Bediüzzaman Said Nursi’nin tüm insanlığa iman hakikatlerini anlattığı Risale-i Nurlar bugüne kadar birçok romana, hikayeye ve filme ilham kaynağı oldu. Bu nadide eserler şimdi de müziğe ilham verdi. Risale-i Nurlardan istifade ile yazılan güfteler müziğin diliyle ete kemiğe büründü ve Nağmeler isimli albümle dinleyiciyle buluştu. Projenin mimarı Egemen Dişli. Ertuğrul Erkişi, Metin Haboğlu, Süleyman Erkişi, Donuk Mavi gibi isimlerin bulunduğu çalışmada ilahi formundan rap’e kadar geniş bir müzikal tarz yelpazesi dikkat çekiyor. Çalışmanın hikâyesini Egemen Dişli ile konuştuk.
Risale-i Nur’dan İlhamla Nağmeler projesi hangi düşüncelerin sonucunda ortaya çıktı?
Risale-i Nurlar toplumun hemen tüm kesimleri tarafından istifade edilmiş nadide ve yüz yılı aşkın geçmişine rağmen tazeliğini devam ettiren harika bir Kur’an tefsiridir. İman esasları etrafında örgülenen bu bereketli ve ahenkli eserden yola çıkılarak roman yazıldı, denemeler, hikâyeler, dizi filmleri, sinema filmi gibi farklı farklı alanlarda çalışmalar yapılarak dikkatlerin bu nadide eserlere çekilmesi sağlandı. Bizler Üstad’ın hayatının ve anlattığı ölümsüz hakikatlerin bütün insanlığa ulaştırılması gerektiği kanaatindeyiz. Müziğin dünyadaki herkesin ortak bildiği bir dil olduğunu düşünürsek ilham kaynağımız olan bu nurları neden müzikle anlatmayalım? Üstad’ın hayatının ve anlattığı bu ölümsüz hakikatlerin bütün insanlara ulaştırılması gerekir. Çünkü bu hakikatler İslam’ın değişmez esaslarını içeriyor. Herkes elindeki sanatın enstrümanlarını kullanarak bu gayeye hizmet etmeli.
Bu albümle neyi hedeflediniz?
Risaleler tüm insanlığa hitap eden evrensel bir senfoni gibi. Nasıl ki müzikte kulağımıza notalar, duygular ve armoni ahenk içinde güzel bir besteyi fısıldar, Nurlarda da düşüncenin örgülendiği kelimeler adeta bir beste gibi müthiş bir uyum ve ahenkle art arda dizilir. Bizler istedik ki müziğin evrensel dilini kullanarak dinleyicilerimizi bir tatlı su kaynağının başına götürelim. Karınca misali dinleyicilerimize Bediüzzaman’ın eserlerini işaret etmiş olalım. Ve bir kere de müziğin birleştirici diliyle iman hakikatleri konuşsun.
Risale-i Nur’un mesajlarının müzik yoluyla aktarılması konusunda eleştiriler gelebilir endişesi taşıdınız mı?
Bu eser risalenin şarkıya dönüştürülmüş bir hali değil. Risalelerden ilham alınarak yapılan güftelerden oluşuyor. Bu konuda aklıma her soru işareti gelişinde Üstad’ın dört güzeller hadisesini hatırlayıp kendimce bir yorum çıkardım. Hani Bediüzzaman arabayla bir yere giderken radyoda şarkı çalıyor, arabayı süren şahıs Üstad’ın laubaliliğe karşı kapalı olmasına saygısının ifadesi olarak radyoyu kapatmak istiyor. Radyonun düğmesini çevirirken Bediüzzaman kendine has edasıyla ‘Dur keçeli’ diyor, ‘Ben hava unsurunu temaşa ediyorum, havayı insanın hizmetine veren Allah’ın kudretini tefekkür ediyorum.’ Ne derin bir mülahaza ve ne geniş bir ufuk değil mi? Zannediyorum Üstad bugün yaşasaydı, bu eserlerin o veya bu şekilde insanların kulaklarında bir tını bırakarak kalp ve ruhlarına hitap etmesine de bu nazarla bakar ve hoşnut olurdu. Tabii bu da benim yorumum.
