Refleks davranışlar önce iradi ve ihtiyari başlayıp belirli bir tekrar sonrası otomatikleşen fiillerdir.
Faydaları da zararları da vardır. Mahiyetinin, fayda ve zararlarının farkına varmakla zararını asgariye indirmek hatta sıfırlamak mümkündür.
Hayatın devamı icabı rutin tekrar edilen refleks davranışlar hayatı kolaylaştırır. Yeme-içme, yürüme, göze gelen bir şeye ani tepki, önceden yaşanmış bir tehlikeye karşı ani korunma hareketleri vb.
Keza otomobil sürme işi de akıl ve iradeden refleks derecesine gelmedikçe usta sürücü sayılmaz. Tüm operatörlükler, el ve sanat becerileri, müzik aletlerinin kullanımı gibi fiiller refleks dereceye erişmezse ustalık sayılmaz. Sanat ve zenaat erbabının otomatik fiilleri faydalı refleksler grubundandır.
Salih amel dediğimiz doğru davranışlar, ibadet hayatı, özellikle namaz, evrad, ezkâr gibi fiillerin refleks haline gelmesi, günah sayılan yanlışlardan kaçınma halleri de faydalı reflekslerdir.
Fikir ve düşünce platformunda insanlar sahip oldukları, inanç, itikat, değer, prensip ve paradigmalara göre tasvip veya tepki verirler.
İnsanlar hayatı boyunca çocukluktan yetişkinliğe öğrendikleri, kazanımları, alışkanlıkları, inanç, itikat, kanaat, fikir, değerlerin toplamından meydana gelen hayat felsefesinden tasvip ve tepkiler ortaya koyar.
İnandığı değerlere uygun gelen beyan ve uyarıları alkışlar. İnanmadığı, kabul edilemeyen düşünce ve davranışlar gösterilen refleks tepkiler vardır.
Burada nefis ve ene de işin içine girer. Enesini terbiye edememişlerin tepki ve refleksleri hayvanların içgüdüsüne benzer. Kendisine fayda ve zarar eksenli ve basittir. Bazen çok vahşidir. Basit sebeplerden dolayı kolay cinayet işleyebilenler hayvaniyet mertebesinden insaniyet mertebesine çıkamamış vahşi reflekslerdir. İnanç ve değerlere ait ruhunda ve vicdanında hiçbir olumlu şeyin olmayışıdır.
Orantısız refleksler gelişmemişliğin göstergesidir
Beyin gelişimi konusunda bir zamanlar birlikte eğitim seminerleri faaliyeti yürüttüğümüz bir dostumdan duymuştum. Çok tuhafıma gitmişti bu refleksler konusundaki tespiti. Demişti ki,
“Orantısız, ölçüsüz refleks gösteren insanların beyinleri gelişmemiştir.”
Başka bir deyimle beyin gelişiminin şartı bilgi, beceri, ilim, iman ve ahlâktır.
İnsani değerler belirli bir ilim tahsili, öğrenme sonrası kazanılan hasletlerdir.
Kabul etmediği, tasvip etmediği bir davranışa karşı, tahammül, müsamaha, tolerans, sabır, avf gibi olgun haller ilmin irfana dönüşmüş halidir.
Mutlaka çevremizde, yakınımızda, bildiklerimiz gördüklerimiz, okuyup öğrendiklerimizden bilge insanların davranışlarında refleks haller yoktur.
Her düşünce ve davranışlarını ani değil iradi ve ihtiyari kararların sonucu zuhur eder.
Cahil, yarı cahiller, bilmediği halde bildiğini zanneden ultra cahil, yanlışı doğru bilen zır cahiller genellikle sonradan pişman oldukları yanlış refleks davranışlar sergiler. Çok basit nedenlerden dolayı işlenen cinayetler gelişmemiş beyinlerin hayvanlara has olan ilkel beyinlerin refleks davranışları sonucudur.
Belirli ezber bilgiler üstüne yeni bilgiler eklememiş, yıllardır aynı nakaratla yaşamış (sözde) tecrübeliler de refleks davranışlar sergiler.
Her türlü değişim ve gelişime direnç gösteren, zamanın ruhunu idrak edememiş yaşı rakam olarak nüfus kâğıdında fazla kıymet olarak ibresi düşük olanların da refleksleri ölçüsüz ve orantısızdır.
İnternet gazeteciliği çıkınca yazarların yazılarına yorum yapılması gibi güzel bir imkân ortaya çıktı.
Herhangi bir konuda yazılan bir makalede ortaya konulan fikir ve düşünceye karşı yapılan bazı yorumların inançlı, ilim irfan sahibi insanlar olarak bilinen bazı insanlardan şaşırtıcı refleks tepkiler hayret verici ve son derce üzüntü vericidir.
Bir de müstear isimle yazıldığı için, -nasıl olsa kim olduğum bilinmiyor- diyerek Mü’min, Müslüman ahlâkı ile telif edilemeyecek hakarete varan ağır ithamlar kabul edilemez ani refleks davranışlar cümlesindendir.
İnançlı insanların mü’min kardeşine farklı isimlerle hakaret etmesi yüz yüze bakamayacağındandır. Allâmül guyup olan Allah’ın bildiğini bilmiyorlar mı?
Farklı isimle yorum yapmanın makul gerekçeleri olabilir. Olumlu yorumlarda sakınca teşkil etmez. Ancak meçhul farklı isimle hakaret etmek kesinlikle caiz değildir.
Hangi ortamda olursa olsun; ister canlı yüz yüze bir mecliste, ister sanal ortamda kafamıza yatmayan, kendimizce veya “nefsül emir”de dahi yanliş olsa, görülen bir yanlış davranışa otomatik refleks gösterenler normal sayılmazlar. Sonradan pişman olunan refleks tepkiler insaniyetin değil bilinçaltının, eğitilmemiş hayvaniyetin yansımasıdır. Ya ilminde, ya amelinde, ya da ihlasında arıza var demektir. İmanı hayatına hayat olamamışlığın göstergesidir. Bunun adı gelişmemiş beyin ve boş kalmış bir kalptir. Vicdanı da yeterli ziya almamıştır. Güya inandığı fikrin haklılığına dayanıyor. Halbuki, Müslümanın hedefi de vasıtası da hak olmayı iktiza eder.
Velhasıl refleksler ikiye ayrılır; faydalı refleksler, zararlı refleksler.
Her ikisi de imtihana tabi fiillerdendir. İradi ve ihtiyari davranışlarınız da gayri ihtiyari ani davranışlarımız da imtihan sorumluluğu kapsamındadır. Pişman olmak sorumluluktan sıyrılmaya yetmeyebilir. Hem tövbe etmeli hem olumsuz reflekslerimizin farkında ve hâkim olmaya gayret etmeliyiz.
Beyni ve kalbi gelişmemişler grubuyla aynı resminin içinde görünmemeye dikkat etmek lazım. Farkında olmadan vahşi mahkukatla beraber aynı resimde görülme ihtimali vardır.