Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Abese Sûresi 1-16. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor
[Mekke devrinde nâzil olmuştur, 42 âyettir.]
1, 2-Kendisine a‘mâ bir kimse geldi diye (peygamber) yüzünü ekşitti ve döndü. (*)
3, 4-(Habîbim, yâ Muhammed!) Hâlbuki sana ne bildiriyor ki, belki o (günahlardan) temizlenecekti veya nasîhat alacak da bu nasîhat kendisine fayda verecekti!
5, 6-(Servetinin gurûruyla) kendisini (îmâna) muhtaç görmeyen kimseye gelince, işte sen (îmâna gelir de İslâma kuvvet verir mi diye) ona yöneliyorsun!
7-Hâlbuki (onun kendi gurûruyla) temizlenmemesinden senin üzerine bir şey yoktur!
8, 9, 10-Fakat koşarak ve (Allah’dan) korkarak o sana gelen kimseye gelince, sen onu bırakıp (îmâna gelmeyecek başkasıyla) oyalanıyorsun.
11-Hayır (böyle yapma)! Çünki bunlar (bu âyetler), bir nasîhattir.
12-Artık dileyen ondan nasîhat alır.
13, 14-(O Kur’an, Levh-i Mahfûz’da) şerefli kılınmış, (semâda) yükseltilmiş tertemiz sahîfelerdedir.
15, 16-Değerli ve itâatkâr yazıcı (melek)lerin elleriyle (yazılmış)tır.
(*) Bu sûreye isim olan “Abese” kelimesi “yüzünü ekşitti” anlamındadır. Birgün Resûlullah (asm) Kureyş’in ileri gelenlerine İslâm’ı teblîğ ederken, Ümm-i Mektûm (ra) meclise gelip: “Yâ Resûlallah! Allah’ın sana öğrettiklerinden bana da öğret!” diye seslenerek, bu sözü birkaç def‘a tekrâr etmesi üzerine, Efendimiz (asm) mübârek yüzünü diğer tarafa çevirmişti. (İbn-i Kesîr, c. 3, 599)