Röportaj: Kemal Benek/Fatih Karaşahan-Risale Haber
Birleşmiş Milletler (BM) Ekonomik ve Sosyal Konsey Barış Hizmetleri Başkanı Prof. Dr. Charles Phillips Risale Haber’e konuştu.
Aralarında Adıyaman valisinin de bulunduğu bir açılışta, "Amerika kahramanlık adına büyük hatalar yapıyor. Ben sizi Allah'tan korkan insanlar olarak selamlıyorum. Siz de Allah'tan çok korkuyorsunuz. Bizi ve sizi birleştiren bir çok ortak noktamız var. Sizler Hz. İbrahim'in topraklarında yaşıyorsunuz. Amerika'nın yerlileri Asyalı olduğu için sizin akrabalarınız. Ben buraya barış hizmetlerinde bulunmak üzere geldim. Gayemiz dünyayı huzurlu hale getirmektir. Risale-i Nur talebelerinin daveti üzerine geldim" sözleriyle medyada yer alan Phillips'in sözleri dikkat çekiciydi.
Filipinler Risale-i Nur Enstitüsü Başkanı Muhammed Rıza Dalkılıç ile birlikte Türkiye'de bulunan Phillips sorularımızı cevapladı.
Türkiye’de bulunma sebebiniz nedir?
Risale-i Nur’la ve Risale-i Nur talebeleriyle ilk temasınız Filipinler’de mi oldu?
Evet, Risale-i Nur’la ilk defa 2009 senesinde Filipinler’de tanıştım.
O günden bugüne Risale-i Nur’la ilgili düşünceleriniz neler? Ne değişti?
İlk olarak şunu söyleyebilirim, Risale-i Nur talebeleri bedi, harikulade, sahih bir maneviyata sahipler. Elbette şunu söyleyebiliriz: Dünyanın her tarafında dindar, dine saygılı, müttaki insanlar bulmak mümkün fakat Nur talebelerinde görüp diğerlerinde hiç görmediğim bir ihlas, kalbi bir samimiyet ve Cenab-ı Hak’la olan bir irtibatları, takvaları var.
Risale-i Nur’u okumaya fırsatınız oldu mu?
Muhammed Rıza Dalkılıç ile 32. Söz’ü okuduk.
RİSALE-İ NUR SÖZDE KALMIYOR YAŞANIYOR
Risale-i Nur’dan başka bir İslami eser okumuş muydunuz?
Kur’an’ı İngilizce mealinden okumuştum. Daha sonra Çeçenistan’da bir müftü ile beraber bir müddet kaldım, yaşadım. Çeçenistan’da Çeçen mültecilere yardım amacıyla orada bulunduğum sırada, o Çeçen müftünün evinde İslam’ın günlük hayat hallerini görme fırsatım oldu. Günlük hayatta Müslümanlar nasıldır? Ne yaparlar? İlk orada şahit oldum.
Risale-i Nur’un bir diğer hususiyeti kitaplarda olan şey sadece kitaplarda yazılmakla kalmamış, aynı zamanda yaşanıyor. Dolayısıyla pratik hayatta sadece boş bir slogan değil. Risale-i Nur’da geçen muhabbeti, kardeşliği; Risale-i Nur talebeleri arasında görmek mümkün. Mesela Filipinler’de dershanede veya Nur talebelerinin evlerinde misafir bulunduğum ortamlarda gerek şahsi okumalarımda, gerek orada okunan derslerde bu söylediklerimi bizzat müşahede ettim.
İNANDIĞIMIZ ALLAH EN BÜYÜK KURULUŞ BM'NİN NERESİNDE?
Şuan çalışma aşamasında olduğunu bildiğimiz ‘BM ve İnanç’ projeniz var? Bu konu hakkında bilgi verebilir misiniz?
BM yapılanmasında dini bir temel ve yapılanma yok, tamamen seküler bir yapılanmadan ibaret. Fakat BM oluşum itibariyle bütün dünya milletlerini temsil eden, adeta bütün dünya ülkelerinin mücessemleştiği bir kuruluş. Bu çalışma aslında bir referandum önerisi. Bütün milletlerin şahs-ı manevisini ifade eden bir kuruluşta bir referandum yapsak. “Allah var mı? Yok mu?” diye sorsak… Eğer cevap yüzde 70, yüzde 80, hatta yüzde 90 evet çıkarsa; o zaman sormak lazım, "bu inandığımız Allah, bu bizim en büyük kuruluşumuzun, Birleşmiş Milletler'in neresinde?"
Dolayısıyla şuanda BM’de inanç esaslı organizasyonlar akımı başlatıyorlar. Biliyorsunuz STK ya da gönüllü teşekküller var. Bir de son bir asır içinde yeteri kadar uygulamada olmayan ‘inanç esaslı organizasyonlar’ var. Burada istenilen şey bütün dinlerin temsil edileceği bir yapılanmanın olması. Bu sebeple Türkiye gibi BM’de etkin ülkelerden bu noktalarda yardım talep ediyorlar. Burada temel amaç BM’ye bir semavilik, bir ruhaniyat katmayı Müslümanlar ve Hıristiyanlar birlikte gerçekleştirebilirler, başarabilirler. İlahi emirlerin bir nebze BM’de temsil edilmesi gibi bir husus.