(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin BARLA LAHİKASI adlı eserinden bölümler.)
Üç kitaptan Yirminci Sözü ilk defa okudum. Habl-i metîn-i İlâhî ve kanun-u mübîn-i Rabbânî olan Kur'ân-ı Azîmüşşânda, şu son asırda vücuda gelen ve Frenklerin medar-ı iftiharları bulunan tahtelbahir, tayyare ve saire gibi eşyaya, bin üç yüz küsur sene mukaddem işaretle ifade edildiğini öğrenerek Kitab-ı Mübînin mazi ve müstakbelden vermekte olduğu ihbarat-ı gaybiye ve sadıka ve beyanat-ı harika, dost ve düşmanı meftun ve hayretlerde bıraktığı cihetle, bir kat daha i'câz-ı Kur'ân'ı ispat ve teyid etmiştir.
Yirmi Üç ve Otuzuncu Sözlerin baş taraflarından üçer, beşer sayfa okuyabildim. Mahzen ve medfen-i mücevherâta rasgelmiş bir fakir gibi hangi cevheri alacağımı harîsâne düşünüyorum.
Sabri