Risale Haber-Haber Merkezi
Yeni Şafak yazarı Ergün Yıldırım, "Risale-i Nur, siyasaldan uzak durarak mücadele etmeyi tercih etti. Hizmeti, maarifi, kardeşleşmeyi ve imanı esas aldı" dedi.
Türkiye'de siyasal rejimin ikinci meclisle beraber dindarlara hep müdahale eden baskıcı bir akılla çalıştığını, yapmadık kötülükleri bırakmadığını belirten Yıldırım, "Risale-i Nur, bütün bunlara karşı siyasaldan uzak durarak mücadele etmeyi tercih etti. Hizmeti, maarifi, kardeşleşmeyi ve imanı esas aldı. Milli Görüş hareketi ise siyasal alanı tercih ederek bu mücadeleyi yürüttü. Dindarlar, Ak Parti ile beraber yeni bir siyasal tarzla ilk defa iktidara bu kadar geniş ve etkili bir biçimde geldiler" şeklinde yazdı.
Siyaset ve cemaat arasındaki farka dikkat çeken Yıldırım, iki kurumun sınırlarını ve varlıklarını korudukları gün çatışmaların sona ereceğini belirtti:
"Devlet teşkilattır, cemaatler ise dergahtır. Teşkilat, örgütseldir, siyasettir ve duygu-dışıdır. Cemaat ise dergahtır; sohbettir, eğitimdir, duygudur. Teşkilat mücahittir, cemaat derviştir. Teşkilat resmidir, cemaat sivildir. Siyaset kılıçtır, cemaat kitaptır. Siyaset saraydır, cemaat tekkedir. Siyaset sultandır, cemaat pirdir. Siyaset ve cemaat, kılıç ve kitap, mücahit ve derviş, resmi ve sivil, saray ve tekke… Bunlar hem sınırlarını hem de varlıklarını korudukları gün çatışmalar sona erer."