Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Mâide Sûresi 111-115. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
111-“Hani Havârîlere de: ‘Bana ve peygamberime îmân edin!’ diye ilhâm etmiştim. (Onlar:) ‘Îmân ettik, (yâ Rab!) artık şâhid ol ki gerçekten biz Müslümanlarız!’ demişlerdi.”
112-“Bir vakit Havârîler: ‘Ey Meryemoğlu Îsâ! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?’ demişlerdi. (O da:) ‘Eğer (gerçekten) mü’min kimseler iseniz, Allah’dan sakının!’ demişti.”
113-“(Onlar:) ‘İstiyoruz ki ondan yiyelim, kalblerimiz mutmain olsun, gerçekten bize doğru söylediğini (iyice) bilelim ve buna şâhidlik edenlerden olalım’ demişlerdi.”
114-“Meryemoğlu Îsâ: ‘Ey Rabbimiz olan Allah! Bize gökten bir mâide (bir sofra) indir ki, (o iniş günü) bizim için, hem evvelimiz, hem âhirimiz (sonra gelenlerimiz) için bir bayram ve senden bir mu‘cize olsun! Bizi rızıklandır; çünki sen, rızık verenlerin en hayırlısısın’ demişti.”
115-“Allah: ‘Şübhesiz ki ben, onu size indirecek olanım.(1) Fakat ondan sonra içinizden kim inkâr ederse, artık muhakkak ki ben, onu âlemlerden hiçbir kimseye etmeyeceğim bir azâb ile cezâlandırırım!’ buyurmuştu.”
(1) Rivâyete göre: Hz. Îsâ (as) istenilen duâyı yapınca Havârîlerin gözleri önünde, iki bulut arasında bir sofra indirildi. Hz. Îsâ (as) ağlayarak: “Yâ Rabbî! Bizi şükredenlerden eyle! Bu sofrayı bize rahmet kıl! Başkalarına ibret olacak bir cezâ vesîlesi kılma!” diye duâ etti. Havârîler: “Ey Îsâ! Bu, dünya yiyeceği mi, yoksa âhiret yiyeceği mi?” diye sorduklarında: “İkisinden de değil. Haydi, istediğinizi yiyiniz ve şükrediniz! Tâ ki Allah size ni‘metini artırsın!” dedi. (Râzî, c. 6/12, 141)