Ahmet Doğru'nun haberi
Yeni Ümit ve Hira dergileri tarafından geçtiğimiz yıl ekim ayında İstanbul'da gerçekleştirilen 'Peygamber Yolu' sempozyumunun bildirileri kitaplaştı. Dünyanın önde gelen İslam alimlerinin sunduğu bildiriler, Kur'an ile sünnetin ayrılmazlığı, hadislerin İslam'ın ikinci kaynağı oluşu, kader ve Peygamber yolunun evrenselliği gibi temel konuları yetkin bir bakışla ele alıyor.
"Yolun en hayırlısı Muhammed'in (sas) yoludur." buyuruyor Seyyid-i Kâinât Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde. Geçtiğimiz yıl 9-10 Ekim günlerinde Çemberlitaş'taki Fırat Kültür Merkezi, adını bu hadis-i şeriften ilham alan "Peygamber Yolu" sempozyumuna ev sahipliği yaptı. Yeni Ümit ve Hira dergileri tarafından ortaklaşa düzenlenen sempozyuma Mısır, Fas, Suriye, Kongo, Uganda, Ürdün ile Türkiye'nin dört bir yanından ilim adamları ve davetliler katıldı. İki gün boyunca Efendimiz'in (sas) tarafından tebliğ edilen ilahi mesajı Kur'an ve sünnet bütünlüğü içinde anlamak, onun insanlığa çizdiği geniş caddeyi göstermek için konuşmalar yapıldı, tebliğler sunuldu. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Mısır Müftüsü Prof. Dr. Ali Cuma, Fas Krallığı Alimler Akademisi Genel Direktörü Prof. Dr. Ahmed Abbadi, Suriye'den Prof. Dr. Muhammed Said Ramazan el-Buti ile Prof. Dr. Vehbe Zuhayli, hükümeti temsilen Doç. Dr. Hüseyin Çelik, Prof. Dr. Suat Yıldırım, Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Prof. Dr. Hamza Aktan, Prof. Dr. Raşit Küçük, Prof. Dr. Şerafettin Gölcük, Prof. Dr. İbrahim Kafi Dönmez, Prof. Dr. İsmail L. Çakan, Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Prof. Dr. Faruk Beşer, Prof. Dr. Beşir Gözübenli, Prof. Dr. Tahsin Görgün ve Ali Bulaç gibi pek çok kıymetli ilim erbabının iştirak ettiği sempozyumda konuşulanlar, 'söz uçar yazı kalır' fehvasınca kağıda aktarıldı. Dr. Ergün Çapan ve Selçuk Camcı'nın editörlüğünde hazırlanan "Uluslararası Sempozyum / Peygamber Yolu" adlı kitap, geçtiğimiz günlerde Işık Akademi Yayınları'ndan çıktı.
Peygamber Yolu sempozyumunda Kur'an ile sünnetin ayrılmaz bir bütün teşkil etmesinden hadislerin İslam'ın ikinci kaynağı olmasına, Peygamber yolunun evrenselliğinden kader inancına, Ashab-ı Kiram'ın dindeki yerinden peygamberlerin sıfatlarına, aile hukuku konusundaki hassasiyetlerden insanları kâfir saymanın ölçülerine kadar günümüzde zaman zaman tartışma konusu olan pek çok konu, yetkin isimler tarafından ele alındı. Bin kişilik salonu dolduran ekseriyeti üniversitelerden, diyanet camiasından, din kültürü öğretmenlerinden oluşan konuyla yakından ilgili dinleyiciler, konferansları ve bildirileri dinleme imkanı buldu. Yaklaşık bin kişi de sempozyumu kurulan ekranlardan takip etti. "Uluslararası Sempozyum / Peygamber Yolu" kitabı, sempozyuma iştirak edenlere dinlediklerini kaynak olarak ellerinin altında bulundurma imkanı tanırken, FKM'ye gelemeyenleri de bu ilim meclisinden nasiplendiriyor.
'Resûlullah, öteki ile yaşama için dört model bıraktı'
Prof. Dr. Ali Cuma (Mısır Müftüsü): "Resûlullah (sas), devlet içinde ve dışında öteki ile birlikte yaşama sanatı adına bizlere dört model bırakmıştır. Birincisi; Mekke modeli. Buradaki pozisyon, sabır ve beraber yaşama pozisyonudur. İkincisi; Müslümanların Habeşistan'da kalma modeli. Buradaki pozisyon ise ahde vefa ve katılım (bağlılık ve işbirliği) pozisyonudur. Üçüncüsü; ilk dönem Medine modeli. Buradaki pozisyon da açılım ve yardımlaşma pozisyonudur. Dördüncüsü; son dönem Medine modeli. Buradaki pozisyona gelince o da adalet ve bilinç pozisyonudur. Bir Müslüman'ın kendi toplumu içinde kalıp yaşaması, bu dört portrenin dışına çıkmaz."
'Müslümanlar arasında ihtilaf nereden çıkıyor?'
Prof. Dr. Muhammed Said Ramazan el-Butî: "Dinî metinlere uymanın ve bid'at ihdas etmekten kaçınmanın farziyeti konusunda ihtilaf yoktur. O halde ihtilaf nereden çıkıyor? Bu sorunun özet cevabı şudur: Onlar dinî metinlere uymanın yorumu ve bu disiplin ve kuralları hakkında ihtilafa düştükleri gibi, dinde bitat ihdas etmenin yorumu ve onunla ne kastedildiği hakkında da ihtilafa düşmüşlerdir. ... Bid'at hususunda ihtilafın ikinci bir etkeni daha vardır ki o da âlimlik taslayanların cehaleti neticesinde oraya çıkar. Örneğin bunların nazarında, Allah Resûlü'nün (sas) yapmadığı her yeni şey bidattir."
'Kur'an'ın mucizeviliğinden acze düşenler nazarlarını sünnete çevirdi'
Prof. Dr. Vehbe Mustafa Zuhaylî: "Mânâ itibarıyla Cenab-ı Hakk'ın yüce dergahından indirilmiş bir vahiy olmasına rağmen, içteki ve dıştaki İslâm düşmanları, Kur'ân-ı Kerîm'in mucizevîliği karşısında aciz kalıp onun hakkında insanların kalp ve kafalarında şüphe uyandırmaktan ümitlerini kesince nazarlarını sünnet-i seniyyeye çevirmiş; bir kısmı tamamını inkâr ederek, bir kısmı da küllî bakış açısından mahrum parçacı bir yaklaşımla ele alarak onu tamamen devre bırakmak istemişlerdir."
Zaman