Yıllarca nakliyecilik yaptığını ve her nereye gittiyse Osmanlı'nın ayak izlerini gördüğünü, bunun da kendisini oldukça etkilediğini belirten Kardoğan, Osmanlıca öğrenmeye büyük bir arzu duyduğunu ifade etti.
Okuma hevesinin olduğunu ve çeşit çeşit kitaplar okuduğunu belirten Kardoğan, Risale-i Nur ile tanıştıktan sonra Osmanlıca öğrenmek için büyük çaba sarf ettiğini kaldetti. Arapça okuduğu için Osmanlıca harfleri tanımakta çokta zorlanmayarak yavaş yavaş öğrendiğini ifade eden Kardoğan, artık Osmanlıca eserler okuduğunu söyledi.
İki bin yıllık şanlı tarihimizin şifrelerinin Osmanlıcada saklı olduğunu vurgulayan Kardoğan, şöyle konuştu:
"Öncelikle Selçuklu'nun başkenti olan tarihi ilçemiz Ahlat'ta olmaktan gurur duyuyorum. Yıllarca nakliyecilik yaptım. Her nereye gitsem Osmanlı'nın ayak izlerini gördüm. Bu içimde bir ukte olarak kaldı. Tabi bir zaman sonra şoförlüğü bıraktığım. 1-2 yıl önce Risale-i Nur ile tanıştım. Külliyatı okudum. Okudukça hep Osmanlıca ile karşılaştım. Osmanlıcayı okuduğum zaman gördüm ki, Osmanlının neyi varsa hepsi külliyat. Üstad Bediüzzaman Said Nursi Osmanlının, Selçuklunun, İslamiyet'in ve cumhuriyetin her şeyini külliyata bırakmış. Bu nedenle Osmanlıcaya böyle bir başlangıç yaptım. 1-2 yıl bol bol Osmanlıca eserler okuyarak, kendi çaba ve gayretimle öğrendim. Artık zamanımın çoğunu Osmanlıca kitaplar okuyarak geçiriyorum. Zaten kitap okuma hevesim vardı. Risale-i Nur ile tanıştıktan sonra Osmanlıcayı öğrenmem gerektiğini düşündüm.
"İki yıl boyunca hiç kimseden destek almadan Osmanlıcayı öğrendim. Tabi çokta kolay olmadı öğrenmem. Öyle zamanlar oluyordu ki saatlerce bir satırı okuyarak, harfleri inceliyordum. Günümüzde okullarımızda gençlerimize Osmanlıcayı öğretmezsek daha çok şey kaybederiz. Allah Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Son zamanlarda bu konuyla oldukça iyi ilgilendi. Kurslar açılarak eğitimler verildi. Kökümüz Selçuklu, gövdemiz Osmanlı, cumhuriyet ise dallarımızdır. Osmanlı Devletinin kültürü İslamiyet'in kültürüydü. Fakat zamanla bizleri Avrupa kültürüne yönlendirdiler. Osmanlının gereken medeniyeti ve kültürü tamamen İslamiyet ile özdeşiyordu. Osmanlıcayı öğrendikten sonra araştırmalar yaparak Osmanlı tarihini okuyor ve tarihimizi daha iyi öğreniyorum. İki bin yıllık şifremiz Osmanlıca da saklıdır. Osmanlıcayı öğrenmezsek iki bin yıllık geçmişimizi öğrenemeyiz. Bunu öğrenmemiz lazım ki geleceğimize umutlu adımlarla ilerleyebilelim."
iha