Özkan Erdem'in röportajı:
(Tercüme: Fatih Peker-Foto: Memduh Durmaz)
Doktora öğrencisi Mısırlı Haggag Ali:
"Türkiye bir İslam ülkesi"
* * *
Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
1977 Mısır doğumluyum. Ailenin en büyük çocuğuyum. İki erkek ve üç tane de kız kardeşim var. Evli ve biri üç yaşında, diğeri dokuz aylık iki çocuk babasıyım. Kahire Üniversitesinden ‘İngiliz Dili ve Edebiyatı’ bölümünden mezunum. Yine aynı üniversitede doktoramı aynı konu üzerine yapıyorum. 3 aylık bir eğitim için Berlin’e gittim. Daha sonra, doktora eğitimim ile birlikte yürütebileceğim bir fırsat yakaladım ve Berlin'deki üniversiteyle birlikte yürütülen “Türk-Alman Tarihi” konusu üzerine Orta Doğu Teknik Üniversitesinde (ODTU) master yapıyorum.
Mısır halkının Türkiye hakkındaki düşünceleri nasıl?
Öncelikle şunu belirteyim; 4 aydır Türkiye’deyim ve Türkiye İslam ülkesi olduğu için, buraya geldiğimden dolayı çok mutluyum. Mısırda Türkiye’nin seküler bir ülke olduğuna inanıyorlar, bu şekilde biliyorlar. Ama ben burada daha farklı bir izlenim edindim. Benim gördüklerim bir İslam Ülkesi olduğu. Birçok insan Türkiye’nin seküler ve milli bir ülke olduğunu düşünse de bence dinin Türkiye üzerinde bir etkisi var.
Türkiye ile Mısır'ı farklılıklar ve özgürlükler açısından kıyaslamak gerekirse?
Özgürlükler açısından ilk göze çarpan, Mısırdaki hükümetin halkına karşı, başörtüsü, eşarp ve benzeri giyimlerde toleranslar tanıyor olması.
Yani başörtülü-çarşaflı bir kız üniversite okuyabilir, herhangi bir kurum veya kuruluşta çalışabilir…
Tabii ki okuyabilir. Hem de çok rahat bir şekilde. Bakın bir örnek vereyim. Kahire’de Amerikan Üniversitesinde okuyan, örtülü bir bayan vardı. Siyah bir bez ile örtünüyordu (Türkiye'deki çarşaftan bahsediyor. Ö.E) Polis bu bayanın üniversiteye girmesini engellemeye çalıştı. Bu bayan da onları mahkemeye sevk etti. Ve üç yıl sonra bu davayı kazandı. Mısırdaki mahkemeler diyor ki; kızlar her şekilde eğitimlerine devam edebilirler. İster siyah bir bez ile (çarşaf) örtünmüş olsun, ister istediği farklı bir tarz giyim ile olsun, fark etmez!
Biraz da Said Nursi ve Risale-i Nurlardan bahsedelim isterseniz. Said Nursi’yi ve Risale-i Nurları Türkiye de mi, Mısır da mı tanıdınız?
Unfortunately in Turkey! (Maalesef Türkiye de)
Neden “maalesef”?
Çünkü Mısırda El-Ezher Üniversitesinde Said Nursi’nin kitapları okutuluyor. Ve Risaleler Arapça olarak yazılmış. Ama ben bunu ihmal ettim. Oysaki Mısırda da tanışabilirdim. Bunun için üzgünüm.
Peki Risale-i Nurlar ile tanışmanız nasıl oldu?
Risale-i Nurları; Üniversite de bazı sınıf arkadaşlarımdan öğrendim. Bir gece beni evlerine davet ettiler. Ve kütüphanelerinde Said Nursi’nin kitapları da vardı. Bunların hepsi Türkçe ve İngilizceydi. İlkin İşaret’ül İ’caz ve Sözler adlı kitap ile tanıştım. Kıyaslamalar çok dikkatimi çekti. Mesela, "Allah bir mühendis" diye söyleyip sonrasında mecazdan hakikate geçmesi, bu ve benzeri tarzda verilen örnekler beni çok etkiledi.
Gelecekte Risale-i Nurlar ile alakalı bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?
Risale-i Nurların gençler üzerinde olan etkisine de çok hayran kaldım. Bunun sırrını öğrenmek istiyorum. Ve bunu öğrenmem uzun bir zaman alacak. Bunun içinde kitapları okumak ve insanlar ile tanışmak gerekiyor. Evet, belki de gelecekte Risale-i Nurlar ile ilgili bir çalışma yapabilirim.
RisaleHaber