Psikolojik Savaş Timi

Gezi Parkı Eylemlerinin farklı bir boyuta çekerek, kargaşa peşinde koşan medyanın asıl derdi anlaşıldı.

Aslan Değirmenci'nin haberi:

15 günlük inceleme süresinin son gününde kabul edilen 28 Şubat iddianamesinin ardından savcıların darbenin sivil ayağını deşifre etmek için harekete geçtiği öğrenildi.

Ergenekon soruşturması başladığında sokakları cehenneme çeviren, iddianame hazırlandığında taşeron örgütleri kullanarak kan akıtan, iddianame mahkemece kabul edildiğinde Güngören saldırısını, dava başladığında Aktütün baskınını organize eden merkezlerin darbe iddianamesinin mahkemeye gönderildiği hafta Gezi Parkı olaylarını planladıkları ortaya çıktı.
Kendilerini ele verdiler

Kaos çıkartarak iddianamenin mahkemece kabul edilmesini engellemek, sürecin sivil ayağa ulaşması ve cunta ile uluslar arası ilişkilerin deşifre olmasını önlemek için taşeron yapıların kullanıldığı belirlendi. Özellikle marjinal sol örgütlerden destek alarak sokakları yangın yerine çeviren merkeze, ulusal ve uluslar arası medya’dan destek gelmesi de olayın gerçek yüzünün görülmesini sağladı.
Tutmadı beyler!

Oligarşik iş piyasasından ve 28 Şubat sürecinde etkin rol alan siyasetçilerden de sokak gösterilerine destek sağlanması da bu iddiayı doğruladı. Sıranın kendilerine geldiğini anlayan tüm yapılar; 28 Şubat’ın halen aktif olan psikolojik savaş timinin himayesine girerek, süreci baltalamak isterken, mahkeme darbe iddianamesini kabul ederek bir kez daha statükodan beslenenlerin hevesini boşa çıkardı.
Fena paniklediler

Savcılık, BÇG iddianamesinin ardından başladığı çalışma ile başta cuntanın finans kaynaklarını, beşli çeteyi, medya/karargah ilişkisinin ve 28 Şubat’ın uluslar arası boyutunu incelemeye aldı. Kısa süre sonra soruşturma aşamasına geçecek olan savcıların, ifade davetiyelerini hazırlamaya başladığı öğrenildi.
Derin analiz

Çeteler ve faili meçhul cinayetler davalarını verdiği ifadeler ile derinleşmesini sağlayan eski Jandarma İstihbarat Astsubayı Hüseyin Oğuz, konu hakkında Milat’a flaş açıklamalarda bulundu. 28 Şubat’ı organize eden yapıların Psikolojik Savaş Timlerine dokunulmadığını, iddianamenin mahkeme sunulmasıyla bu yapının harekete geçtiğini söyledi.

Psikolojik Savaş Timleri

Bu ekibin oldukça profesyonel bir çalışma ile iddianamenin kabulünü engellemek için Gezi Parkı olaylarını provoke ettiklerini açıklayan Oğuz, “Kim o alanları destekledi iyi analiz etmek lazım. İlk iki günden sonra sokakları yangın yerine çeviren taşeron yapılara görev dağıtanlar deşifre edilmeli. Çünkü onlar 28 Şubatçıların daha önce de kullandıkları psikolojik savaş timleri. Amaçları ise iddianamenin kabulünü engelleyerek, davanın bir ileriki aşaması olan sivillere ulaşmamasını sağlamak. Medya, iş dünyası ve uluslar arası boyutu olan post-modern darbenin gerçek yüzünün görülmesini engellemek için ne yazık ki bazı ideolojik düşünen masum vatandaşlarımızı da sürece dahil etmeyi başararak, ortalığı savaş yerine çevirdiler. Muhtaç oldukları medya tetikçilerini, kendilerini besleyen iş dünyasını ve 28 Şubat’ta aktif rol alan ülkeleri kurtarmak istediler. Ama plan tutmadı. İddianame kabul edildi ve sıra sivil ayağa geldi. Türkiye 28 Şubat darbesiyle tam anlamıyla yüzleşmeye hazırlanıyor. Çok ilginç gelişmeler yaşanacak” dedi.

Milat

Polemik Haberleri