- Merhamet kavram olarak hep Türkçe acıma duygusu olarak tercüme ediliyor ama merhamet denildiğinde içinde sevgi ve şefkatin olduğu bir duygu anlaşılıyor. Kavram olarak hem duygu boyutu var, hem değer boyutu var. Hem de günlük yaşayışta bir yöntem boyutu var. İnsanın günlük yaşantısında kullanabileceği bir boyutu var. İnsanın sahip olduğu şeye karşı onun kıymetini bilmesi de diyebiliriz merhamet için. İçinde empati de taşıyor merhamet. Merhamet kavramı gündeme geldiğinde iyi ve güzel her şeyin başı olan besmele hatırımıza gelir. Besmelede merhameti çağrıştıran iki tane ana kavram var. Allah’ın Rahman ve Rahim isimleri. Bütün varlıklara yaratıcının merhametli olması rahman ismini ifade ederken, rahim ismi de daha çok uhrevi anlamda hak edenlere fazladan bir merhamet ile muamele etmesi. Bu çerçevede ele aldığınızda merhamet tek dokulu bir kavram değil çok geniş kapsamlı bir kavram. Ruh sağlığı açısından düşündüğünüzde psikiyatrideki karşılığı sevgi ve disiplindir. Sevginin içindeki en önelmli motiflerden birisi de merhamet. Annede olan sevgi karşılığı şefkat mesela güçlü olanların zayıf olanlara karşı duygusu merhamet.
Hz. Peygamber’in hayatında merhametle ilgili iki önemli hadis bununla bağlantılı diye düşünüyorum. Kıyamet yaklaşınca gençlere şeytan musallat olacaktır., buyuruyor. “Bunu nasıl anlarız” diye sorduklarında, “Hayâ ve merhamet eksikliğinden anlarsınız.” diyor. Üçdefa sorulduğunda üçünde de aynı cevabı veriyor. Burada haya ve merhamet eksikliği derken hayada bir sorumluluk duygusu, bir yüz kızarıklığı var. Değerlerin gençlerde bazı ahlâkî normların zayıflaması anlaşılıyor. Diğeri de merhamet azalması olarak anlaşılıyor. Merhametin azalması şiddeti doğuruyot. Günümüzde toplumda bütün yasaklara rağmen şiddet artıyorsa, aile içerisinde şiddet artıyorsa, canlı hayvanlara karşı çocuklara karşı kadına karşı şiddet artıyorsa bunun arkasında merhamet eksikliği vardır. Bu nedenle şiddete karşı insan itirazı varsa sonuçla uğraşmak yerine sebebi bulup düzeltmek gerekir; sebep de merhamet duygusunun ve değerinin zayıflamasıdır.
- Merhamet eğitimi nasıl yapılabilir?
- Korucu ruh sağlığı çalışmalarında merhamet eğitimi aslında empati eğitimi altında veriliyor. Şöyle bir benzerlik var. Empati başkalarının duygularını ve ihtiyaçlarını dikkate almak. O kişinin haksızlığa uğramaması için onun üzülmemesi incinmemesi için ne yapabilirimi düşünebilmek. Bu günümüzde zayıflıyor. Acı çeken bir insanla ilgilenmemek, yok saymak, ilgisiz davranmak merhamet eksikliği bu duygusal sağırlık, körlük olarak pskyatride karşılık buluyor. Bunun eğitimi genellikle iki program tarzında duygusal zeka programlarından yer almaktadır. Merhamet eğitimi burada öne çıkıyor, benim isteklerim, ihtiyaçlarım diğer insanların ihtiyaçları ve taleplerini göz önüne alacak ve buna göre değerlendirecek. Bu bir bakıma ahlâkî akıl yürütmenin öğrenilmesidir. Merhametli olmayı öğrenmek gelişmişlik düzeyiyle ilgilidir. Gelişmişlik yüzeyi yüksek olan kişiler merhametli olma konusunda daha ilerde olurlar. Hatta bununla ilgili beyin görüntüleme çalışmaları var, merhamet duygusunu gelişen insanlar kötü bir görüntüyle karşılaştıklarında merhamet duygusuyla beraber mutluluk hormonu salgılanıyor. Ama merhamet duygusu gelişmemişlerde iğrenme duygusundan kaynaklanan bir hormon salgılanıyor. Yani merhamet duygusu hem diğer insanlara hem de kişiye kazandırıyor. Dinginlik hissi, iç huzur sağlıyor. Bu nedenle toplumda sadece başkaları için değil kendimiz için de gerekli bir duygu.
- Peygamber Efendimiz ilk anıldığında sizin aklınıza ne geliyor?
- Muhabbet ve merhamet kavramlarını çağrıştırıyor bana. Peygamber anıldığında ilk akla gelen onun örnek yaşantısı ve her haliyle bir canlı Kuran olması.