Ahmet Bilgi'nin haberi:
RİSALE HABER-Risale-i Nurlar iman hakikatlerinden bahsettiği için, Risale-i Nurlarla meşgul olanların konuşmaları ve kullandığı kelimler de ona uygun olarak değişir. Risale-i Nur'un iman dili her yerde kendini gösterir.
Her şeyde gerçek ve tek yaratıcıyı görmeyi kolaylaştıran Risale-i Nur, bir manavın tezgahında da farklılığını ortaya koydu.
İstanbul'un Arnavutköy ilçesinde market işleten Kenan isimli esnaf, manav bölümünde meyve ve sebzelerin fiyat etiketlerine "Rezzak-ı Kerim'den domates", "Rezzak-ı Alim-i Rahim'den sivri biber", "Rahmet Hazinesinden Nar", "Rezzak-ı Hakikiden Portakal", "Rezzak-ı Alim-i Rahim'den Sivri biber", "Rahmani taze soğan" ibarelerini ekledi. Yeni etiket modelini kimi müşteriler şaşkınlıkla kimileri de takdirle karşıladı.
RİSALE-İ NUR'DAN: ALLAH BİZDEN NE FİYAT İSTİYOR?
SUAL: Tablacı hükmünde olan insanlara bir fiyat veriyoruz. Acaba asıl mal sahibi olan Allah ne fiyat istiyor?
ELCEVAP: Evet, o Mün’im-i Hakikî, bizden o kıymettar nimetlere, mallara bedel istediği fiyat ise üç şeydir: Biri zikir, biri şükür, biri fikirdir. Başta “Bismillâh” zikirdir. Âhirde “Elhamdülillâh” şükürdür. Ortada, bu kıymettar harika-i san’at olan nimetler Ehad, Samed’in mucize-i kudreti ve hediye-i rahmeti olduğunu düşünmek ve derk etmek fikirdir. Bir padişahın kıymettar bir hediyesini sana getiren bir miskin adamın ayağını öpüp hediye sahibini tanımamak ne derece belâhet ise, öyle de, zahirî mün’imleri medih ve muhabbet edip Mün’im-i Hakikîyi unutmak, ondan bin derece daha belâhettir.
Ey nefis! Böyle ebleh olmamak istersen, Allah namına ver, Allah namına al, Allah namına başla, Allah namına işle, vesselâm. (Birinci Söz)