Risale Haber-Haber Merkezi
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı ve Hindistan’ın çeşitli üniversitelerinin katılımı ile Calicut, Mumbai, Guwahati, Lucknow ve Yeni Delhi’de bir dizi konferanslar düzenlendi.
12 Şubat 2017, Mumbai Üniversitesi, “Risale-i Nur’u Anlamak” Konulu Söyleşi
Mumbai Üniversitesi öğrencileri tarafından organize edilen toplantıda Risale-i Nur üzerine bir söyleşi gerçekleştirildi. Türkiye’den katılan akademisyenlerin ve çok sayıda Hindistanlı öğrencinin katıldığı söyleşide öğrencilerin soruları ve ilgi ile dinlemeleri toplantının dikkat çekici yanıydı.
BEDİÜZZAMAN’IN DÜŞÜNCELERİ HER ZAMANDAKİNDEN DAHA ÖNEMLİ
13-14 Şubat 2017: “Calicut Üniversitesi, Uluslararası Hindistan Risale-i Nur Çalışmaları Genç Akademisyenler Konferansı”
Hindistan’ın Kerala Eyaleti’nde bulunan Calicut Üniversitesi’nin organize ettiği Hindistan Genç Akademisyenler Toplantısı’nın açılışına, Kerala Eyaleti Eğitim Eski Bakanı, çeşitli üniversitelerin rektörleri, milletvekilleri, bölüm başkanları, medya mensupları, birçok akademisyen ve öğrenci katıldı. Milli Eğitim Eski Bakanı, P.K. Abdul Rab konuşmasında bugün bütün toplumların karşılaştığı birçok probleme Risale-i Nur’da ve Said Nursi’nin metodunda çözümler bulunduğunu ifade etti. Said Nursi’nin ömrü boyunca cehalet ile mücadele ettiğini dile getiren P.K. Abdul Rab, “Bir Milli Eğitim Eski Bakanı olarak Said Nursi’nin Medresetüzzehra Projesinin önemini bugün tekrar anlıyorum. İnşaallah bu konferans bu henüz tamamlanmamış projenin inşaasına katkıda bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.
Konferansa Hindistan’dan ve çevre ülkelerden özellikle Risale-i Nurlar ve Türkiye üzerine yüksek lisans / doktora yapan öğrenciler bir araya gelip uzman akademisyen hocalarla buluştular ve yazmış oldukları makaleler ile birlikte tezlerinin içeriklerini sundular. Türkiye’den katılan Prof. Alparslan Açıkgenç ve Doç. Dr. Ahmet Yıldız birer saatlik bir sunum yaptılar. Aynı zamanda yaklaşık 30 öğrencinin sunum yaptığı akademik oturumlarda öğrencilerin çalışmalarına yol göstererek tebliğlerini kritik ettiler.
ÖZEL TOPLANTILAR
12-15 Şubat 2017: “Lucknow, Nadvatul Ulama, Risale-i Nur Eğitimi”
Onbinlerce öğrencisi olan ve Hindistan’ın en büyük medreselerinden birisi olarak tanınan Uttar Pradesh Eyaletinde bulunan Darul-uloom Nadwatul Ulama’da dört günlük bir Risale-i Nur eğitim programı düzenlendi. Eğitim dahilinde, bu medresede, Risale-i Nur’un ders kitabı olması veya müfredata girmesi için özel toplantılar yapıldı. Nursi üzerine özel çalışma yapan birçok öğrenci ve akademisyen ile Risale-i Nur Külliyatını Arapçaya tercüme eden İhsan Kasım Salihi ve Türkiye’den akademisyenler katıldı.
SUÇLARA KARŞI KALPLERE MANEVİ YASAKÇI YERLEŞTİRİLMELİ
16-17 Şubat 2017: “Assam, Gauhati Üniversitesi, Uluslararası Müsbet Hareket Sempozyumu”
Hindistan’ın Kuzeydoğusunda bulunan Assam eyaletine bağlı Gauhati şehrindeki ve o eyaletin en büyük devlet üniversitesi olan Gauhati Üniversitesinde iki gün boyunca devam eden ve İngilizce/Arapça dillerinde 50 kadar tebliğin sunulduğu “Müsbet Hareket” konulu uluslararası bir konferans düzenlendi. Konferansa, Hindistan, Keşmir, Bangladeş, Irak ve Türkiye’den araştırmacı, akademisyen ve öğrenciler tebliğle katıldılar. Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Şakir Özkan Torunlar’ın mesaj gönderdiği toplantıya İstanbul İlim ve Kültür Vakfı İcra Kurulu Başkanı ve Isparta Milletvekili Said Yüce de bir konuşma yaptı. Yüce, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“İslam dünyasının bugün içinde yaşadığı iki problemi dile getirmek istiyorum. Bunlar ırkçı unsurlar içeren etnik milliyetçilik ve mezhepler arasında gerçekleşen çatışmalar ve savaşlar. Bediüzzaman bir hekim gibi bu hastalıklarımızı da teşhis etmiş ve Kur’an Eczahanesinden bizlere ilaçlar sunmuştur.