Seçilen eserleri hangi kriterlere göre belirlediniz?
Risalelerin hangi sayfasını açsanız ilham verecek birçok şey buluyorsunuz. Genelde bilinen konuları seçmeye gayret gösterdik; namaz, iman, ihlas, ibadet, gençlik gibi. Şiirleri yazmaya başladıkça güfte kendi bestesini doğurmaya başlamıştı bile.
Şarkılar bu albüm için özel mi yazıldı?
Evet. Müzik direkt beyni uyaran uyarıcılarla yüklüdür yani müzik duyulur duyulmaz anlam peşine düşer. Bundan dolayı insan müzik dinlerken farklı duygu ve düşüncelere kapılır. Yani müzik eserlerinde söz çok önemlidir. Risale-i Nur’dan İlhamla Nağmeler projesi, verdiği mesajlar açısından bana göre çok değerli. Aklımda olan bir fikirdi zaten. İnsan okuyunca hissedemediği birtakım şeyleri dinlerken daha farklı yorumlayıp hafızasına kazıyabiliyor. Kısacası yaptığımız her şarkı bu albüme özel oldu.
Albümde yar alan sanatçıları neye göre belirlediniz?
Sanatçıların çoğu zaten yakın çevremdeki müzisyen arkadaşlarımdı. Şarkılar ortaya çıkmaya başladıkça ses renklerine göre projede yer almalarını rica ettik. Hemen kabul ettiler ve çalışmanın özel olduğunu, yer almaktan onur duyacaklarını belirttiler. Hepsine desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Dinleyenlerden aldığımız yorumlara bakılırsa uyumlu da olmuşa benziyor.
Çalışmadaki müzikal tarz çeşitliliği dikkat çekiyor. Bunun sebebi nedir? Neden bu kadar farklı tarzlarda şarkılar var?
Bu albümü hazırlarken en çok arzuladığımız şey dinleyici yelpazesinin geniş olmasıydı. Bu anlamda dinleyicinin hangi müzik tarzını dinlediğinden çok, sevdiği müzik tarzını seçsin istedik. Yani albümde hafif müzik de dinleyebiliyorsunuz, pop müziği de, rap müziği de... Tarzlar çeşitlilik kazanınca hem dinleyiciyi sıkmasın hem de her kesime hitap etsin diye bir arzumuz hep oldu.
Rap ile Risale mesajlarının duyurulmasının eleştiri alabileceğini düşünüyor musunuz?
Eleştiri almak bir işin kötü veya faydasız olduğu anlamına gelmez. İyi şeyler de eleştiri alırlar zaman zaman. Biz niyete ve sonuca odaklı çalıştık. Acaba kaç insana daha bu nurlu nağmeleri duyurabiliriz’in peşinde olduk. Bir aileyi arabada giderken bu albümü dinliyor hayal ettik. Radyoyu değiştirir gibi düşünün, birden müzik tamamı ile değişiyor ama anlattığı şey nurlu hikayeleri işaret ediyor. Örneğin rap şarkı çalınca çocukların diline dolanıyor. Sonra hüzünlü bir eser, anne ve babanın tarzı. Yani herkes kendince bir tat alıyor. Bundan daha güzel ne olabilir ki dedik. Herkes kendinden bir şeyler bulabilsin.
Bazıları Risalelerin kendine has musikisinin olduğundan bahseder, buna katılıyor musunuz?
Müzikte ahengin bozulmasıyla ilgili detone ve sürtone kavramları vardır. İyi bir dinleyiciyseniz bu ahenk ve ses bozulmasını hemen fark edersiniz. Gerçekten de Üstad tarafından kaleme alınan ve iman esaslarını anlatan Risaleler tüm insanlığa hitap eden evrensel bir senfoni gibidir. Müzikte notalardan çıkan sesin ahengi gibi Nurlarda da düşüncenin örgülendiği kelimeler adeta bir beste gibi müthiş bir uyum ve ahenkle art arda dizilir.