Risale-i Nur’da tarih yorumları (1)

Mehmet Selim MARDİN

BÜYÜK FRANSIZ İHTİLALİ

Risale-i Nur eserlerinin asrımızda Kur’an’a ayine olduğunun bir göstergesi de içinde ihtiva ettiği müspet fen ve felsefe ilimleridir. Bedîüzzamân Said Nursi özellikle değişik aralıklarla yirmi seneden ziyade kaldığı Van hayatını “hayatı ilmiyem” diye ifade eder. Van valisi İşkodralı Tahir Paşa’nın konağında kaldığı on sene zarfında müspet ilimlerle uğraşmış, hatta bu konularla ilgili iddialı tartışmalara girişmiştir. Bu ilimlerden Üstad, zaman zaman yeri geldikçe imanla ilgili meselelerde ve sosyal konularda faydalanmıştır. Yoksa direk olarak Risale-i Nur, herhangi bir bilim dalından bahsetmez. Çünkü bu eserler bir tarih, edebiyat veya fen ilimleri değildirler; ama bu ilimlerden konu açılınca da işin özü verilir, gereksiz ayrıntılara girilmez.

Bu düşüncelerle Risale-i Nur’un tarihteki bazı olaylara getirdiği özlü yorumlara örnekler vererek konuyu açıklığa kavuşturalım. Örneklerimizde fazla ayrıntıya kaçmadan sadece asıl maksadı gözler önüne serip işi tarihçilere havale edelim.

Risale-i Nur’da tarih gezintimize meşhur büyük Fransız ihtilalinin kısa tarihçesi ile başlayalım. İhtilal, Bastil Hapishanesi'nin önünde başladı ve yayıldı. Bastil Hapishanesi'ndeki tutuklular serbest bırakıldı (14 Temmuz 1789). Bu tarih bundan sonraki dönemde Fransa'da milli bayram olarak kutlanmıştır. İhtilalle başlayan karışıklıklar, 1804'de Napolyon Bonopart'ın imparator olması ile son bulmuştur. Fransa'da ihtilal sürecinde 28 Ağustos 1789'da "İnsan ve Vatandaşlık Hakları Bildirgesi" ilan edilmiştir. İhtilalin tarihçilere göre en önemli nedenleri şöyle sıralanmıştır:

-Fransa'daki soylular monarşisi ve din adamlarının halk üzerindeki ağır baskısı Fransa'da halkın sosyal sınıflara ayrılmış olması.

-Siyasal haklardan yoksun olan burjuva sınıfının coğrafi keşifler sonunda zenginleşmesi ve siyasal haklar istemesi.

-Fransa'da halk; soylular, rahipler, burjuvalar ve köylüler olmak üzere dört sınıfa ayrılmıştı. Ülkenin en ağır yükünü köylüler çekiyordu.

-Mali zorluklar ve halkın ağır vergiler altında ezilmesi Jan Jak Russo, Monteskiyo, Volter ve Didero gibi aydınların fikirleriyle halkı etkilemesi.

-İngiltere'deki meşrutiyet yönetimi ve Amerika'daki insan hakları ve demokrasi gibi gelişmelerin Fransız toplumunu etkilemesi.

Bedîüzzamân Said Nursi, Risale-i Nur’un değişik yerlerinde “Fransız İhtilal-i Kebiri” diye nitelediği bu olaya getirdiği yorumlardan birinde ihtilalin sonuçları hakkında şu görüşlere yer verir:

”İhtilâl-i kebîr gibi çok inkılâplarla, o devir de ecîr devrine inkılâp etmiş. Yani, zenginler olan havas tabakası, avâmı ve fukarâyı ücret mukâbilinde hizmetkâr ittihaz etmesi, yani sermaye sahipleri ehl-i sa'yi ve ameleyi küçük bir ücrete mukâbil istihdam etmeleridir. Bu devirde sû-i istimâlât o dereceye vardı ki, bir sermâyedar, kendi yerinde oturup, bankalar vâsıtasıyla bir günde bir milyon kazandığı halde; bir bîçare amele, sabahtan akşama kadar, tahte'l-arz mâdenlerde çalışıp, kût-u lâyemût derecesinde, on kuruşluk bir ücret kazanıyor. Şu hal, müthiş bir kin, bir iğbirar verdi ki, avâm tabakası havâssa îlân-ı isyan etti. Şu asrın tâbiriyle, sosyalistlik, Bolşeviklik sûretinde, evvel Rusya'yı zîr ü zeber edip, geçer Harb-i Umûmiden istifade ederek, her yerde kök saldılar. Şu Bolşevizm perdesi altındaki kıyâm-ı avâm, havâssa karşı bir kin ve bir tezyif fikrini verdiğinden, büyüklere ve havâssa âit medâr-ı şeref herşeyi kırmak için bir cesaret vermiş.” (1)

