Risale-i Nurların tanzimi neden gereklidir?

Kadir AYTAR

Her şeyden önce fıtrat bunu gerektirmektedir. Yüce Allah kâinatta en küçük şeyden en büyük şeye kadar hiçbir şeyi ihmal etmeden ilim, hikmet ve kudretiyle ihtiyaca binaen sürekli ve yeniden yeniye tanzim etmektedir.

İkinci olarak da Üstad Bediüzzaman talebelerine bu vazifeyi vermiştir: “… bundan sonra Risale-i Nur'un tekmil-i izahı ve haşiyelerle beyanı ve ispatı size tevdi edilmiş, tahmin ediyorum. Bir emaresi de şudur ki: Bu sene çok defa ihtar edilen hakikatleri kaydetmek için teşebbüs ettimse de çalıştırılamadım.… Risale-i Nur'u tanzim ve tertip ve tefsir ve tashihle devam edecek.” (1)

Risale-i Nurlar, on dört asırdır insanların idraklerine hitap eden Kur’an’ın çağdaş bir tefsiridir. Risale-i Nurlara asrımızdan kıyamete kadar gelecek olan bütün insanlara iman ilimleri noktasında fetva vazifesi tevdi edilmiştir:

“Bilmecburiye bunu haber veriyorum ki: Bu dürûs-ı Kur'âniyenin dairesi içinde olanlar, allâme ve müctehidler de olsalar, vazifeleri (ulûm-ı îmâniye cihetinde) yalnız yazılan şu Sözlerin şerhleri ve îzahlarıdır veya tanzimleridir. Çünkü çok emârelerle anlamışız ki, bu ulûm-u îmâniyedeki fetva vazifesiyle tavzif edilmişiz.” (2)
 
Asırlar başkalaştıkça anlayış ve idrakler de başkalaşmaktadır. Asrımızda klasik düzenlerden modern düzenlere, mekanik yapılardan elektronik yapılara geçiş yaşandığından, eskiye göre çok kısa zaman dilimlerinde başkalaşım yaşanmaktadır ve dolayısıyla da yeni şeylere daha çok ihtiyaç duyulmaktadır.

Eskinin zor şart ve imkânlarında çok zahmetler çekilerek yapılan iş ve işlemler, şimdiki imkânlarla çok daha kolaylıkla yapılabilmektedir. Elle yazmaktan, teksir makinesine, matbaada dizgi yaparak basmaktan kopyalama sistemlerine, filme aktararak basmaktan elektronik ortamlarda istifadeye sunmaya kadar varan uzun bir serüven yaşanmaktadır.
Zaman, zemin ve teknolojik imkânlar neyi gerektiriyorsa onları yapmak en iyi bir şekilde onlardan istifade etmek bir zarurettir.

Risale-i Nurların bütün bu gelişmelerin dışında kalması düşünülemez. İman hakikatlerini dünyadaki bütün insanlara ulaştırmak için bütün imkânların kullanılması gereklidir. Gerek şekil açısından ve gerekse muhteva açısından yapılan tanzimler, Risale-i Nurların her şeyden önce daha kolay anlaşılmasını sağlayacaktır.  

Üstadın tevdi ettiği bu vazifeyi, “genç ve kuvvetli Said’ler”, yani Risale-i Nurlara vukûfiyeti olan ve onlara kendi malı gibi sahip çıkan Nur Talebeleri, özellikle bunlardan da araştırmacı ve akademik disiplini olanları yapacaktır. Kısacası Üstad; “… yazdığınız Fihristenin ikinci kısmı bana şöyle kuvvetli bir ümit verdi.”  diyerek bu vazifeyi yapacak olanları kuvvetli bir ümitle beklemektedir.

Bir sonraki yazıda; “Bediüzzaman’ın Tanziminden Kaçındığı Hususlar”ı ele alalım.

Dipnot:
1-Nursi, Bediüzzaman Said, Barla Lahikası |Mektub 297| s: 304
2-Nursi, Bediüzzaman Said, Mektubât, s. 412-413

aytarkadir@rasalehaber.com

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.