Müjdeler olsun! Rahmet ayı, bereket ayı ve cennetayı Ramazan geldi... Ne verimli bir zemin, ne bereketli bir zaman dilimidir o...Baharda bitkilerin yeşermesi, gelişip büyümesi için nisan yağmuru ne ise; amellerimizin, ibadetlerimizin bire bin karşılık bulması için de Ramazan ayı odur.
Ramazan ayı ahiret ticareti için açılmış bir sergi, kurulmuş bir pazardır. Herkes ürününü, yani amelini o pazarda sergileyecek ve bu pazarda, müşterimiz Allah olacaktır. Malıyla, canıyla bu pazara girenlere, yani Allah yolunda olanlara, yani haram ve günahlara veda edenlere, helallere ve ibadetlere yönelenlere Allah’ın vereceği ücretin adı cennettir.
Ramazan ayı bir Pazar ve bir fuar olduğu gibi aynı zamanda Allah’ın Rububiyet saltanatı karşısında, insanlığın ibadetleriyle resmigeçit yapması için ilan edilmiş bir bayramdır.
Seven sevdiğine kavuşunca nasıl sevinir; Ramazan'a kavuşan müminler de öyle sevinmekteler. Onun rahmetiyle birbirini kucaklayacaklar, mağfiretiyle günahlarını sildirecekler, Cehennem'den kurtuluş müjdesîyle de sıhhat, selâmet, bereket ve saadete erecekler.
Ramazan ayının gelişiyle birlikte hayır muslukları açılacak, gafiller uyanacak, ölüler dirilecek, yolunu şaşırmışlar yolunu bulacak, günahkârlar onda tövbe edecek; buzlar, buz gibi insanlar onda eriyecek, hayatın ve bereketin kaynağı olan su gibi olacaklar, cömertçe akacaklar. Agresifliklerini bir tarafa bırakacak, halim-selim olacaklar. Elleriyle, dilleriyle kimseyi incitmeyecekler. Taşlar, taş gibi insanlar onda toprak olacak, yani toprak kadar mütevazı hale gelecekler, toprak gibi vitaminli meyveler, güzel kokulu güller, bin bir renkli çiçekler doğuracaklar, türlü türlü hayır-hasenat yapacak, güzel ameller sergileyerek Allah'ın rızasını kazanacaklar. Birileri kendilerine sataştığı, kızıp hakaret ettiğinde onlar, melekleşmiş olduklarından: “Biz oruçluyuz.” diyecekler, kötülüklere, iyilikle karşılık verecekler. Güzel, iyi, cömert, sabırlı, şükürlü insan olmanın örneğini gösterecekler.
Sevgili Peygamberimizin de ifade buyurdukları gibi: "Ramazan geldiği zaman Cennet'in kapıları açılır, Cehennem'in kapıları kapanır, şeytanlar zincire vurulur, bağlanır." (1)
Yine bu hususiyetlerinden ve daha bilmediğimiz nice hususiyetlerinden dolayıdır ki Peygamberimiz bir hadislerinde de "Benim ümmetim Ramazan'daki (esrarı, tecellileri, lütufları hakkiyle) takdir edebilseydi bütün senenin Ramazan olmasını arzu ederdi." buyurmuşlardır. Öyleyse biz de Ramazan ayına seslenelim ve diyelim ki:
-Ey mübarek Ramazan! Hoş geldin sefalar getirdin. Allah rahmetini, bereketini, saadetini artırsın. Artırsın ki rahmetinin ve tatlı atmosferinin dışında kimse kalmasın. Seni bize lütfeyleyen Rabbimize sonsuz şükürler olsun. Senin sayende kalbimizin kapıları Hakk'a, kesemizin kapıları da halka açılacak.. İçimiz nur, dışımız nur, her yerimiz huzurla dolacak İnşallah.
PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN RAMAZAN AYI
Ramazan ayının önemini ve hayata getirdiği bereketi Sevgili Peygamberimiz Şaban ayının son gününde ashabına yaptığı bir konuşmada şöyle dile getirmiştir:
“Ey insanlar! Büyük ve mübarek bir ay yaklaştı, gölgesi başınıza geldi. Bu öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır. Allah o mübarek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde nafile (teravih ve benzer) namazları meşru kıldı. Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap alır.
Bu ayda bir farzı yapmak, başka aylarda yetmiş farzı yerine getirmek yerine geçer. Bu ay Allah için açlık ve susuzluğun, taat ve ibadetin zorluklarına sabretme ve dayanma ayıdır: Sabrın karşılığı da ancak Cennettir.
Bu ay yardımlaşma ayıdır, bu ay Mü’minlerin rızkının arttırıldığı aydır. Bu ayda her kim oruçlu bir Mü’mine iftar yemeği verirse iftar edecek bir şey verirse, yaptığı bu iş günahlarının bağışlanmasına ve cehennemden kurtulmasına sebep olur. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksiltilmeden iftar yemeği verene de oruç tutan kadar sevap yazılır.
