Peygamber Efendimiz (asm), sahabilere, ümmetine ve bütün insanlığa, “Bir yerde veba çıktığını duyanların oraya girmemelerini, bulundukları yerde zuhur etmesi halinde ise oradan çıkmamalarını” emretmiştir (Buhârî, Tıb, 30; Müslim, Selâm, 92)
Cüzzamlı hastalardan kesinlikle uzak durulmasını isteyen Resûl-i Ekrem Efendimiz, (Buhârî, Tıb, 19), kendisine biat etmek üzere Medine’ye gelmekte olan Sakīf heyetinde cüzzamlı bir hastanın bulunduğunu haber alınca onun geri dönmesini istemiş ve biatının kabul edildiğini bildirmiştir. (Müslim, Selâm, 126; İbn Mâce, Tıb, 44)
Hz. Peygamber (asm), hastalıklı hayvanların sağlıklı hayvanlardan ayrı tutulması gerektiğini de belirtmiştir. (Müslim, Selâm, 104-105; Ebû Dâvûd, Tıb, 24)
Peygamber Efendimizin (asm) yaşadığı dönemde, bulunduğu yerlerde bir salgın hastalık olduğu konusunda bilgi bulamadık.
Ancak, Peygamber Efendimizin (asm) yaşadığı dönemde, Şireveyh adı verilen bir salgın hastalık, 627 yılında Sasanilerin başkenti Medain’de görülmüştür.
Sahabe dönemine gelince:
Suriye’ye gitmek üzere yola çıkan Hz. Ömer’e, bölgede veba salgını olduğu haber verilince geri dönmüştür. (Buhârî, Tıb, 30; Müslim, Selâm, 98; Taberî, Tarih, IV, 57-58)
639 yılında meydana gelen ve Amvas veba salgını denilen bu hastalık, Suriye bölgesindeki Müslümanların faaliyetlerini ciddi anlamda etkilemiştir. 20 binden fazla insanın öldüğü bu taun sırasında Ebu Ubeyde b. Cerrah, Muaz b. Cebel gibi ashabın ileri gelenlerinden vefat edenler de olmuştur. Aynı yıl etkili bir kıtlık da yaşandı.
670 yılında Kufe’de bir taun vakasıyla karşılaşıldı. Muğire b. Şu’be bu taundan etkilenmemek için Kufe’den ayrıldı. Salgının etkisi geçtikten sonra döndüyse de hastalık kendisine bulaştı ve bundan dolayı vefat etti.
685 yılında Mısır’da ortaya çıkan taun da çok sayıda insanın ölümüne sebep olmuştur.
Bundan iki yıl sonra, Abdullah b. Zübeyr’in hilafeti döneminde 687 yılında Basra’da oldukça etkili bir taun daha ortaya çıktı. Birçok insanın ölümüne sebep olduğu için sel sularının önüne geleni sürüklemesine benzetilerek Carif Taunu diye anılır.
Yine bu taunda Enes b. Malik’in Basra’da ikamet eden çocuklarından ve torunlarından 80 kişinin hayatını kaybettiği anlatılır. Sayılarda biraz abartı olsa da anlatılanlar taunun çok etkili olduğunu göstermektedir.
698 yılında Şam bölgesinde ortaya çıkan taunun da tesiri kuvvetli olmuş, neredeyse bütün ahalinin ölüp gitmesine yol açmıştı.
706 yılında ortaya çıkan Feteyat taunu Basra, Vasıt ve Şam’da etkili oldu. Feteyat denmesinin sebebi, ilk önce genç kızlarda ve kadınlarda görülmesiydi.
Sorularla İslamiyet