Güneşte saniyede yaklaşık 564-600 milyon ton Hidrojen Helyuma dönüşmektedir ve halen Güneş kütlesinden 1/10 eksilmiştir, diyor ilim adamları!..
1-Dünya, Güneş’in etrafındaki turunu hızını hiç farklılaştırmadan, 365 gün, 5 saat, 48 dakika, 46 saniyede tamamlıyormuş! Kendi etrafında ise 23 saat, 56 dakika, 4 saniyede dönermiş. (Dikkat ne kadar dakik ölçülerle hareket ettiriliyor!) Yüzeyi ortalama 15 C derecede olup Azot ve Oksijen gibi temel gazlardan oluşan atmosferi çok hikmetli yapılmıştır.
Döndükçe magmasındaki erimiş demir türleri sayesinde mıknatıslaşma, Manyetik Kalkan oluşturur(!). Güneş'in çok zararlı büyük radyasyonundan bu kalkanla bütün canlılar korunur! Yetmez, ozon gazı, atmosferinin 22. kilometresinde, uzaydan gelen zararlı ışınlan durduran bir balon olarak ikinci müthiş kalkandır.
Dikkatiniz rica ediyorum. Ozon gazdir ama o mesafede, emirber asker gibi vazifeli olarak fezaya uçup gitmeden o belirtilen yerinde durdurulmaktadır. Bugünlerdeki her tarafı perişan eden seller ve tehlikeli iklim değişiklikleri ona verdiğimiz zararla ilgilidir.
Diğer gezegenlere ve tek uydumuza da göz atarsak vatanımız olan Dünya’nın ne kadar da Rahîmâne, tam da bize, hayvan ve bitkilere göre ayarlandığını daha iyi anlarız. Bu sırada ihtimal hesaplarını da (olasılık hesapları) aklımızda tutsak işin müthişliğini daha iyi kavrayacağımızdan eminim:
Ayda atmosfer yoktur ve Dünya'da 60 kg olan orda 10 kg kadar olur. Radyasyon ve gök taşları orayı perişan eder. Orda güneş tarafında 102 C derece sıcaklık ve gölgede ise -157 C derecede yaşanamaz bir durum vardır.
2-Venüs, güneş etrafında 225 günde ve diğerlerine göre de ters döner. Güneş orda, batıdan doğup doğudan batar! Atmosfer basıncı dünyadan 90 kat fazladır! Yoğun atmosferi sebebiyle Güneş ışınlarının yüzde 2'si ancak yüzeyine ulaşabilir! Ekvatorunda 500 C derece ısı olan Venüs'ün, atmosferinde dünyaya göre yüzde 1 su buharı vardır! Yüzeyi 400 metre derinliklere ulaşan kraterlerle doludur. Bütün bunlar orada hayatın yok olmasına sebep olur. Başka bir ifade ile oraların, insan ve canlı hayatına göre dizayn edilmemiş, tasarımlanmamış olduğu açıkça ubellidir..
3-Mars (Merih), çekim kuvveti Dünya'nın yüzde 40'ı kadardır. Çok ince bir atmosferi vardır! Çünkü büyük çekim gücünde atmosfer adeta yapışır; küçük çekim gücünde de atmosfer uzaya kaçar! Ne tesadüftür ki(!) (Dünyada bu çekim gücü büyüklüğü tam da milimetrik olarak ayarlanıverdiğinden tam istenen atmosferi sahip olur?) Eksen eğikliği 24 derecedir. En çok 'hayat olabilir' diye spekülasyon yapılan yerdir. Ancak en çok uzay aracı gönderilmesine rağmen burada hayat olduğu tespit edilememiştir.
4-Jüpiter, Dünya kütlesinden 310 kat daha fazla olarak çapı bin 323 kat büyük bir gezegendir. Bizden 800 milyon km uzaktadır. Güneş etrafında dönüşünü 12 yılda tamamlar. Dünyada 50 kg olan bir insan Jüpiter'de 133 kg gelir ki bu, orada yerçekiminin çok fazla olduğunu gösterir. Atmosferi yüzde 99 oranında Hidrojen ve Helyum ihtiva eder. Yüzey sıcaklığı ortalama -140 C derecedir. Güneşten aldığı enerjinin 2 kat fazlasını tekrar uzaya salar! Hayat orda da mümkün değildir.
Ama o büyük kütlesiyle Dünya'yı öyle korur ki şaşarsınız. Büyük göktaşı anlamında asteroit Dünyamıza onun sayesinde hiç düşmemiştir. Paratoner vazifesi yapıp hepsini kendine çeker. Dünya'ya sadece küçük göktaşları düşerse de onlar da büyük ölçüde atmosferimizde sürtünmekten yanar, küçülür, çoğunlukla toz halinde yeri iner veya ıssız arazilere düşer...
Ama bir sitede, bu manayı anlatan gerçek ilim ve bilim adamı olan bir Profesör beyefendiye dil uzatan bir edep düşkünü şahıs, onun titri, unvanı ile dalga geçmeye cüret etmiştir. Ben o haddini bilmez aykırı şahsa soruyorum.
Jüpiter'in bu müthiş fonksiyonunu kendisi mi yapmaktadır? Hangi güç veya Kim onu böyle hikmetli ve maslahatlı işe ikna edebilir?
(Devamı var)