Ahmet Bilgi'nin haberi
RİSALEHABER - Çalıştayın birinci oturumunda Prof. Dr. Mustafa Kılınç, Emirdağ Lahikası 44. Mektup ekseninde "Alevilik ve Sünniliğin İttifakı" tebliğini sundu.
Konuşmasına “Ben Türkmen Alevisiyim” diyerek başlayan Kılınç’ın sunumundan satır başları şöyle:
“Ben gerçek Aleviliği Risale-i Nur’da öğrendim.
4. Lema’yı rahmetli anne ve babama okuyunca ağladılar. Ben sordum, “sizce bunu kim yazmıştır” diye. Onlar da “elbette bir Alevi yazmıştır” dediler. Ben bunu Üstad Bediüzzaman yazmış deyince çok şaşırmışlardı…
Bu konunun esası şudur: “Mühim olan ehlisünnet olmaktır. ” Alevilik, Sünnilik grup ismidir. Bunlar ne tarikat ne de dindir. Tali yollar farklı olabilir. Mezhepler var içtihatları farklı, tarikatlar var yolları farklı… Biz ehlibeyt isek zaten kardeşiz. Bazı insanlar al-i beyt’i meslek edinmişlerdir ve onlara alevi denmiştir.
Cumhuriyet döneminde aleviler dinsizleştirildi. Kardeşliğin gereği, hakikati görmektir.
“Ben Aleviyim, beş vakit namazlıyım, nurcuyum” Bunu Alevi kardeşlerimiz duysun, düşünsün, yaşasın diye de her yerde söylüyorum. ”