Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Bakara Sûresi 151-152. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
151-Nitekim içinizde sizden bir peygamber gönderdik; size âyetlerimizi okuyor, sizi (günahlardan) temizliyor, size Kitâb’ı ve hikmeti (Kitaptaki hükümleri) öğretiyor ve size bilmiyor olduğunuz şeyleri öğretiyor.
152-Öyle ise beni (ibâdetle) zikredin ki, (ben de) sizi (rahmetimle) yâd edeyim; ve bana şükredin fakat bana nankörlük etmeyin!(1)
(1)“Hâlık-ı Rahmân (rahmeti bol olan yaratıcı) ibâdından (kullarından) istediği en mühim iş şükürdür. Furkān-ı Hakîm’de (Kur’ân’da) gāyet ehemmiyetle şükre da‘vet eder. (...) Hem şükrün envâı (çeşitleri) var. O nev‘lerin en câmi‘i (genişi) ve fihriste-i umûmiyesi, namazdır. Hem şükür içinde sâfî bir îman var, hâlis bir tevhid bulunur. Çünki bir elmayı yiyen ve اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ diyen adam, o şükür ile i‘lân eder ki: ‘O elma, doğrudan doğruya dest-i kudretin yâdigârı ve doğrudan doğruya hazîne-i rahmetin hediyesidir’ demesiyle ve i‘tikād etmesiyle (inanmasıyla), herşeyi cüz’î (küçük) olsun, küllî (büyük) olsun O’nun dest-i kudretine teslîm ediyor. Ve herşeyde rahmetin cilvesini (bir parıltısını) bilir. Hakīkī bir îmânı ve hâlis bir tevhîdi, şükür ile beyân ediyor.”
(Asâ-yı Mûsâ, 28. Mektûb, Şükür Risâlesi, 237-239)