Allah Kur'an'da, "Eğer hasta veya seferdeyseniz başka zaman orucunuzu tutarsınız, Fakat bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır" buyuruyor.
Bu malum bir ayettir. Malum olmayan veya ısrarla karıştırılmak istenilen iki mesele vardır:
1) Bazıları zannediyor ki, sefere çıktınız mı mutlaka orucu bozmanız gerekir.
2) Bazıları da, seferde oruç tutmayanların kaza mecburiyetlerinin bulunmadığını sanıyorlar.
Aslında durumun böyle olmadığını biliyorlar, fakat nefis ve şeytan onlara yardım ederek en ufak bir seferilik halinde bile orucu onlara bozduruyor.
O halde kesin olan kuralları yazalım:
Bir kimse seferi sayılacak bir merhalede evinden uzaklaşırsa orucunu yiyebilir. Bu bir Ruhsattır. Fakat ayetin emriyle seferde dahi tutulması daha hayırlıdır.
Hele hele günümüzde klimalı arabalarda veya uçaklarda seyahat edenlerin oruca sabretmeleri Allah'ın tavsiyesidir. Kaldı ki, orucu daha sonra kaza etmek zorunda olduğunu bilen birisi seferi bile olsa tutmaya devam eder ve bunu hem dinin hem de aklın icabı olarak görür.
Eğer bir kişi orucunu seferde bozarsa da oruçluların bulunduğu bir mekanda yiyip içemez. Hele hele sigarayı hiç içemez.
Ama eğer bir kişi, "Nasılsa daha sonra tutmayacağım" diye düşünürse o kişi en ufak bir seferilik halinde bile orucunu yer. Eğer inancı sağlam değilse oruçluların yanında sigara da içer.
Bediüzzaman Said Nursi şöyle der: "Bütün alem-i islam oruçlu iken, hiç bir mazereti olmadığı halde oruç tutmayan bir kimse, insan ismine layık değildir."
Allah bizi, "Akşama kadar aç-susuz kalan fakat Ramazan'ın sevabını elde edemeyen insanlardan etmesin. Amin."