-Ey Allah’ın Rasülü, hepimiz iftar yemeği verecek güç ve zenginlikte değiliz, dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz şöyle buyurdu:
-“Allah bu sevabı, bir hurma, bir yudum su ve bir miktar süt ile iftar yaptıranlara da verecektir.” Daha sonra Peygamberimiz konuşmasını şöyle sürdürdü. “Ramazan ayının başlangıcı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennem azabından kurtuluştur. Bu ay her kim kapısında çalıştırdıklarına kolaylık sağlarsa Allah da onu bağışlar, cehennemden çıkarır. Öyleyse bu ayda dört şeyi bolca yapın:
1-Kelim-i şehadeti çokça söyleyin, yani (iman hakikatlerini okuyarak) imanınızı taklitten tahkike çıkarın.
2-Nefis muhasebesi yapın, günahlarınız için bol bol tevbe ve istiğfar edin.
3-Allah’tan cenneti isteyin, cennete layık işler, ameller yapın.
4-Cehennemden Allah’a sığının. Yani cehenneme götürecek işlerden, günahlardan vaz geçin.
Kim oruçlu bir insana su verirse Allah ona benim havuzumdan öyle bir su içirecektir ki o cennete gidinceye kadar asla bir daha susuzluk duymayacaktır.” (2)
Peygamberimizin şu hadisi de bu manayı destekler mahiyettedir; buyurmuşlar ki: “Hangi mü’min bir başka mü’minin susuzluğunu giderirse, Allah ona kıyamet gününde ağzı mühürlü yani el değmemiş nefis içkilerden ikram eder. Hangi mü’min bir aç mü’mini doyurursa, Allah onu cennet meyveleriyle doyurur. Hangi mü’min muhtaç bir mü’mini giyindirirse, Allah ona cennetin yeşil libaslarını giydirir.” (3)
“İşte bereket ayı olan Ramazan geldi. Artık Allah’ın rahmeti sizi kuşatır. O ayda yeryüzüne bol bol rahmet iner. Günahlar affedilir, dualar kabul olunur. Allah sizin iyilik ve ibadette yarışmanıza bakar da, bununla meleklerine karşı iftihar eder. Öyleyse kulluğunuzla kendinizi Allah’a sevdirin. Asıl şakî, bu ayda Allah’ın rahmetinden nasibini alamayan kimsedir.” (4)
Ramazan’ın ilk gecesini de Peygamberimiz şöyle dile getirir: “ Ramazan ayının ilk gecesi olunca Allah yarattığı varlıklara rahmetiyle bakar. Hangi kula Allah rahmetiyle bakarsa, ona ebedî olarak azap etmez.
Ramazan’ın her gününde Allah, cehenneme gitmeyi hak etmiş çokca insanı cehennemden kurtarır. Ramazan’ın yirmi yedinci gecesi olunca melekler dalgalanır ve Cebbar olan Allah Teâlâ hiçbir kimsenin vasf edemeyeceği şekilde nuru ile tecellî eder ve ertesi gün bayram yapacak olan meleklere şöyle seslenir:
- Ey melekler topluluğu! İşini tam yapan işçinin ücreti nedir? Melekler:
- Ücreti tam verilir, derler. Bunun üzerine Allah Teâlâ:
- Sizi şahit tutuyorum ki, onların hepsini bağışladım, buyurur.” (5)
“Ramazan ayının ilk gecesi girince şeytanlar ve cinlerin azgınları zincire vurularak bağlanır. Cehennemin kapıları kapatılır, hiçbir kapısı açılmaz. Cennet kapıları ise sonuna kadar açılır, hiçbirisi kapalı tutulmaz. Öyleyse:
-Ey iyiliklere istekli olanlar, hayra yönelin! Ey kötülüğe arzu duyanlar, kendinizi tutun!
Allah’ın bu gece cehennemden kurtardığı pek çok kimseler olacaktır. (Onlardan biri de siz olun. )Bu hal Ramazan’ın bütün gecelerinde tekrarlanır.” (6)
Özetleyecek olursak; Ramazan ayında:
1-Maddî ve mânevî perhizimiz olan Oruç farz kılınmıştır,
2-İnsanlığın pusulası, rahmeti, bereketi, ilacı, nur kaynağı ve şifası olan Kur’an o ayda inmeye başlamıştır.
3- Semanın ve cennetin kapıları açılmıştır,
4- Cehennemin kapıları kapanmıştır,
5- Şeytanlar ve cinlerin azgınları zincire vurulmuştur,
6- Bin aydan hayırlı olan Kadir gecesi vardır,
7-Allah, samimiyetle kendisine yönelen kullarını bağışlamaktadır,
8-Ramazan ayında yapılan nafile ibadetlere farz,
9-Farz ibadetlere de 70 farz sevabı verilmektedir.
Ramazan-ı Şerifiniz mübarek olsun. Ramazan-ı şerif muhabbete, rahmete, berekete, vifak ve ittifaka, yardımlaşma ve dayanışmaya vesile olsun.
DİPNOTLAR:
1-Buhari, Savm, 5; Müslim, Sıyam, 1; Muvatta’, Sıyam, 59
2-Abdullah el-Münzirî, et-Terğîbve’t-Terhîb, II, 94-95
3-Ahmed b. Hanbel, III, 13
4-Münzirî, age, II, 99
5-Münzirî, aynı yer, II, 434
6-Buhari, Savm, 5; Müslim, Sıyam, 2;Nesaî, Sıyam, 4-5; Ahmed. b. Hanbel, II, 281