Bir beyefendi CHP’nin Said Nursi’yi ele alış biçimini beğenmemiş!
Biz de beğenmiyoruz…
Portre1:
Yıllar önce Baykal ve Karayalçın arasında çekişmeli geçen olağanüstü parti kongresine basın mensubu olarak katılmıştım.
Kongre salonunun orta yerinde birisi, grubu ile birlikte yersiz slogan atıp bağırmaya başladı.
Yanımdakilere bu şahsı ve grubunu sorduğumda Bedri Baykam ve arkadaşları olduğunu öğrenmiştim.
Bu beyefendi garip davranışları, yersiz çıkışları ve anormal özellikleri ile dikkatimi çekmişti.
Bu patolojik vak’alar her dönem kendilerini bir şekilde var ediyorlar.
Gündemde kalmanın yolu şimdi Said Nursi’den geçiyor!
Bediüzzaman Hazretleri Emirdağ Lahikasında talebelerine verdiği son dersinde şöyle der: “Risale-i Nur eski partinin dört beş hatasını yüz derece ziyadeleştirmeye manidir. Yüzde beş adamın hatasını doksan beşe de verip yirmi otuz derece ziyadeleştirmemiş.”
Çok ender insanları görünce Üstadın bu “yüzde beş adamlar” ifadesini hatırlarım.
12 Eylül’ün baş aktörlerini iş başında iken hayal meyal hatırlıyorum, onun için çok somutlaştıramıyorum.
Fakat Kemalist ideolojinin yaşayan canlı aktörleri ve 28 Şubat’ın belli figürleri bana hep Üstadımızın bu ifadelerini hatırlatır.
Ergenekon davası sonuçlandığında “flu bütünün derin parçası” bizim için daha da netleşmiş olacaktır.
Zındıka komitesi zehirli (ama yaralı) bir yılan gibi fırsatını bulduğunda ısırmaya devam ediyor.
Aman dikkat!
Portre 2:
Fi tarihinde, yakın tarihin belli karanlıkları aralanırken bir beyefendi aynı tempoda adımlar atıp aynı çizgide raks ediyordu.
Hayret ederdim!
Vaktaki bu beyefendinin derin bağlantıları ortaya çıktı, o zaman bana fotoğrafın tamamı görünmeye başlamıştı.
O beyefendinin gazetesi iki üç gün önce bilimsel bir sempozyumu suç unsuru göstererek “Said Nursi’yi kahraman ilan ettiler” diye manşet atmış…
Said Nursi ve talebelerinin kahramanlıklarının tescile ihtiyacı yoktur!
Isparta Bediüzzaman’ın memleketi, Sempozyum bilimsel bir sempozyum, Vali halkın valisi, dinleyenler ve konuşanlar bu memleketin öz evlatları, kime ne oluyor?
Dağdan kim ne zaman inip bağdan adam kovmaya başladı?
Herkes haddini çok iyi bilmelidir!
Şimdikilerin öncüleri, yani zındıka komitesinin kabirdeki fikir babaları zamanında Üstadımıza neler çektirmediler ki.
Bir basın mensubu olan merhum Eşref Edip’e Üstadımızın söylediği şu cümleyi bir daha dikkatinize arz ediyorum: “Memleket memleket sürgüne yollandım. Memleket zindanlarında aylarca ihtilattan menedildim. Defalarca zehirlendim. Türlü türlü hakaretlere maruz kaldım. Zaman oldu ki, hayattan bin defa ziyade, ölümü tercih ettim. Eğer dinim intihardan beni menetmeseydi, belki bugün Said topraklar altında çürümüş gitmişti
“Hayattan bin defa ziyade, ölümü tercih etmek” ne demek.
Fakat sonuçlar ortadadır.
Sabır, ihlâs, metanet ve azim her şeyin ilacıdır.
Biz Üstadımızdan bu dersi aldık.
Aynı şeyi yapmaya devam edeceğiz.
Böylece Risale-i Nur, nuruyla ruhları ve kalpleri aydınlatmaya devam edecektir, inşallah.