بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
İdlib'de son şehitlerle beraber şehit sayımız 100'e yaklaştı. Makamları Firdevs olsun.
Şehitler ölü değildir ama biz bilmeyiz. Şehit kendini ölmemiş bilir.
Şehitlik, hac gibi zahmetli ibadetlerde niyetin çok önemi yoktur der Üstad. Yani zahmet ve meşakkat, niyeti de esir alır bağlar.
Yine askerlik yapan bilir ki; ateist de olsa; Müslüman toplumda büyüyen insan savaş anında şehit moduna girer. Uçak düşerken "Allah'ım sen koru" demeye benzer.
Müslüman Müslümanla savaşır mı? En yüksek iman ve idealde hayır.
Ama tarih bize hep aksini gösterir.
Hem Müslüman toplum gayrı müslim bir devletin güdümüne girebilir. 1. büyük savaşta ve Çanakkale'de İngilizler, 1. Dünya savaşı ve pekçok savaşta Ruslar Müslümanları Türkiye'ye karşı savaştırdı, savaştırıyor.
Burda niyet ve sonuç çok önemli. "Müminin niyeti ameline göre ve müminin niyeti amelinden hayırlıdır" der Allah Resulü (sav.)
Mesela; Rusya 50 yıllık dikta yönetiminde yerleşmiş Suriye'ye.
Küfür devam eder zulüm devam etmez buyrulur.
Şimdi hem Suriye 50 yıllık bir zulüm yönetimi, hem de kafir Moskofun güdümünde bir dikta. Bir yandan da halkı Müslüman.
Diğer yanda pekçok hatasına rağmen, 4 milyon Suriyeli mazlum Müslümanı barındıran, 4 milyonu da daha fazla mazlum ve mağdur olmaktan kurtarmak için aslında kafir devlet Rusya'yla savaşan bir Türkiye.
Rusya üsleri savaş ve propaganda makinasıyla 50 yıldır Suriye'de, Türkiye ise devamlı Suriye'de kalıcı olmadığını vurguluyor.
Şimdi tarihe dönelim: Firavun 5 bin (2. Ramses MÖ 3 binler) sene önceki dünya nüfusuna göre; kaç yüz kaç bin İsrailoğlu'nu öldürmüş olabilir?
Savaş ve salgın hastalık anındaki kısa dönemler hariç, dünya nufusunun zaman çizgisiyle orantılı arttığını düşünebiliriz.
Bu halde Fıravun'un öldürdüğü İsrailoğlu Mısır'da binleri geçemez.
Peki bugün havada, karada, denizde diktatör Esed'in öldürttüğü müslüman Suriyeli milyonun çook üzerinde değil mi?
10 milyon Suriyeli mülteci muhacir. Son 4 milyon İdlibli de Rusya/Esed ortaklığı ile topraklarımıza süpürülmeye çalışılıyor.
Çare ne?
Bu zulüm heykelini kırıp parçalamak.
Sonra Suriye'ye taa başından yapmaya çalıştığımız gibi; iyi, kötü bir genel serbest seçimli düzen getirmek.
Bu Türkiye ve Suriye halkı dışında kimsenin işine gelmiyor, hiçbir devletin. Atlar oynaşıyor çayırlar eziliyor. Olan mazlum ve şaşkın Suriye halkına oluyor.
O Suriye halkı bugün Muaviye imtihanından bin beter insanlık imtihanını kaybetmiş bir halk.
Tarih kitaplarında yazılı; Kufeli bir Hz. Ali taraftarı Şam'a gelir. Şamlı biri "Bu senin bindiğin dişi deve bana aittir" diye deveye sahip çıkar. Halbuki deve dişi değil erkek olduğu halde "Deve benimdir" diye iddiaya eden Şamlı onun dişi olduğunu söyler. Durum Muaviye'ye intikal edince o da Kufeli'ye "Görülüyor ki, deve dişi değil erkektir ve senindir" der. Ardından da ona der ki: "Devenin durumu budur ama, sen Kûfe'ye git ve Ali'ye şöyle söyle: 'Muaviye'nin yanında erkek deve ile dişi deveyi birbirinden ayıramayan ve ona bağlı on binlerce adam var."
İşte bugün onmilyonlarca Suriyeli bu Şamlılardan daha şaşkın, kararsız, iradesiz adamlar.
Gel gör ki; haketmediğimiz bir savaşın içinde bulduk kendimizi.
Görülüyor ki, ergeç bizi bulacaktı. Çünkü yangın hem 911 km'de hem de rüzgarın yönü bize doğruydu.
Hem de ahir zaman dirilişimizde tarihi rol yine bize verilmişti.
Hadislerde ve Sözler'de; Şam, Kudüs, Hicaz, İstanbul dörtgenine vurgu var.
Bu nasıl olacak?
Kim tam bilerek ve isteyerek savaşa girer? Kim bu işin sonunu tam kestirir!?
Yarınlarda şöyle diyebiliriz: Ahir zaman dirilişini başlatmışız, o günün şehitleri tüm zamanların 2. kutlu şehitleri oldu.
"Sizin şer bildiğinizde hayır olabilir" ayeti bir kez daha göklerde tecelli etti.
