Risale-i Nur, İslamiyet’in hakikatini ilim içinde sunan muhteşem bir tefsirdir.
Risale-i Nur, tamamen İslam ilim mirasına yaslanır. Orijinal üslûbuyla insanların akıllarını ve gönüllerini fethederken bir yandan da geliştirdiği yeni argümanlarla bu mirası hem yineler hem de yeniler.
Risale-i Nur, Kuran ve Sünnet-i Seniyyeden aldığı dersle sekülarizme karşı imanı güçlendirip müslümanların uhreviyat eksenli bir hayat yaşamalarına çalışır. Bu minvalde Risale-i Nur, Kuran’ın usûlünce temelde imanı tahkiki etmeye, yani iman hakikatlerini delillendirip en güçlü şekilde inanmaya vesile olur.
Risale-i Nur, dünyeviliğin, haramın ve hainliğin kol gezdiği bir dünyada tamamen din ve vatan için hayatını 'vakfetmedir'. Evet, Risale-i Nur "vatan sevgisi imandandır" hadisince en fedakâr bir tarzda vatana ve millete hizmetti müntesiplerine kazandırır.
Risale-i Nur, ibadetlerin hakikatinin/manasının derinlikli bir şekilde kavranıp iştiyakla ve deruni boyutuyla ibadet edilmesine vesile olur.
Risale-i Nur, dini doğru anlayıp yaşamada Sünnet-i Seniyyenin rehberliğinin 'olmazsa olmaz' olduğunu en güçlü bir şekilde ispat eder.
Risale-i Nur, Kuran’ın her bir harfinin mucize oluşunu, Kuran’ın belagat özelliklerini ve Kuran medeniyetinin esaslarını ve bu medeniyetin Batı medeniyetine üstünlüğünü güzelce ispat eder.
Risale-i Nur, insanların sormaktan kaçındığı, âlimlerin cevap vermekte zorlandığı, kader, hayr-şer, Cenab-ı Hak için az- çok, küçük- büyük fark etmeksizin bir anda sayısız eşyayı yoktan yaratmanın kolaylığı, haşirde bütün insanların bir anda diriltilmesi ve benzeri insanların 'küçük' akıllarına sığıştıramadıkları derin meseleleri Kuran'ın dersiyle harika bir şekilde ispat eder, açıklar.
Risale-i Nur, İslam ilim tarihinde benzeri görülmemiş bir şekilde Miraç meselesinin hakikatini, hikmetini, sonuçlarını ve gerekliliğini en ulvi bir şekilde anlatır, izah ve ispat eder.
Risale-i Nur, İslamiyet’i doğru anlamada Sahabe neslinin 'kritik önemini' en güzel şekilde ispat eder. Aynı zamanda mezheplerin gerekliliğini ve buradan çıkan hem çoğulculuğun getirdiği dini yaşamada kolaylığı/rahmeti, hem de "hakikat tektir ama çok yönlüdür" ilkesini hakkıyla izah eder. Aynı zamanda 'ötekine' bakışta bu ilkeyi kendisine temel usûl kabul eder.
Risale-i Nur, modern dünyada ulus-devlet üstü ümmet bilincine tahkiki imanla bütün müminlerin hakikaten "kardeş" olduğuna inanmakla çıkılabileceğini gösterirken İslam’a hizmet eden bütün cemaat ve tarikatların birer kardeş yapılar olması gerektiğini anlatır.
Risale-i Nur, Kuran ve Sünnet-i seniyye göre nefis terbiyesinin ve hakkıyla 'ihlâslı' olabilmenin esaslarını ve usûllerini en güzel şekilde ortaya koyar.
Risale-i Nur, Kuran ve Sünnetten aldığı dersle şura'nın, yani demokratik usûllerin toplumların tüm katmanlarında yerleşmesine çalışır ve modern dünyada demokratik siyasetin ve yönetimin İslam’a göre nasıl olacağını gayet başarılı bir şekilde ortaya koyar.
Risale-i Nur, siyasetin şerrinden şeytan gibi kaçarak siyaset ve devletten 'gölge etmeme' dışında başka hiç bir ihsan beklemez. Risale-i Nur bu minvalde siyaseti 'dışardan' hak ve hakikate irşad etmeye gayret eder.
Risale-i Nur, Kuran’ın dersiyle gönüllülük esasına göre dini hakikatleri tebliğ eder ve bu hakikatlerin severek, isteyerek, bilerek ve özgürce kabul edilmesini ister.
Risale-i Nur, dünyevi yapılardan, kurumsal oluşumlardan, hiyerarşik 'kapalı' örgütlenmelerden kaçınır ve tam şeffaf olmayı temel usûl kabul eder.
Risale-i Nur'un tebliğ dışında başka hiçbir 'yatırımı' yoktur. Yine Risale’nin iman hakikatlerini tebliğ dışında başka hiçbir 'ajandası' yoktur.
Risale-i Nur’un insanların camileri doldurması ve onların ibadetlerinin içinin 'doldurulması' dışında başka hiçbir amacı yoktur.
Risale-i Nur çift yönlüdür. Bir yandan akli, mantikî güçlü argümanlarla imanın bütün meselelerini Ehl-i Sünnete göre ispat eder. Böylece Risale-i Nur, Ehl-i Sünnet itikadının en güçlü bir bürhanı olur. Bir yandan da manevi gücü yüksek uslübuyla insanların akıl ve kalblerini fethederek onları Kuran’a ve Sünnete bağlar. Böylece Risale-i Nur, hem kelam ilminin itikadı ispat etme vazifesini görür, hem de tarikatların tebliğ hizmeti vazifesini ifa eder. Bu özellikleriyle Risale , "zülcenaheyn" bir eserdir, iki kanatlıdır: Hem ispattır, hem tebliğ.
Elhasıl imanın ispatı, yani tahkik edilmesi, imanda derinleşme, tefekkür, marifetullah ve Cenab-ı Hakk'ı daha bir tanıyıp sevme ile ruhen terakki için Risale-i Nur okumalı. Dindarlaşmak, haramdan kaçınmak, gençliğe dini sevdirmek, ibadeti sevip derinlikli yapmak için Risale-i Nur okumalı ve okutmalı. Modern dünyada din – devlet, din – siyaset ve din - bilim ilişkilerini doğru ‘kurabilmek’ ve bu dünyada İslamiyet’i doğru bir şekilde yaşayabilmek için Risale-i Nur’u okumalı ve okutmalı.