Günümüzü, dürbünün tersten bakan ve yakını uzak gösteren zihni sıkışmasına teslim etmeden, Bediüzzamanı anlama ve kendimize anlam katma adına sosyal projeksiyonlarımızı sıralamaya devam edelim;
9-Siyaset biliminin; topluma duyarlı, halkın siyasi tercihlerine dayalı, demokratik sistemin kuralları içinde yönetme ve çare üretme yöntemleri olduğunu biliyoruz.
Yaşadığımız süreçte, siyasi sorumluluğun hakkını verme riskleri, siyasete yapılan müdahalelerin akıl almaz yıpratıcı mizansenleri ve siyasetçinin yetersizlikleri bir araya gelince, yorumu kolay, izahı güç ve çözümü zor bir siyaset karmaşası yaşıyoruz.
Bu noktada siyasetin omurgası ve işleyişi güçlü, felsefesi sağlam olmalı. Siyaset, halka ve hakka hizmet amaçlı olmalı. Menfaat-ı umumiyi esas almalı. Menfiliklerden kaçınmalı. Milli iradenin şemsiyesi olan meclis çatısında kendini değerli kılmalı. Bunun için siyasetin kalitesi ile demokratik keyfiyeti önem arz etmektedir.
Elbette siyaset alanı, sütten çıkmış kaşık değildir. Aşırı titizlenilecek, idealize edilecek ve hayali arzularla fikre anlam giydirilecek kadar tekin bir saha değildir. Bir yönüyle zorluk çekilen hizmet alanı ve meşakkatli bir tercihtir. Diğer yönüyle de ilkelerinden taviz vermeyerek şahsi fedakarlıklarla umumun yolunu açmaya, az zararla kurtulmaya aday olma cefasıdır.
Kudsi fikirler siyasetin içine çekilmemeli. Tersine, fikirler siyasete yön vermeli, desteklemeli. Ona kılavuzluk etmeli. Gerçekçi ve mübalağadan uzak bir starateji ve demokratik gelişme sağlamalıdır.
Bunları yaparken; daha iyinin iyiden döşenmiş yollarına tutunmak, gerçeklerin hayali zemininde arzularımıza bahane aramadan ve memnuniyetsizliğin tatminsizliğinde günah defterlerini karıştırmadan, azami şerden korunmak, kalıcı bir metottur.
Tercihinde daha makul ve az hasarlı yol güzergahında, hedefe giderken kaza yapmadan yol almak, riskin maliyetini düşürdüğü gibi, tahrik edici unsurların yıkıcı sonuçlarından da muhafaza eder. Demokrasimin izlediği seyir böylesi meşakkatli ve sabırlı bir metanetle ve kamuoyunu bilinçlendirecek müspet üslupla gelmiştir.
Devleti millete yakınlaştıracak ve tehdit algılarının paranoyalarını çözecek olan, katılımın taban ve tavan dengesinde ehliyet ve uzlaşmaya dönük olmasıdır.
Bunu beğenmeyip, daha iyisini/faydalısını arzulama niyeti, daha zararlı sonuçlara ve tepkilere götürecekse, makulü arama zemini de kayabilir.
10-Risale-i Nurun temel yaklaşımlarından biri de müspet hareket modelidir. Mesleğimizin muhabbetiyle yaşamaktır. Yani pozitif düşünmektir.
Doğrularımızı sosyal pratiklerle anlatacaksak, önce prensiplerden gitmek, sonra kendimizi doğru ifade etmek ve başkasını butlan ile itham etmeden pozitif bir sosyal ve siyasi görüşü ortaya koymak esastır.
Zamanın çözeceklerini aklın daralmışlığına bırakmadan ve zorlamadan, medeni ikna ya da sözü akla havale etme nezaketi içinde bırakmak, müzakerenin kabul aralığını arttırır. Doğru iddialar, doğru metotlar uzmanlarca ortaya konulduğunda, efkarı ammeye/kamuoyuna hocalık eden efkar-ı ilmiye gerçeği ortaya çıkar.
Bilimin rasyonel verileri, sosyal bilimin makul izahları ve Risale-i Nur prensiplerinin temel projeksiyonları; kavram ve yaklaşım uygunluğu ile ortaya konulduğunda, farklılığın kalitesi ve etki alanı daha genişleyecektir.
Pozitif değerlendirmeler, kendi pozitif görüşlerimizi doğru mecrada ifade hakkını verir. Ümit, çare, kararlılık ve sevecenlik aşılar. İtham ve ortamı sertleştirici ötekimantığına bulaşmadan, güçlü delillerini ve bakış farkını ortaya koymaktır.
İnsaf, hakperestlik, tarafgirlikten uzak bir sükunet içinde, sosyal ve siyasi projeksiyonlarımızı rahatlıkla sunabilecek üslup ve muhatap düzeyine sahip olmamıza bir mani yok.
Müspeti, müspetle anlatacağımız sosyal tespitler, bizi fikir bahçemizde yeni fidanlıklarla büyütür. Değişen siyasi ahvalin günlük etkilerine girmeden moral yüklü pozitif mesajlarımızla demokrasiyi kuvvetlendirebiliriz.