Bu yıl, sadece iki toplu iftara katıldım. Bunlardan biri Haber7’nin iftarıydı ki bir yönüyle bizim verdiğimiz iftar sayılırdı. Çünkü yazarlara yapılmış bir davetti. Hem kadim dostum, Haber7.com genel yayın yönetmeni, SinHa Romanı’nın ‘ebesi’ sevgili kardeşim Yaşar iliksiz’in hatırı vardı.
O da âlidir.
İkinci iftar ise Risale Haber’in iftarı idi… Ona da katılmazlık edemezdim.
Bir kere Risale-i Nur adının hatırı var. İkincisi ve daha da önemlisi, hakikaten Risale Haber ulvi, âli ve has bir hizmet yapıyor.
Özellikle elbise demedim. Zira elbise olsa bir kalıp olur. Kumaşı herkes kendi kametine göre dikebilir. Dolayısıyla onu herkesin kendisine göre anlama ve algılama hakkı var.
Fakat görülen o ki her farklı anlayan kendine farklı bir yol çizip gidiyor. Bu dahi risalelerin mahiyetine aykırı değil. Fakat her külli dava gibi Risale-i Nur’un da bir sağ ve sol bariyeri olmalı ki bir cadde olsun. Aksi takdirde yol olmaz, "yazı" olur.
Kur’an gibi mualla, müstesna ve altı ciheti hak olan ve vahye dayanan bir ilahi metinden bile insanlar, kendilerine sayısız fırka-i dalle çıkardıklarına göre, pekala Risale-i Nur’u da şurasından burasından çekiştirip farklı kulvarlara çekecek zekalar ve niyetler çıkacaktır ve hem de çıkmıştır.
Ben birkaç kere saffı evvelde bulunanlara, bir tür ‘ehli sünnet velcemaat’ denilebilecek bir konsept var etmeleri gerektiğini hatırlattım ama, insanların farklı yaklaşımlarını durdurmak da mümkün olmuyor. O yüzden de bir yığın farklı anlayış oluşmuş Risale-i Nur etrafında. Belki bu da bir hak ve hikmettir ve kaçınılmazdır lakin insan, şu hakikatlerden beslenmiş kafalar arasında bir ittihad ve uzlaşma/buluşma noktası olması gerektiğini düşünmekten kendisini alamıyor.
Sonunda gördüm ki Risale Haber bunu deruhte etmeye başlamış. İşte o iftarda, rengini Risale-i Nur’dan almış insan ve grupların bir tenazu’ ve tezâum olmadan bir araya geldiklerini görmüş olmak benim için hakiki bir iftar oldu.
Tüm renklerin, bir iftar masası etrafında toplanmasını sağlayan ilkeli yayınları ve alicenap yaklaşımları ile hem Risale Haber'i hem de onun inşasında emeği geçen başta İsmail Benek kardeşim olarak tüm emeği geçenleri tebrik etme ihtiyacı duydum. Hem de istedim ki tarihe bir not düşmüş olsun.
İslam ülkeleri içinde Türkiye’nin, cemaatler içinde de Nur Talebelerinin birlik ve beraberliği, benim açımdan mühim bir meseledir. Zira bu coğrafyanın rahmine yeni bir medeniyet aşılayacak yegâne fikri tohumun o olduğuna inanıyorum. RN, hem kaynağa imtisal ettiği için sağlam, hem yeni olduğu için cazip, hem zamanın ilcaatını ve üslubunu kullandığı için mukni bir kelam ve tevhid meşalesidir.
O meşaleden yayılmış ziyaları toplayıp ondan bir sirac meydana getirdikleri için teşekkür ve takdir…