***
Rusya'da çalışan birçok arkadaştan dinledim; derlerdi ki; Rusyada sabah işe giderken gece donmuş insanların üstüne basıp gidersin.
Evsizler, ayyaşlar sokakta donar ve insanlar üstüne basar yoluna devam eder. Taa ki resmi görevliler gelene kadar.
Bu durum istisna değil sıradandır.
İşte Ruslar bu hayatta doğup büyüyen insanlar. Kalpleri çekirdekten katı ve acımasız.
Bu kültürün insanı düşmanına acır mı? Ayı/domuz rakibinin kemiklerini bile acımadan kırar ve yer.
İlber Ortaylı Rusların bir Viking kabilesinden ürediğini açıklamıştı tv'de.
Vikingler Avrupa'yı defalarca yıkıp yakan vandal barbarlardır. Sonra bize Kafkasya ve Ortaasyaya hücum ettiler.
"Rus dinsiz kalamaz Hıristiyan da olamaz" diyor Üstad.
Ama tarihi bir hesaplaşma da kaçınılmaz.
İyi dostluklar iyi kavgalardan doğarmış.
Ortaasyanın gıkı çıkmıyor. Çünkü tıpkı İsrail gibi, Türki halkların umudunu, inancını radyasyona uğrattılar. Ortaasyalı kardeşime Rus deyince rengi atıyor inan.
Ee şimdi sıra bize mi geldi?
Ne yani bizim de mi benzimiz atsın. Yok asla.
Biz Tataristan, Kırım, Kafkasya, Ortaasya olmayacağız, Kader-i İlahi müsaade etmeyecek inşaallah.
Gün doğmadan neler doğar?
1917'de komünist ihtilal olmasaydı; ilk hedef Erzurum/Adana hattıydı. Tüm tarihçiler müttefik.
"Düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyin karşılaşınca da sebat ederek çarpışın, geri dönmeyin" buyrulur.
Cemel Savaşını, Sıffin'i, Kerbela'yı kim isterdi, kim bilirdi ama oldu.
Sonuçta; kimler haklı kimler haksız belli.
Kader pergeli bizim arzumuza göre çizmiyor.
***
1940'larda Stalin sınırsız Ukrayna buğday tarlalarını yaktırdı. 5 milyon Ukraynalı açlıktan öldü. Geçen yıllarda zemheride gaz vanalarını kesti pes ettirdi.
2015'te dometes ambargosuyla bizi tökezletti. Bugün yine dometes ambargosu uyguluyor.
Yani açlıkla bizi terbiye edecek.
Oysa biz oruçla terbiye olup egzersizli değil miyiz?
Biz lüks ve konfor bağımlısıyız, sıkıntımız bu.
Urfa'dan Antalya'ya İzmir'e güneş enerjisi bize yağıyor ama biz Rus gazı kullanıyoruz.
Musluklardan günısı sıcaklığı akıyor, kışın 90'lık yörük teyze, yörük dayı sahilde hala sobasız yaşıyor, elektirikli soba ve klima çok ucuz yakıyor.
Ocaklar ise 4 yerine 6 tüp değiştirse ne olur ki.
İşin özü ocaklar onun dibi de 2 tüp fazla.
Amma yörük teyzenin çocuğu yan evine Rusgazlı kalorifer döşetiyor.
Neymiş?
Her oda devamlı sıcak duracakmış.
Domates parası, Rusya otel hizmetçiliğinden gelen para yeter artarmış.
Rusgazı 10 yılda kendini amorti edermiş.
Ee Rus domatesi almaz oteline gelmezse ne olacak?
O zaman bakarmış duruma. Allah kerim diyor.
İşte Türk kafası bu.
Bu kafa balık hafızalı/göçebe kafası.
Tarih bu yüzden yelpaze gibi aynı renkleri gösterir.
Ahmaklığına doyma derler ya... İşte öyle.
Rus uçağı düştüğünde Erzurumluya sordular; Ruslar gazı keserse ne yapacaksın?
"Tezek yakmayı unutmadım yine tezek yakar moskofa eyvallah etmem!"
Mecbur kalırsa dadaş yakar. Çünkü tarih şuuruna sahip.
Sahillerde ve güney illerimizde düşman işgali olmadığından insanları neye sahip, lüks ve konfor alışkanlığına.
Hadis'te vurgulandığı üzere; "ahir zamanda keçi, koyun çobanları binalara sahip olacak."
İşte sahil kıl çadırında büyüyen yörüklerin torunu bugün bina sahibi ve taşıma sulu lükse doymuyor.
Yarası olan gocunur açık yaraya kurt düşmez demiş atalar.
Kastımız soğukta mecbur doğalgaz kullanana değil, üretim yapana değil.
Mecbur olmadan günısıyı terkedip; Rus gazını, Rus'a dometes satıp, otelimizde odasını çarşafını değiştirip Rus'tan kazandığı parayla konfor havası atanlara.
Selam ve selamet muktesit, tokgözlü, tarih ve iman şuuruna sahip müminlere olsun.
Rabbim izzetli, şerefli, haysiyetli müminleri çoğaltsın.
Irmaktan ancak avuçla su içen Talut'un ordusundaki azlık ve muzaffer yiğitlerden eylesin.