Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Aynı zamanda Büyük Millet Meclisi'nin Açılışı. 23 Nisan 1920'de Hacıbayram Camii'nde Cuma Namazı kılındıktan sonra, caminin avlusunda büyük bir kalabalık toplanmıştı ve törene katılmış olanların geçeceği yolun iki tarafına halk ve asker sıralanmıştı. Kurbanlar kesilip dualar okunduktan sonra meclis açıldı.
Bediüzzaman Said Nursi, 22 Kasım 1922 tarihinde resmi törenle karşılandığı TBMM'de kürsüye çıkıp dua etmişti.
22 Kasım 1922 Perşembe günü Bediüzzaman Said Nursi'ye Meclis'te resmen hoşamedi edilerek (hoşgeldin merasimi) ve alkışlarla karşılandı.
O güne ait oturumun zabıtlarında Bediüzzaman kürsüye bu sözlerle çağrıldı:
"Reis: Efendim, Bitlis Mebusu Arif Beyle rüfekasının takriri var: 'Riyaset-i Celaliye... Vilayat-i Şarkiyye ulema-yı beynamından olup Anadolu gazilerini ve Meclis-i Aliyi ziyaret etmek üzere İstanbul'dan buraya gelerek samiin locasında bulunan Bediüzzaman Molla Said Efendi Hazretlerine hoşamedi edilmesini teklif eyleriz. Bitlis-Arif, Bitlis-Derviş, Muş-Kasım, Muş-İlyas Sami, Siirt-Salih, Bitlis-Resul, Ergani-Hakkı.'
(Alkışlar)
"Rasih Efendi (Antalya): Kürsüye teşriflerini ve dua etmelerini kendilerinden rica ederiz."
(Zabıt Ceridesi, c.24:457)
Hakimiyet-i Milliye Gazetesi ise 15 Rebiülevvel 1341/10 Teşrinisani 1338 (1922) Cuma tarihli nüshasında "Tarihi bir Celse" başlığı altında gelişmeleri okuyucularına aktarmıştı...
Ve Bediüzzaman'ın ilk Meclis'te alkışlarla karşılandığını, kürsüye davet edilerek ordunun zaferi için dua ettiğini bildiren "Zabıt Ceridesi"nin aslı.
Eski ve yeni harflerle vesikaların aslı Ankara Milli Kütüphanesi'nde ve Meclis arşivlerinde bulunmaktadır. (Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursi)
***
Ankara’da kurulan Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Said Nursi'nin çalışmalarını ve mücadelesini çok yakından takip ediyor ve takdirle karşılıyordu. Mustafa Kemal ve arkadaşları, müteaddit defalar çektikleri telgraflarla Bediüzzaman’ı ısrarla Ankara’ya davet ediyorlardı.
Bediüzzaman Eski Van valisi Tahsin Bey gibi dostlarının da ısrarlı davetleri sonucu, 1922 yılının Kasım ayı ortalarında Ankara’ya gitti.
22 Kasım 1922’de Ankara’ya ayak bastığında Büyük Millet Meclisi’nde düzenlenen resmi hoş geldin merasimiyle karşılandı. Artık Bediüzzaman, bir yandan meclis çalışmalarına katılıyor, bir yandan da milletvekilleriyle önemli konuları tartışıyordu.
Bu arada milletvekillerinin çoğunun namaz kılmadıklarını gören Said Nursi, bir beyanname yayınlayarak namazın önemini anlattı ve onları dinin emirlerine riayet etmeye davet etti. Bediüzzaman’ın bu gayreti milletvekillerinden büyük kısmının yeniden namaza başlaması ile sonuçlanınca, bazı çevreler oldukça rahatsız olmuştu.
Bu beyannameyi Meclis Başkanı Mustafa Kemal de okumuş ve Said Nursi’ye yirmi-otuz milletvekilinin de bulunduğu bir ortamda şöyle demişti: “Biz sizi buraya çağırdık ki sizin yüksek fikirlerinizden istifade edelim. Siz geldiniz, en evvel namaza dair şeyler yazdınız, aramıza ihtilaf verdiniz.”
Bediüzzaman da hiddetlenerek: “Paşa! Paşa! Kainatta en yüksek hakikat imandır. İmandan sonra namazdır. Namazı kılmayan haindir, hainin hükmü merduttur.” diye karşılık vermişti. Bunun üzerine Mustafa Kemal özür dilemiş ve tartışmayı daha fazla uzatmamıştı.