Risale Müzakereleri yapalım mı?

İsmail BERK

Konu risale müzakereleri olunca, sorularla başlayıp cevapları yüzyılın çağrıya verdiği yankılarda  bırakmayı yeğlerim.
Buyurun risale için müzakerenin müzakeresine. Belki müzakere tez gelir. Hakiki vücudu ve “tecessüm etmiş medrezetüzzehra” ile birlikte.

Acaba, ikinci yüzyılına giren bir eser, dünya klasikleri arasında bulunması gerekmez mi?
İmanla hürriyeti çağa uygun sentezleyen bir eser, en çok din adamları/alimleri tarafından okunup şerh edilmesi gerekmez mi?
Müspet Avrupa ile Müslüman olarak yakınlaşmamızı sağlayan bir eser, Avrupa’yı  model önerenler ile o ülkelerin standardını yakalamak isteyen Müslümanlar/ilim adamları için orijinal değil mi? İncelenmeye değmez mi?

Risale-i Nur’u bir tefekkür olarak gören, şefkat mesleği olarak benimseyen ve talebeliğe talip nurun aşıkları/talebeleri, her konunun kendi sistematiği içinde uzmanlarca müzakeresini sağlamak, eşitlikçi bir düzlemde akademik eleştiriye açık olup gün ışığına çıkacak yeni şerh ve izahlara kapı aralamaları gerekmez mi?

Kürt meselesini çözemeyen milliyetçi ve ırkçı unsurlar ile rejim ve hükümet, Münazarat’ı gündemine alıp anlamaya çalışmak ve oradan bir yol haritası çıkarmak, sorumlulukları açısından bir gereklilik değil mi?

İslamiyeti, cemaatleri ve İslam tefekkürünü ahlaki bir zeminde, iktidar ideolojisinden ve ideolojilerin iktidarından bağımsız, hakkaniyet üzerine kurulu bir beraberlik ve kardeşlik olarak bilen, bilmek isteyen ve böylesi tatbikat arayan tedirgin ve memnun olmayan çevreler için Risale-i Nur, istiğna mesleği gereği onurlu ve minnetsiz bir yüzyıllık geçmişini ortaya koyarken, ondan ilham almaları gerekmez mi?

Dini cemaatler, kendi aralarında daha yakınlaştırıcı/birleştirici ve maksat birliği için hak yolda omuz omuza vermeleri ve büyük şer güçlere/ifsat komitelerine karşı işbirliği yapmaları için onlara strateji ve yön gösteren çağımızın tefekkür pratiği olarak özellikle 20. Lem’a eksenli bir kongre düzenlemeleri gerekmez mi?

Nur camialarının kendi aralarında uhuvveti ve ittihadı pekiştirici, muhabbet ve mahviyeti teşvik edici bir platformda maksat birliği yaparak projelerinde birbirlerine yardımcı olmak, risaleyi bizzat merkeze koyarak onun üzerinde konuşmak ve gündemlerini nirengi noktalarına ona göre belirleyip, şahıs/grup/yerel bazda etkilenme ve alışkanlıklarından azade ihlas sırrını ve sistemini inşa etmeye ve bunu hayatın içinden bütün İslam dünyasına gösterecek bir nur birliği için bütün tarafların ve hissedarların hissesini alıp müzakereye katılacağı 21. Lem’a ekseninde bir ihlas kongresi düzenlemeleri gerekmez mi?

Endüstri toplumunda modernlikle mahremiyetin sınırlarını zorlayan bu kargaşa içinde, kendi iffet ve kulluklarını koruyacak kadınların, şefkat kahramanı olarak ailesi, kariyeri ve hizmeti zemininde kendini daha iyi hissedeceği meşru alanlarda gündemlerini belirlemelerini sağlayacak şekilde Hanımlar Rehberi eksenli bir çalıştay yapmaları gerekmez mi?

Benzer şekilde Gençlik Rehberi ekseninde 21. yüzyıl ve öncelikli ihtiyaçlar açısından sorun analizinden çözüme doğru bir akademik platformda gençleri anlamak ve somut çözümlerle kurumsal destekler sağlamak ve projelerde istihdam etmek gerekmez mi?

İş adamlarının, iktisat risalesi ekseninde girişimcilik/teşebbüs-ü  şahsi, inovasyon/fikr-i icat ve kazanç ahlakı üzerine bir sempozyum düzenlemeleri ve İslam iktisadiyatının beşeriyet boyutunu Risale-i Nur tefekkürü ve tecdidi/yenilikçiliği ile ortaya koyacak bir organizasyonu ortaya koymaları gerekmez mi?

Doktorların, risale okuyan ve bu alana yıllarını veren nur talebelerinin Hastalar Risalesi ekseninde “Hastalık ve Hastalar Konferansı” düzenlemeleri gerekmez mi?

Şimdi, bu kadar konu ve hazır projeyi kopyalanmak üzere saf saf yazdığımın huzuru ile kritik sorumu soruyorum:
Bunlar gibi tasnif edilme aşamasında olan diğer çalışma planları ile Risale Akademinin repertuarında proje disiplini ile hazırlanmış ve geleceğe projeksiyon tutan ve perspektif geliştiren projeler;
Acaba, sınırlı sorumlu grup önceliği ve şahıs merkezli tayin ve takdir içinde mi yapılmalı, yoksa her meslek ve ihtisas grubu kendi alanında bu çalışmaları farklı isim ve resimlerle evrensel ölçeğe taşıyacak şekilde eş zamanlı ve birbirine mütemmim olacak düzeyde bağımsız ve bağlı bir zincir-i nurani içinde mi yapmalı?

Risale müzakerelerinde birinci şart: Yeniden düşünmeye açık olmak.
Teceddüt içinde bir tefekkür, teşvik içinde bir takdir, tebeddül içinde bir temeddün, teşrik-i mesa-i içinde bir taksimül a’mal ve teşebbüs içinde bir tesanüt, Risale-i Nur sisteminin ana kodlarıdır.

Kavramlar, risalenin kendi metinlerinde vardır.
Şimdi tekebbür, tekellüf, tenkit, tenkis, tembellik, tehevvür, telaş ve tefevvuk hastalıklarından kurtulup, rıza-i bari için risaleyi evrensel boyutta ve kalitede muhtaçlara arz etme zamanıdır.
Arz etmenin zemini ilmi ve akademik, akli ve vicdani, muhakemeli ve müzakereli olmak zorunda.

Şimdi akl-ı selim ve kalb-i kerim insanların aradığı risaleyi, beşeriyet için beşeri metodları araç yaparak amaca hizmet etme zamanı.

Popüler, akademisyen, oldukça entelektüel ve demokrat, bir o kadar da evrensel kavramlarla medeniyet dilimizin yeni üslubuna meyyal bir tefekkür erbabı ve arkadaşı ile yeni tanıştığımız bir program dolayısıyla yaptığımız sohbet içinde  Muhakemat, Münazarat ve Hutbe-i Şamiye hakkında aktardığımız anektotlar üzerine, yemek masasındaki peçeteye notunu alıp en kısa zamanda temin edip okumaya karar verişini hayretle ve takdirle ifade etti ki, bu yazı onun şahsında düşünen ve sorgulayan entelektüellere hitaptır.
Ve haliyle risaleyi bilen çevrelere...

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (8)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.