Risale Haber-Haber Merkezi
Star yazarı Mustafa Akyol, İslamlaşmanın dayatma ile değil kalplere tesir etmekle olacağını söyleyerek Risale-i Nur temelli hareketleri hatırlattı.
Türkiye’de son on yıldır bir “muhafazakârlâşma” edebiyatının sürüp gittiğine dikkat çeken Akyol, Batı basınında buna “İslamlaşma” dendiğini ve kendisinin de İslamlaşmaya taraftar olduğunu belirtti. Akyol, "Çünkü ben, elhamdülillah Müslümanım, ve toplumda daha fazla insanın daha Müslümanca yaşamasını dilerim. Umarım ki daha fazla insan Allah’a inansın, O’nun nimetlerine şükretsin, bu niyetle namaz kılsın, oruç tutsun, zekat versin. İsterim ki daha fazla insan, sahip olduğu bedenin, ruhun, hayatın ve her şeyin Allah’ın bir lütfu olduğunu bilerek yaşasın" dedi.
İslamlaşma’nın, “dayatma” yöntemiyle sağlanamayacağını vurgulayan Akyol, dayatma yöntemine Suudi Arabistan ve İran örneği verdi. Devlet zoruyla dayatılan tüm pratiklerin dindarlığın ancak dışsal yansımaları ile ilgili olduğunu ifade eden Akyol, "Oysa, biliyoruz ki, İslamiyet’te birincil mesele, insanın kalbindeki “iman” ve ondan kaynaklanacak “niyet”tir. Bu “içsel öz” olmadıktan sonra da yapılacak hiç bir ibadetin hiç bir değeri yoktur" şeklinde yazdı.
Türkiye'den de benzer örnekler veren Akyol, önemli olanın "iman" olduğuna dikkat çekerek, Risale-i Nur hareketini nazara verdi:
"Toplumu sahiden İslamlaştırmanın tek yolu, insanların kalplerine tesir etmektir. Bu da öncelikle dindarlığın özü olan “iman”ı güçlendirmekle olur; başta Risale-i Nur temelli hareketler olmak üzere, nice sivil cemaatin onyıllardır başarıyla yaptığı gibi...
Bir de topluma İslam adına “erdem” göstermekle olur. Örneğin Müslümanların, adil, dürüst, mütevazı, kalender, nazik insanlar olduklarını, para ve iktidarla yozlaşmadıklarını göstermekle..."