Risale Haber-Haber Merkezi
Abdullah, Risale-i Nurlar ile tarikat arasındaki farka dair soruların cevaplarının İslamköylü bir ilkokul mezunu ağabeyden öğrendiğini söyledi.
Arif Çağan Ağabeyi anlattığı yazısında, Çağan ağabeyin tasavvufî mânada çok kitap okuduğunu belirterek, "Her karşılaştığımızda bana Risale-i Nurlar ile tarikat arasındaki farkı sorardı. Ben de bildiğim kadarıyla arz ederdim. Ama öbür seferinde yine aynı şeyi sorardı" dedi.
Bir seferinde “Artık sormayacağım ben onun cevabını, bir ilkokul mezunundan aldım” dediğini hatırlatan, “Peki neymiş söyle ben de öğreneyim.” dedim. Dedi ki, “Biliyorsun ben her sene şöyle bir Türkiye’yi turlarım. Bu seneki turumda da Isparta’nın meşhur İslam köyüne gittim. Orada Risaleleri devamlı yazan radyo-televizyon tamircisi Hasan Efendi’ye uğradım. O bana farkı anlatmak için dedi ki: “Huzur-u İlahi’yi tarikatta bazı anlarda yakalayabilirsin. Ama Risale-i Nur’da her okuyuşunda yakalarsın.”
"Şimdi merhum olmuş bu Hasan Efendi’yi ben de birkaç defa ziyaret ettim. Hafız Ali Ağabey’i ilkokul yıllarımda tanımış, onun talebelerinden. Arif amcaya söylediklerini sordum aynen bize de tekrarladı. Ayrıca dedi ki: “Hafız Ali Ağabey bir gün bana ‘Hasan, bu sabah, namazdan sonra Yâsin okumak için kabristana gittim. Bir keşif oldu… Bazıları kabirde çok perişan, buradan götürdükleri hiç azıkları yok. Bağıra bağıra dağlara doğru vurup gitmek istedim!..’ dedi. Bunları bana ağlaya ağlaya anlattı.”