Atabek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, günümüzde çocukluk çağında adeta obezite salgınının ortaya çıktığını, bu durumunbirçok sağlık sorununa da yol açtığının bilindiğini söyledi.
Obezitenin aynı zamanda uzun vadeli ekonomik ve sosyal maliyeti olan ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkati çeken Atabek, çocuklarda obezitenin özellikle yetişkin dönemde olmak üzere diyabet, kalp-damar hastalıkları ve bazı kanser türlerine zemin hazırladığını belirtti.
Bu nedenle obeziteyi önleme çabalarının çocukluk çağında başlaması gerektiği uyarısında bulunan Atabek, bugünün çocuklarının, uyku saatleri dışında bilgisayar, televizyon ve çeşitli oyun araçlarıyla hareketsiz olarak yaşamlarını sürdürdüğünü dile getirdi.
Reklamlardan etkilenen çocuk aşırı kalorili gıda tüketiyor
Atabek, çocukların bu faaliyetleri sırasında durgun bir hayat yaşarken medyayla sürekli iç içe kaldığını ve gördükleri reklamlardan etkilendiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Çocukların çoğureklamlardan etkilenerek aşırı kalorili gıda tüketimine yöneliyor. Özellikle 6 yaş altındaki çocukların çoğu reklam programlarındaki ikna edici görüntü ve konuşmalardan daha çok etkilenerek, çok erken yaşlarda aşırı kalorili beslenme alışkanlığı kazanabilmektedir. Ekran başında kalınan süre arttıkça, reklamlar çocuğun yeme alışkanlıklarını etkileyebilmektedir. Çocuklar maruz kaldığı reklamların içeriğini hatırlamada olağanüstü bir yeteneğe sahiptirler. Yeme davranışları ve ürün tercihleri tekrar tekrar izlenen reklamlarla şekillenmekte, sonuçta çocukların ürünü satın alma isteklerini artırabilmektedir. Çocukların reklamların etkisiyle ortaya çıkan bu istekleri ebeveynlerin satın alma kararlarını da etkileyebilmektedir."
Obez çocuğun benlik saygısı düşüyor
Obez çocuklarda genellikle benlik saygısının düştüğünü, yeme bozuklukları ve vücut memnuniyetsizliği gibi problemlerin ortaya çıktığını aktaran Atabek, şöyle devam etti:
"Özellikle kız çocuklarda depresyon, beden imajı kaygıları ve sağlıksız kilo kontrolü davranışları ortaya çıkabilmektedir. Çocuklarda, günlük televizyon izlemede her bir saatlik artış, şeker, şekerli içecekler, fast-food, kırmızı ve işlenmiş et, genel olarak yüksek kalori alımıyla bağlantılı olduğu değişik çalışmalarda bulunmuştur. Bazı araştırmalarda da günde üç saatten fazla televizyon izleyen çocukların iki saat izleyen çocuklara göre obez olma risklerinin daha yüksek olduğu belirtilmiştir. Çocuklara yönelik yiyecek ve içecek reklamları, ürün tercihlerini ve isteklerini etkileyebilmektedir. Reklamlarda içerik, televizyonda daha az açık olduğu için internette çocuklara gıda pazarlama daha da karmaşık bir konudur. Marka içerikli online oyunlar, çeşitli promosyonlar, e-tebrik, e-posta veya davetiye şeklinde çocuklar için eğlenceli hale getirilerek markalara teşvik kolaylaştırılabilmektedir."
AA