Bu ifadelerden şu sonuçlara varabiliriz:

-Fransız ihtilali insanlığın yaşadığı kölelik dönemini sona erdirmiş olup, ücretlilik dönemini açmıştır.

-Sömürü düzeni denilen kapitalist sistemin getirmiş olduğu sıkıntılar hissedilmiş ve insanlık arayışa girmiştir.

-Emek ile sermayenin çatışması sonucu meydana gelen kin ve nefret tohumları sosyalizme zemin hazırlanmıştır.

İşin sosyal yönünü kısaca özetledikten sonra şimdi de ihtilalin inanç yönünde yaptığı değişimi yine Bediüzzaman’ın ifadelerinden takip edelim:

”Avrupa, Katolik mezhebini beğenmeyerek, başta ihtilâlciler, inkılâpçılar ve filozoflar olarak, Katolik mezhebine göre ehl-i bid'a ve Mutezile telâkki edilen Protestanlık mezhebini iltizam edip, Fransızların İhtilâl-i Kebîrinden istifade ederek, Katolik mezhebini kısmen tahrip edip Protestanlığı ilân ettiler. Hem ekseriyetle zindanlara ve musibetlere düşen âmi Hıristiyanlar, dinden medet beklemiyorlar. Eskiden çoğu dinsiz oluyordular. Hattâ Fransa'nın İhtilâl-i Kebîrini çıkaran ve "serseri dinsiz" tabir edilen, tarihçe meşhur inkılâpçılar, o musibetzede avam kısmıdır. İslamiyet’te ise, ekseriyet-i mutlaka ile hapse ve musibete düşenler, dinden medet beklerler ve dindar oluyorlar. İşte bu hâl dahi mühim bir farkı gösteriyor. (2)

Bu ifadelerden şunu anlıyoruz ki: Fransız ihtilali sadece sosyal bir değişimin gerçekleşmesine sebep olmamış en önemlisi inanç yönündeki değişimlere de sebep olmuş ve Hıristiyanlık aleminde yeni bir mezhebin doğmasına zemin hazırlamıştır.

Bediüzzaman’ın altını çizdiği en önemli ayrıntılardan birisi de, Hıristiyan dinine mensup olanların dara düştüklerinde Müslümanların aksine, dine daha fazla bağlanmayıp dinsizlik ve serserilik yoluna girmeleridir.

Bediüzzaman’ın yorumladığı tarihin önemli dönüm noktalarından Büyük Fransız İhtilalinin diğer önemli sonucu da yayınlanan İnsan ve Vatandaşlık Hakları Bildirgesidir. Önemli maddeleri şunlardır:

-İnsanlar, hakları bakımından hür ve eşit doğarlar ve öyle yaşarlar.

-Her siyasi topluluğun amacı insan haklarını korumaktır.

-Bu haklar özgürlük, milliyet, güvenlik ve baskıya karşı direnme, haklarıdır.

-Hâkimiyet milletindir.

-Hiçbir kişi ve kuruluş milletçe verilmeyen bir hâkimiyeti kullanamaz.

-Özgürlük, başkasına zarar vermeyen her şeyi yapabilmektir.

-Özgürlüğün sınırı ancak kanunla belirlenir.

Risale-i Nur’da yer alan tarihi olayların yorumlarını ileriki yazılarımızda dualarınızla inşallah nazara vermeye devam edeceğiz.

KAYNAKLAR
1-Mektubat | Yirmi Sekizinci Mektup | 353
2-Mektubat | Yirmi Dokuzuncu Mektup | 423

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.