Halil İbrahim Önal’ın haberi:
RİSALEHABER-DİYARBAKIR
Diyarbakır Eğitim Grubu tarafından 12.'si düzenlenen Eğiticinin Eğitimi Programı tamamlandı.
Üç gün süren program kapsamında; bir Konferans, iki Workshop (uygulamalı eğitim), 6 Seminer, iki atölye çalışması ve çeşitli sosyal etkinlikler yapıldı.
Diyarbakır ilçelerinin (Silvan, Çermik, Ergani, Çınar, Kulp, Çüngüş, Hani) ve Bölge illerinin (Van, Siirt, Mardin, Şırnak, Bingöl, Muş) katılımı ile gerçekleşen program, “Hoşamedi” ile başladı.
Açılış Konuşmasından sonra, Prof. Dr. Orhan Ayyıldız başkanlığında "Risale-i Nur Eğitim Programının Üniversiteler Düzeyinde Uygulanması" konulu oturum başladı.
İlk konuşmacı, Eğitimci Yunus Özişçi; "Besmeleye Dair Bir Tahlil" konulu çalışmasını takdim etti. Katılımcıların ve üniversitelilerin katkı ve sorularıyla zenginleşen seminerin ardından devam eden program, Prof. Dr. Mehmet Aybak'ın “En Büyük Nimetler; Umumi ve Daimi Olanlardır” konulu sunumu ile devam etti. Hukuk Fakültesi öğrencisi olan Mehmet Yolcu'nun, Risale-i Nur'dan okuduğu bir mektup ile oturum sona erdi. Oturumun sonunda, DEG (Diyarbakır Eğitim Grubu) Spor Etkinlikleri kapsamında yapılan turnuvalarda kupa ve madalya almayı hak kazanan sporculara ödülleriyle beraber çeşitli hediyeler verildi.
(Foto Galeri için TIKLAYINIZ)
İkinci Gün program bütün katılımcılarla beraber yapılan sabah kahvaltısı ile başladı.
1.oturumda Abdurezzak Başak başkanlığında "Risale-i Nur Eğitim Programının İlkokullar Düzeyinde Uygulanması" gerçekleştirildi. Eğitimci Zeynelabidin Sevgili, Risale-i Nur'a Giriş dersini datashow eşliğinde zengin görsel içeriği ile sundu. Risale-i Nur'ların ilkokul düzeyindeki öğrencilere müfredat dahilinde nasıl anlatılabileceğine dair güzel bir örnek teşkil eden dersin ardından, misafir eğitimciler İlkokul 1. sınıftan 5. sınıfa kadar, bütün kademelerdeki uygulamalı derslere bizzat katılarak gözlemlediler. Katılımcılar bu vesile ile modern sınıfların, çocuklar için oyun alanlarının, eğitimciler için çalışma mahallerinin ve seminer salonunun bulunduğu eğitim merkezini gezme imkânını buldu. İlkokullar seviyesinde işlenen Peygamberimizin Hayatı, Tarihçe-i Hayat ve Görgü Kuralları derslerini bizzat uygulamalı sınıf ortamlarında takip ettiler.
2.Oturuma, Eğitimci Fatih Çakır başkanlık yaptı. Birinci konuşmacı Eğitimci İsmail Dursun; "Sınıf Yönetimi" konulu seminerini takdim etti. Dursun, her eğitimcinin bulunduğu ortamda model olduğuna ve buna dikkat ederek yaşaması gerektiğine vurgu yaparak, bir eğitimcinin sosyal hayatta ve sınıfta hangi noktalara dikkat etmesi gerektiğini örneklerle açıkladı.
Soru-Cevap faslından sonra ikinci konuşmacı olan Abdurrezzak Başak; "Öğrenci Psikolojisi" konulu seminerini sundu. Her bir öğrencinin ve bireyin ayrı birer alem olarak ele alınması gerektiğine değinen Başak, öğrencilerin psikolojik durumuna dikkat edilerek verilen bir Risale-i Nur dersinin o öğrencinin ileriki yaşantısına çok ciddi etkilerinin olacağını ifade etti.
