Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Nuh Sûresi 21-25. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
21-Nûh (yine) dedi ki: “Rabbim! Doğrusu onlar, bana isyân ettiler ve malı ile çocuğu kendisine hüsrandan başka bir şey artırmayan kimselere tâbi‘ oldular.”
22-“Hem çok büyük hîle ile tuzaklar kurdular.”
23-“Ve: ‘Sakın ilâhlarınızı bırakmayın! (Hele hele büyük putlardan) Vedd’i, Süvâ‘ı, Yeğûs’u, Yeûk’u ve Nesr’i sakın bırakmayın!’ dediler.”(*)
24-“Böylece birçoklarını gerçekten dalâlete düşürdüler. (Rabbim!) O zâlimlere, (mü’minlere kurdukları o tuzaklarda) şaşkınlıktan başka bir şey artırma!”
25-(Onlar) günahları yüzünden (tûfanda) boğuldular da ateşe sokuldular; kendilerine Allah’dan başka yardımcılar da bulamadılar.
(*)Bunlar, Nûh kavminin en çok ehemmiyet verdikleri putlarıydı. İsimleri ise vaktiyle yaşamış sâlih kimselere âid idi. Bu kişiler vefât ettiğinde şeytan o kavme, bu sâlih insanların hâtırasını unutturmamak için âbideler dikmelerini ve bu mübârek zatların isimlerini onlara vermelerini telkīn etti. O zaman heykel yapımına dâir bir yasak da yoktu. Çünki daha önceleri puta tapınma diye bir şey söz konusu değildi. Ancak nesiller değişti, işin aslı unutuldu, şeytanın uzun va‘deli bu çirkin hesâbı tuttu ve sonunda bazı insanlar putlara tapmaya başladılar. (İbn-i Kesîr, c. 3, 554)