Ramazan umresi, Harem'deki düzen ve bizim eksiklerimiz
Bu Ramazan'ın son 10 gününü Mekke'de geçirdik, bayramla birlikte 5 gün de Medine'de bulunduk. Ramazan'ın son 10 günü 24 saat boyunca, özellikle iftarla başlayıp sabah namazıyla biten sürede bereketli bir ibadet canlılığı yaşanır.
Kadın erkek milyonları bulan cemaat büyük bir ceht ve gayret içinde kulluk hazzını ve uzunca beklenen secde zevkini heyecan içinde tadar. Ruhuna, kalbine ve bütün duygularına bayram neşvesi katar.
Gece gündüz, her zaman ve her fırsatta, durmadan, dinlenmeden, gittikçe artan bir şevkle dua üstüne dualar eder. Kâbe'yle buluşunca iyice duaya kilitlenir.
Meğer insanın duaya ne çok ihtiyacı varmış, ne kadar istekleri, dilekleri, beklentileri varmış, oraya varınca anlaşılıyor.
Hele bu sene bu duyguyu daha yoğun yaşamak nasip oldu. Hem Türkiye'de hem de Mukaddes Beldeler'de Ramazan bir başka feyizliydi. Hele Mekke'de şiddetli sıcağa ve nefes almayı zorlayan rutubete rağmen hiç kimse, hiçbir ibadetten geri kalmadı.
Kadir Gecesi'nde ve son teravihte hatim duasının yapıldığı gecede Mekke'den ve civardan gelen katılımlar sonucu milyonları bulan cemaatle yer bulmakta zorlandığımız anlarda dahi en küçük bir kargaşa/karmaşa olmadan, asayişi bozan herhangi bir olay da görülmeden eller ve gönüller Kâbe'nin Rabbi'ne açıldı, cennetten anlar yaşandı.
Bu dualarda bütün mü'minler anıldı, bütün ortak dille, ortak dilekler seslendirildi. Orada olanlar da olamayanlar da hissesini, nasibini ve sevabını alıyor. Böylece dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın her mü'minin kalbi Kâbe'de attığı için orada yapılan dualarda ve sevaplarda müşterektir.
***
Söz buraya gelmişken, her iki Harem'de yapılan iki hizmete temas etmek lazım. Birisi, temizlikte gösterilen hassasiyet, diğeri de Mescid-i Haram'ın giriş ve çıkışlarındaki düzenlemelerde verilen hizmet...
Temizlik konusu, puanlama yapılacaksa kelimenin tam anlamıyla 100 üzerinden 100. Gerek tavaf alanı, gerekse Harem'in içi, dışı ve namaza açık tutulan mekânlar sürekli temiz tutulan bir ev gibi ter temiz...
Namaz saatlerinde bir anda kadınıyla erkeğiyle milyonlarca insanın Harem'in doksan küsur kapısından giriş yapması, bir o kadarının da Harem'in açık alanında yer tutması, bazı vakitlerde trafiği durduracak derecede cemaatin cadde ve sokakları dolduracak biçimde artması çok önemli bir düzenleme ihtiyacını gündeme getiriyor.
Her iki konuda olağanüstü gayret gösteren Haremeyn idarecilerine sonsuz şükranlarımı sunmak istiyorum.
***
Son bir konu bizimle, Türkiye'den umreye gidenlerle alakalı. Umrede ve hacda insanımızın dini eğitiminden birinci derecede sorumlu olanlar Diyanet'in görevlendirdiği din adamları. Umrecilerimizin ve hacılarımızın eğitimlerine, bilgilendirilmelerine biraz daha fazla eğilmeleri gerekiyor.
Kılık kıyafet konusunda görülen düzensizlikten, namaz önce ve sonrası yüksek sesle (dünya kelamı) konuşmalara, yer tutma konusundaki yanlış tutum ve tartışmalara varıncaya kadar birinci derecede dikkat çekilmesi gereken konular var.
Bu meselelerde yapılacak uyarılar büyük ölçüde yararlı olacaktır. Aksi halde olumsuz durumlar ve tutumlar istenmeyen sonuçlara sebep oluyor, tatsız görüntüler ve olaylar yaşanıyor. Haliyle o mekânlar bu olumsuzlukları kaldırmıyor.
Bugün