RİSALEHABER
“Günümüz dünyasında çağdaş sorunların çözümünde yeni eğitim reformu” konulu toplantıya katılan akademisyenler, Risale-i Nur’un müfredata girmesi gerektiğini söyledi.
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı ve Afrika Asya Üniversiteler Birliği işbirliği ile 17-23 Mart tarihleri arasında İstanbul’da yapılan toplantıda konuşan Maldiv İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Zekeriya Musa, “İnşallah Maldivler İslam Üniversitesi’nde Risale-i Nur Araştırma merkezi açacağız. Birçok öğrenciyi bu konuda çalışma yapması için teşvik edeceğiz” dedi.
RİSALE-İ NUR’U OKUYUNCA MÜFREDATI GÜNÜMÜZE UYGUN ŞEKLE NASIL GETİRECEĞİMİZİ ANLADIK
Prof. Musa, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Maldiv-Türkiye ilişkisi çok eskidir. İlişkilerimizin daha da gelişmesini umut ediyoruz. Benim vefat yıldönümü ile ilgili bir teklifim var. “Bediüzzaman Hazretlerinin vefat yıldönümü” yerine “ihya” yıldönümü diyelim. Bize neler bıraktığını hatırlayalım, farkında olalım. Adımlarımızı ona göre atalım.
Risale-i Nur’daki hakikatlere çok ihtiyacımız var. Üniversitelerdeki eğitimlerde bir yenilik yapmamız gerektiğini biliyorduk, nasıl yapacağımızı bilmiyorduk. Burada bu konuları mütalaa ettiğimizde, müfredatı günümüze uygun şekle nasıl getireceğimizi anladık.
“İnşallah Maldivler İslam Üniversitesi’nde Risale-i Nur Araştırma merkezi açacağız. Bir çok öğrenciyi bu konuda çalışma yapması için teşvik edeceğiz.”
RİSALE-İ NUR’U MALDİV DİLİNE TERCÜME EDECEĞİM
Şunu da gördüm ki maldivler halkının Risale-i Nurlara çok ihtiyacı var. Giderken yanımda Nursi'nin külliyatını götüreceğim ve bir an önce Maldiv diline tercüme edeceğim.
Bu sıkıntılı, sarsıntılı ve dinsizliğin cereyanının yaygın olduğu bu zamanda imanın inşası ve toplumun imanının güçlendirilmesi ve İslamın kimliğinin muhafaza edilmesi ancak Risale-i Nur ile olabilir.
Bediüzzaman’da beni en çok çeken şey, akıl ve kalbi birleştirilmesidir.
GECE MERAKTAN UYUYAMADIM AÇTIM BEDİÜZZAMAN'IN HAYATINI OKUDUM
Irak Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nihat Abdülvehhab da “Allah’ı bulmak isteyen Risale-i Nuru hayatında düstur edinmeli” dedi.
Türkiye’deki toplantıya gelirken “Beni buraya çeken neydi?” diye düşündüğünü söyleyen Abdülvehhab, “Şimdi anlıyorum ki insanlığın ihtiyacı olan hazineler buradaymış. Ben buraya gelirken ailem “Bu soğukta oraya gitme” dediler. Fakat buradaki dersler ile aradığımız sıcaklığı bulduk. Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur’un muhtevasıyla ilgili konuşmalar beni derinden etkiledi. Gece meraktan uyuyamadım açtım Bediüzzaman'ın hayatını okudum. Şunu anladım ki onun yazdığı Risale-i Nur eserini hayatında yaşaması günümüz insanlarının tüm sorunlarına reçete olabilecek özelliktedir” şeklinde konuştu.
BUNDAN SONRA RİSALE-İ NUR BENİM HAYATIMIN HARİTASIDIR
Prof. Abdülvehhab şöyle konuştu:
50 yıllık hayatımda ve akademik çalışmalarımda ve zihin dünyamda hep Allah'a yakın olmaya çalıştım. Burada Bediüzzaman Hazretleri’nin eserlerini mütalaa ettikten sonra bunca yıldır aradığımın bu olduğunu farkettim. Allah’ı bulmak isteyen Risale-i Nuru hayatında düstur edinmeli.
Bu hakikatlerden bugüne kadar bizim neden haberimiz olmadı. Herkese bu yaşa kadar yaşayıp da bu hakikatlere ulaşmak nasip olmayabilir. Çok şükür ki ben aradığımı burada buldum. Ve şunu söylemeliyim ki, ayette de ifade edildiği gibi büyük hakikatlere ulaşmak bir nasip işidir. Ben de diyebilirim ki Risale-i Nur’a ulaşmak büyük bir şans gerektirir. Bu yüzden bundan sonra Risale-i Nur benim hayatımın haritasıdır.
Aslında bu hakikatleri yalnız kendimiz istifade etmekle yetinmeyip başkalarına da anlatmalıyız. Bu hakikatleri insanlığa ulaştırmada İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nın ve Afrika-Asya Üniversiteler Birliği’nin çalışmaları, sempozyumlar ve seminerler önemli bir yer teşkil etmektedir.
Bediüzzaman hayatı ile bize örnek oldu, o hayata hep umutla bakmış, hep güzel bakmış. Bizlerin daha çok Risale-i Nur talebesi olmaya çalışmamız lazım. İslam’a olan saldırılar bütün şiddetiyle devam ediyor. Bu mücadelede gerçekçi olmak gerekirse bizim karşı taraftan daha çok çalışmamız lazım.