Öğle arasından sonra Diyarbakır Eğitim Grubunun (DEG) her ay düzenli olarak yaptığı Risale-i Nuru Anlama Konferanslarının 15.si olan “Allah’ın Hayret Verici Ayetlerinden: Uyku!” ile ilgili sunum, Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezinde yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.
Konferansın açılış konuşmasını Prof. Dr. Orhan Ayyıldız yaptı. Uyku olgusunun neredeyse hayatımızın üçte birini işgal ettiğini belirten Ayyıldız, hayatımızda bu kadar önemli bir yere sahip olan uyku hakkındaki bilgilerimizin son derece yetersiz olduğuna değindi. Konferansı Prof. Dr. Mehmet Aybak sundu.
Prof. Aybak, uykunun fizyolojisini, mahiyetini ve hakikatini farklı bir bakış açısıyla ele alarak Kur’an, Hadis, Risale-i Nur ve bilim perspektifinden değerlendirdi. Kur’an-ı Kerimde gündüz ile ilgili ayetler 57 iken, geceye dair ayetlerin ise 92 adet olduğunu belirten Aybak, genelde insanlar uyku olgusunu boşuna vakit geçirme gibi basit bir şey gibi lanse ettiğini vurguladı. Aybak, aslında kaliteli ve verimli bir ömür geçirmenin en önemli şartlarından birisinin de kaliteli bir uyku olduğunu ve hayatımız için, vazgeçilmez ve yeri doldurulmaz bir nimet olduğunu, Allah’ın bu âlemdeki, en hayret verici âyetlerinden ve hayatın kendisi kadar hikmet dolu bir mucize olduğunu, fakat onun hakkında pek az şey bildiğimizi, bugün bile, uykuya dair cehaletimizin gerçekten çok derin olduğunu ifade etti. Prof. Aybak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“21. YY’da uykuyla ilgili başlıca yaptıklarımız şunlar; geceden kaçınmak için elektriği kullanarak, karanlığı işgal ettik. Uykuya, neredeyse bir düşman gibi muamele yaptık. Belki de çoğumuz uykunun bir tür, tedavi gerektiren bir hastalık olduğunu düşündük. Uykunun çok esrarlı olan hakikatini, yeterince anlayamadık. Bu anlayışımızla uykuya, gereken ihtimamı gösteremedik. O da bizden küserek, gecenin karanlık evhamına sarılıp gizlendi. Her şeyde olduğu gibi uykuda da ifrat ve tefritten kaçınmak gerekir. Yetişkinler için fıtri uykunun alt sınırı 5 saattir. Şu dünya uykusunda söylediğimiz ve söyleyeceğimiz güzel veya çirkin sözler, meyveler suretinde, uyanık âlemi olan Âhiret Âleminde, bize yedirileceğini hiç ama hiç unutmamamız gerekir.”
Uygulamalı eğitimler, konferans ve seminerler ile geçen yoğun bir günün ardından sosyal etkinliklere geçildi. Özel Eflatun Eğitim Okullarının “Diyarbekir Evinde” soğuk bir kış akşamında, odun sobasının karşısında güzel bir sohbet eşliğinde çekilen ziyafetten sonra, okulun sosyal tesisleri olan Uzay Gözlem Evi, Anfi Tiyatro, Spor alanları, vb. yerler gezildi. Grup, daha sonra umumi sohbete katıldı. Gecenin geri kalan kısmı ise, Diyarbakır’a mahsus sıra gecesinde, mecmaül ahbap olan dost meclisinde ve canlı ney musikisi eşliğinde çiğköfte ve benzeri nimetlerin tatlarına bakıldı.
