Etin içerdiği besin ögeleri, insan organizmasının doku yapım ve onarımında büyük önem taşıdığını dile getiren Tayar, özellikle büyüme, gelişme çağındaki çocuklar, hamileler, orta yaşın üzerindeki yetişkinlerde günlük beslenmede ortalama 100-150 gram etin tüketilmesi gerektiğini kaydetti. Tayar, etlerin A ve B grubu vitaminleri, demir, magnezyum ve çinko gibi mineraller bakımından çok zengin olduğunu belirterek, şöyle konuştu: ‘’Etlerin içerdiği proteinin biyolojik kalitesi oldukça yüksektir. Yani vücut proteinine dönüşüm oranı ortalama yüzde 80-85 olduğundan insan organizması için çok değerlidir. Etler beslenmemizde iyi bir protein kaynağı olarak yer alırlar. Proteinler, vücudun büyümesi, gelişmesi ve hastalıklardan korunması için gerekli olan en önemli besin maddesidir. Et proteini, biyolojik değeri yüksek olan bir proteindir. Ette bulunan proteinlerin kaliteli olmasının sebebi, insan beslenmesi için gerekli olan exogen-aminoasitlerin hepsini yapısında bulundurmasıdır. Bu proteinlerin vücutta emilimi yüzde 97-98’dir. Yani vücutta neredeyse tamamını kullanılır.’’
Bir kişinin günlük alınması gereken proteini bitkisel gıdalardan karşılayabileceğini anlatan Tayar, ‘’Ancak bu durum, vücudun protein ihtiyacının karşılandığı anlamına gelmez. Çünkü bitkisel proteinler, exogen-aminoasitleri bakımından daha fakirdir’’ dedi. Et tüketimindeki düşüklüğün ve buna bağlı protein yetersizliğinin, gelişme bozuklukları ve sağlık problemlerine yol açtığını ifade eden Tayar, şunları kaydetti: ‘’Türkiye’de büyüme geriliği problemlerinin sebebi de proteince zengin gıdalarla beslenilmemesidir. Beyin gelişiminin yüzde 90’ı 3 yaşına kadar tamamlandığı için, enerji ve protein yetersizliği, zeka gelişimini olumsuz etkiler. Bu yüzden beyin gelişiminin sağlıklı olması için çocuk yaşta et tüketimi büyük önem taşıyor. Özellikle demir, ette organizmanın kolay özümseyeceği şekilde bulunur. Bu yüzden kansızlık tedavisinde et fazlaca önerilen bir temel besin maddesidir. Kırmızı et yerine proteinin bitkisel kaynaklardan karşılanması mümkün olabilir, ancak önemli bazı aminoasitlerin vücuda alınması gerekiyor. Bunun için de kırmızı et tüketmek gerekiyor.’’
Yeni Asya