Bediüzzaman ırkçı anlamda, toplumsal hayatı perişan eden etnik milliyetçiliği reddetmiştir. Onun “menfi milliyet” olarak adlandırdığı bu türlü bir milliyetçilik, kendi milletinin diğer milletlerden “üstün” olduğunu iddia etmekten kaynaklanan olumsuz ve zararlı milliyetçiliktir. Bizim milliyetimiz İslamiyettir. Bu milliyet hepimizi bir arada tutan bir milyardan fazla mensubu olan bir milliyettir.
Son yıllarda İslam dünyasında şahit olduğumuz çok acı bir durumla daha karşı karşıyayız. Müslümanın Müslüman'ı katlettiği, ölenin de öldürenin de Allahuekber dediği ve insanların mezheplerine göre kutuplaştığı, birbirlerini düşman ilan ettiği belki de İslam tarihinin en acı sahnelerini izliyoruz. Müslümanlar olarak bu soruna acil çözüm bulmamız gerekmektedir. Bediüzzaman'ın "manevi cihad" ya da diğer bir ifade ile "kalemle cihad" anlayışı bize bu konuda yol gösterebilir. O dahilde silahla asla cihad olamayacağını vurgular ve şöyle der: "Hem dahildeki cihad-ı mânevî, mânevî tahribata karşı çalışmaktır ki, maddî değil, mânevî hizmetler lâzımdır." Zaten bütün maddi tahribatın kaynağı da aslında aldığımız manevi yaraların tedavi edilememesidir. Günümüzde; jandarma, polis, güvenlik kameraları, hapishaneler, mahkemeler ve kanunlar olmasına rağmen suçlar azalmamakta bilakis artmaktadır. Bediüzzaman suçları azaltacak hatta yok edecek yegâne çareyi kalplere yerleştirilecek olan hakiki manada Allah’a iman ve ahirete iman ile mümkün olabileceğini, yani kalplere manevi yasakçı yerleştirilmesi gerektiğini söylemektedir.”
SALONDAN ÇIKTIĞIMIZDA BEDİÜZZAMAN’IN MÜSBET HAREKET ANLAYIŞINI BÜTÜN DÜNYA İLE PAYLAŞALIM
Konferansa Gauhati Üniversitesi Rektörü, Dr. Mridul Hazarika, Guahati Üniversitesi ve çeşitli üniversitelerden bölüm başkanları, dekanlar ve Hindistan’ın birçok bölgesinden akademisyen katıldı. Prof. Hazarika, konuşmasında “Sadece konferansın konusuna baktığımızda bu toplantının ne kadar önemli olduğu anlaşıyor. Konu başlığı aynı anda çok önemli bir mesaj da veriyor. Daha iyi bir dünyada yaşayabilmek için müsbet hareket hayati önem taşımaktadır. Müsbet hareketi sadece bir hareket ve fiil olarak değil aynı zamanda düşünce sistemi olarak da ele almalıyız. Said Nursi’nin Müsbet Hareket kavrımı dolayısıyla müsbet düşünce kavramını da içermektedir. Ben burada bütün katılımcılardan birşey istiyorum. Haydi gelin beraber bu salondan çıktığımızda Bediüzzaman’ın müsbet hareket anlayışını bütün dünya ile paylaşalım” ifadelerine yer verdi.
Konferansta tebliğ sunan akademisyen ve öğrencilerin her birisine yaptıkları çalışmaları teşvik etmek ve birinci derecede başucu kaynakları olması açısından İngilizce veya Arapça dilinde Risale-i Nur Külliyatı hediye edildi.
HİNDİSTAN’DA RİSALE-İ NUR’UN GELECEĞİ
İki gün devam eden konferansın diğer önemli bir oturumu ise, Hindistan’ın çeşitli bölgelerinden gelen sınırlı sayıda akademisyen ile “Hindistan’da Risale-i Nur’un Geleceği” üzerine yapıldı. İki saat devam eden toplantıda Hindistan’ın Risale-i Nur’a olan ihtiyacı ve yapılan çalışmaların artırılarak devam etmesi üzerine karara varıldı. Ayrıca çeşitli üniversitelerde yapılan doktora ve master çalışmalarının desteklenmesinin de önemine vurgu yapıldı.
18 Şubat 2017: Yeni Delhi, Hindistan İslam Fıkıh Akademisi Toplantısı
Hindistan programlar serisinin son ayağı ise, Yeni Delhi’de bulunan Hindistan İslam Fıkıh Akademisi’nde gerçekleşti. Ana konuşmacının İhsan Kasım Salihi olduğu “Risale-i Nur’un Ana Fikirleri” konulu müzakereli toplantıya aralarında çok sayıda alimin olduğu akademi üyeleri katıldı.