Programın üçüncü ve son günü ise, sabah kahvaltısı ile başladı. Kahvaltıdan sonra Dr. Hasan Ayyıldız başkanlığında IV. Oturuma geçildi. İlk konuşmacı Eğitimci Mehmet Emin Gülsüm; "Eğitimde Jest ve Mimiklerin Önemi" konulu seminerini sundu. İnsanlar arası iletişimin ancak yüzde 7’sinin sözlü iletişim olduğuna dikkate çeken Gülsüm, geriye kalan yüzde 97’sinin ise jest ve mimiklerle sağlandığını vurguladı. Gülsüm, bundan dolayı talebelere etkili bir eğitim vermek için eğitimcinin kılık kıyafeti ile beraber tavır, davranış ve konuşmalarında kullandığı jest ve mimiklerine fevkalade dikkat etmesi gerektiğini ifade etti.
İkinci konuşmacı Eğitimci Habip Demirtaş; "Eğitimde Materyal Kullanımı" konulu seminerini sundu. Bu bağlamda, özellikle bir talebenin ne kadar çok duyu organına hitap edilirse, eğitimin de o kadar etkili ve kalıcı olacağını vurguladı.
Daha sonra başkanlığını Uz. Dr. Özgür Erdem’in yaptığı V. Oturuma geçildi.
İlk konuşmacı Eğitimci Emrah Başak "Risale-i Nur Eğitiminde Danışmanlığın Önemi" konulu seminerini sundu. Derslere katılan talebelerle birebir ilgilenmenin ve kurulan irtibatın, o talebe üzerinde daha bağlayıcı, derin ve kalıcı etkilerinin olduğuna dikkati çeken Başak, gençlere bu zorlu hayat dönemlerinde yapılan danışmanlık hizmetlerinin maddi ve manevi ne kadar önemli faydalar sağladığını ifade etti.
İkinci ve son konuşmacı Av. Erdal Seyitoğlu; “Risale-i Nur Eğitim Programı”nın uygulama boyutunun üzerinde durdu. Yirmi yıl gibi uzun bir birikimin neticesi olan Risale-i Nur Eğitim Programının gelişim sürecini, şu andaki durumunu ve her zaman yenilenmesi gerektiğini ifade ederek gelecek vizyonundan bahsetti.
Tempolu ve yoğun çalışmalardan sonra Kapanış Oturumu’na geçildi. Üç günlük bir çalışmanın meyvelerinin toplandığı bu oturumda, 2 Workshop (Atölye) çalışması yapılarak teorik bilgilerin pratiğe yansıtılması sağlanmış oldu.
1.Workshop çalışmasında, Risale-i Nur Eğitim Müfredatı tanıtıldı, katılımcılara bir dosya içinde müfredat ile ilgili dokümanlar verildi ve örnek bir dersin hazırlanmasında hangi noktalara dikkat edilmesi gerektiği hususlar üzerinde pratikler yapılarak katılımcılardan müfredattaki alt başlıklara uygun olarak bir “Örnek Ders” hazırlamaları istenildi.
2.Workshop çalışmasında ise, bölgeden gelen eğitimcilerin kendi alanlarında Risale-i Nur Eğitim Müfredatını nasıl uygulayabilecekleri üzerine fikir alışverişinde bulunuldu. Eğitim Programın her il ilçe ve mahalde uygulanabilmesi için bu tür eğitimlere devam edilmesi ve müfritane irtibat içinde bulunulması gerektiğini ifade ettiler.
Yoğun geçen programın sonunda, değerlendirme kısmına geçildi. Katılımcılar; üç günlük programın çok verimli geçtiğini, şevke medar olduğunu ve böyle güzel bir organizasyonun bölge il ve ilçelerde ciddi bir fütuhata vesile olacağını dualarıyla ifade ettiler. Verilen anketlerin doldurulması ve katılımcılara sertifikalarının takdim edilmesi ile birlikte aile fotoğrafının çekilmesinin ardından program sona erdi.
(Foto Galeri için TIKLAYINIZ)