Soru: Kur'an ve Resulullah'ın (sas) sözleri her Müslüman'ın yüreğinde yer alır. Ama bazı ayetler ve hadisler hatıralarıyla, hissettirdikleriyle farklıdır. Sizin de serlevha yaptığınız ayet ve hadisler var mı?
Emine Eroğlu (Timaş Yayınları Genel Yayın Yönetmeni): "De ki: Ey nefisleri aleyhine israf etmiş kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidi kesmeyin, çünkü Allah bütün günahları mağrifet buyurur, şüphesiz ki o öyle gafûr, öyle rahîm o." (Zümer Sûresi 53. ayet, Elmalılı Hamdi Yazır meali)
Üniversite yıllarında idim. Risale-i Nur'la tanışıklığım yeni, heyecan ve coşkularım doruktaydı. Dini hayatıma hakim kılmaya azmetmiştim. Kendimi, gözümden perdeler kalkıyormuş gibi sürekli bir nimet ve ihsanlar kuşağında hissediyordum.
Fakat ciddi bir problemim vardı. Dinî yaşantımdaki en küçük sapmalar beni ciddi şekilde sarsıyordu. Bir sabah namazı kaçırsam kendimi Allah'ın rahmetinden kovulmuş gibi hissediyor, yüreğimi saran aydınlığın karanlığa kalbolmasından ciddi şekilde endişe ediyordum. Özellikle geçmişte işlediğim hataların manevî ağırlığından kendimi kurtaramıyor, cehennemin dehşetinden korkuyordum. Liyakatsizliğim, kurbiyet-i İlahiye'ye mazhar olma ümidimi yerle bir ediyordu. Bir kaçıştı benimkisi, fakat iltica edecek makamım yoktu.
Sonra Zümer Sûresi'nin 53. ayetiyle karşılaştım. Allah'ın nefislerini israf edenlere "kullarım" diye sesleniyor olması vicdanımın ta derinliklerinde makes buldu. Kendimi bu hitaba muhatap addedip "Efendim" dedim ve yineledim: "Efendim!"
Ayetin fonetiği (belagati) beni sarstı: "İnnellahe yağfiruz zünûbe cemia. İnnehu huvel Gafurur Rahim." Defalarca tekrar ettim. Semadan kalbime nüzul eder gibiydi. Benim için nazil olmuş gibi. Kendime bir "nokta-yı istimdat (medet isteyecek bir dayanak noktası), bir "makam-ı iltica" bulmuştum. Hastalığımın "yeis" olduğuna sonradan hükmettim. Bu ayet-i kerime, hayatım boyunca ye'se karşı ilacım oldu. Beni havf'e karşı reca ufuklarına taşıdı.
Zaman